Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Yeniden, yeni bir yola çıkmaktır yaşamak!" Toplumsal ve siyasal kimliğinin yanı sıra yazarlığını da kanıtlayan Yaşar Seyman, "iki gözüm kalemim" diye başlıyor bu kez ve "ülkenin zenginliği, yüz akı, bilge" kadınları, "ruhları yaralı" kadınları, "dünyayı değiştiren, simge" kadınları, "kendini yeniden yaratan" kadınları anlatıyor okurlarına. Büyü(l)(c)ü kentlere göçlerle savrulmuş insanları resmederken göçmen kaleminin gücünü de sergiliyor. Seyman'ın önceki kitapları gibi raflardaki yerini gururla alacak
Altındağ'ı işlemek, bir coşku, bir ürkü, bir korku, bir heyecan, bir devinim ki!.. Arsız bir sevda oldu. İşledikçe nakışın zorluğunu kavrıyorum. Sordukça, araştırdıkça öğrenme susuzluğum kaleme, kâğıda, bakışa, yürüyüşe, düşünceye yansıyor. Bu yorgunluğun, bu devinimin dinginliğini, yine bu çalışmanın güzelliğinde, deyiminde, türküsünde, yıkayıp astığı renk renk çamaşırının seyrinde buluyorum. Altındağ için, "Altı dağ, üstü gök" diyor bir küçük kentsoylu aydın. Bazılarına da Altındağ, "gecekonduyu ve lümpe
Benazir Bhutto, Yaşar Seyman'a babası tarafından örnek gösterilen kadın... Otuz beş yaşında ülkesinin –Müslüman bir ülkenin– ilk kadın başbakanı oluyor. Suikastlara uğruyor. Hapiste, sürgünde yaşıyor. Ölümünden iki ay önce bitirdiği Doğu'nun Kızı adlı kitabında "Babamın öldüğü yaştayım" diyor, sürgünden ülkesine döndükten iki ay sonra, elli dört yaşında öldürülüyor. Direnç, inanç, vatan sevgisi... Zekâ, öngörü, sağduyu... Yaşar Seyman dürüstçe bakmış Benazir'e. Sevgisini de sitemini de esirgememiş yazarken.
Yaşar Seyman, emeğin, onurun, hak savaşımının güler yüzü. Örgütlü toplum mücadelesinin başarılı sendikacısı. Ödüller kazanan bir yazın sevdalısı. Onu yaşamın önemli alanlarında yetkin kılan ise kişiliğinin özel örgüsü. İnsana ve doğaya akıl gözüyle yürek dolusu bakmak gerektiğini bilen, bildiğini işleyen, işlediğini sevgiyle sunan Yaşar Seyman yeni kitabı Yangın Yeriydi Yurdumla bizim toprağımızda bize sarılıyor Hepimize Yüzümüzü güneşli güzel günler ışıtsın diye Anadoluyu geziyor Yaşar Seyman. Güzel ins
1989dan bu yana örgütlü yaşam ve kadın hakları konusunda, emeğin sömürüsüne karşı sendikal mücadelesini sürdüren, 2007de Avrupanın başarılı kadın sendikacısı seçilen Yaşar Seyman yazar kimliğiyle karşımızda. Göçmen olmak, yüreğine-aklına, kimliğine-kişiliğine, benliğine-kültürüne yeni bir yuva kurmaya çalışmak demektir. Göçmen olmak, unutulmazı unutmaya, yaşamına yeni insanlar katmaya, anılar biriktirmeye başlamak demektir. Göçmenlik burun direğini sızlatır insanın. Aynı zamanda biler, keskinleştirir, çoğa
Sadece bedensel olarak değil, ruhsal olarak da ince, zarafetiyle ilk görüşte karşısındakini etkisi altına alan bir kişi, Sina Akşin. Ankarada bir İstanbul beyefendisi. İstanbuldan gelip Ankarayı seven, hukuktan gelip tarihe gönül veren bir bilim adamı. Mülkiyenin efsane hocalarından. Sina Hocanın gönül verdiği asıl şey, Atatürkçülük. Kişisel iletişimindeki nezaketiyle düşünsel üretimindeki ödünsüzlüğü, hatta kimi zaman seçkinciliğe varan bir katılığı en uygun biçimde kendinde birleştiren bir Atatürk sevdal
Tükendi
Tüm dünyada sendikal yolculuğa büyük bedeller ödenerek başlanmış ve günümüze değin barikatlar aşılarak sürdürülmüştür. Ayrıca sendikal uğraş daha çok "erkek işi" olarak görüldüğünden kadının işi daha da zordur. Her ne kadar kadınlar yönetim kadrolarından uzak tutulsa da zaferle taçlanmış tüm mücadelelerde kadınların önemi hep yerini korumuştur. Bu kitapta anlatılan Fiskobirlik grevinin başarıyla sonuçlanması ise tamamen Karadenizli kadınların eseridir. Elbette bu başarıda doğru sendikal tavır ve sendi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1