Düşünce tarihi; insan özgürlüğünün fiziksel, davranışçı, genetik, kültürel ve teolojik determinizmin çeşitli türleriyle sorgulandığı ve tasallut altına alındığı pek çok örnekle doludur. İçinden geçmekte olduğumuz yüzyılda ise sinirbilimin baş döndürücü bulguları, bu yaklaşıma yeni imkanlar sunmakta ve listeye nörobiyolojik determinizmi ilave etmektedir. Böylece zaten sınırlı kabul edilen insan hürriyetinin varoluş istirabı sürmekte; özgürlüğe yönelik her yok sayış girişimi bir trajediye dönüşmektedir. Zira
"Şehrin en uzak yerinden bir adam geldi koşarak..."
Yasin suresinde geçen kıssayı bilirsiniz. Elçileri yalanlayan kavmine karşı onları tasdik eden
adam, şehre koşarak girer ve "Ey kavmim, elçilere uyun" der. Ama d/uymazlar. Onu da yalanlar
ve helak olurlar.
Helakın helal olduğu bir çağdan geçtiğimiz sanrısı üzerine, şehrin uzak noktasından gelen
kelimeler. Bir adam ablukayı yararak kelimeler yağdırıyor hurafeler üstüne. Doğru bildiğimiz
yanlışlarla yanlış bildiğimiz doğruların kesişme kümesinde dans ediyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.