Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ârım: Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri, Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım. Şi’r için “göz yaşı” derler, onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir bence bütün âsârım! Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım! Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa, Oku, zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa.
Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ârım: Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri, Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım. Şi’r için “göz yaşı” derler, onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir bence bütün âsârım! Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım! Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa, Oku, zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa.
Bana sor sevgili kâri' sana ben söyleyeyim Ne hüviyyette şu karşında duran eş'ârım: Bir yığın söz ki samîmiyyeti ancak hüneri Ne tasannu' bilirim çünkü ne san'atkârım. Şi'r için "göz yaşı" derler onu bilmem yalnız Aczimin giryesidir bence bütün âsârım! Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzârım! Oku şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa Oku zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa.
“Hayır hayâl ile yoktur benim alış verişim/İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim,” mısralarında billurlaşan hakikat taşıyıcısı bir şair olarak Mehmet Âkif Ersoy’un Safahatı Prof. Dr. Salim ÇONOĞLU tarafından uzun ve titiz bir çalışmanın neticesinde hazırlandı. Elinizdeki baskıda Safahat’ın Mehmet Âkif’in sağlığında yapılan son baskısı esas alınmıştır. Her metnin kitaba girmeden önce hangi süreli yayında ve ne zaman yayımlandığı dipnotlarda belirtilmiştir. Bugünün okuyucusuna yabancı sayılabilecek keli
Tükendi
Bir fikir ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy'u İstiklal Marşı'mızın yazarı olarak tanıyoruz. Unutulmaz "Çanakkale Şehitlerine" şiiriyle de gönlümüzde ayrı yer edinen şairimizin "Safahat" kitabı, nesiller boyunca başucu eserlerimizden biri olmuştur. Bütün şiirlerini topladığı "Safahat", aynı zamanda pek çok manzum hikâyeyi de bünyesinde barındırmaktadır. Safahat'ta yer alan, başta "Küfeci", "Seyfi Baba" gibi unutulmaz manzum şiir-hikâyeleri, genç nesillere aktarmak için aslına sadık kalarak günümüz Türkçesi'yle
Tükendi
Özellikle yazdığı İstiklal Marşı sayesinde Türk milletinin gönlünde yer edinen Mehmet Akif Ersoy, yazdığı şiirlerle toplum meselelerini dile getirmekle kalmamış, onun çözüm yollarını da göstermiştir. Bu seçmeleri hazırlarken Safahat'ın mutlaka okunması gereken bir eser olduğu düşüncesinden hareketle her okuyucunun Akif'in şiir dünyasıyla tanışmasını sağlamayı amaçladık. Akif'in ideal bir gençlik hayalinin olduğunu ve bu gençliği Asım diye isimlendirdiğini biliyoruz. Milli şairimizin bu düşüncesini gerçekleş
Safahat, Mehmet Âkif Ersoy'un 1911-1933 yılları arasında yayımladığı yedi şiir kitabındaki şiirleri bir araya getiren eserdir. Eser, Türkiye'de en fazla okunan şiir ve fikir kitaplarındandır. İçerdiği şiirlerin konusu dönemin sosyal sorunları, tarihi ve dini konularıdır. Kelime olarak "Hayatın değişik yüzleri, görünümleri" anlamına gelen Safahat, yedi kitabın da ortak adı olmuştur ancak şairin sadece 1911 yılında yayınlanan ilk şiir kitabı yayımlandığında sırf "Safahat" adını taşımıştır. Şairin daha sonra
Tükendi
Gençler! Vatanını, milletini seven, sevmekten öte sahip çıkan ve bu uğurda çırpınan bir fikir ve aksiyon insanı olan Mehmet Akif'i her yönüyle irdelediğimizde sonuçta onun da bir insan olduğunu görüyoruz. Üzerinde güle oynaya yaşadığımız bu toprakların altında kefensiz yatanlar olduğunu ve her birimizin birer şehit oğlu olduğumuzu hatırlatan, bazı zamanlarda bunalan, sessiz yığınların çığlığı olan bir eda ile "ey sıkılmaz ağlamazsın, bari gülmekten utan" sözleriyle bizi kendimize getiren tatlı-sert uyarılar
Mehmet Akif, milli şair olmanın çok daha ötesinde müthiş bir sağlam karaktere sahip şahsiyettir. Mehmet Akif ERSOY Türk edebiyatında daha çok şair ve vaiz kimliğiyle tanınmıştır. Ancak o hemen hemen edebiyatın her sahasında eser vermiştir. En önemli eseri "Safahat" isimli şiir kitabıdır. Bu kitap yedi bölümden oluşmaktadır. Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları İstanbul'da yedinci kitabındaki ise Kahire'de yapılmıştır. En önemlisi yaşadığı dönemde ,devletin, milletin içine düştüğü ateşte asla kaçmayı y
Tükendi
Ağlasın inlesin de bir mazlûm, Olayım seyre sâde ben mahkûm! Yalınız ben miyim fakat câni? Kim çıkıp "Yapmayın!" demişti, hani? Sustu herkes duyunca feryâdı, Kimsecikler yerinden oynamadı. Sesi hattâ kısıldı Kur'ân'ın, Sustu gûyâ sadâsı Mevlâ'nın!
Tükendi
1924 yılından günümüze kadar Mehmed Âkif 'in 7 kitaptan oluşan eseri Safahât'ın Osmanlıca muhtelif baskıları yapıldı ve yapılmaktadır. Ne var ki devrin teknik imkânlarından dolayı bu baskılarda imla birliğinin eksikliği; harf, kelime ve noktalama hususundaki baskı hataları dikkat çekmektedir. Ketebe Yayınları olarak hem merhum Âkif 'in ruhunu ta'zîz etmek, hem de giderek talibi artan Osmanlı Türkçesi ilgililerine sağlam ve eksiksiz bir nüshayı hediye etmek üzere bu meşakkatli yolculuğa çıktık. Günümüzün tek
Mehmed aki̇f ersoy, yakın tari̇hi̇mi̇zi̇n en büyük şai̇ri̇, fi̇ki̇r ve mücadele adamı, benzerı pek az görülen, özü sözüne uygun bi̇r ahlak kahramanıdır. Mehmed aki̇f, masum mi̇lleti̇ni̇n en acıklı günleri̇nde, bütün dert, felaket ve acılan onunla bi̇rli̇kte yaşamış ve deri̇nden hi̇ssetmi̇ş bi̇r gönül fedai̇si̇di̇r. Faki̇r bi̇r ai̇lede doğan aki̇f, ali̇m bi̇r zat olan çok sevdi̇ği̇ babasını küçük yaşta kaybetmi̇ş, arkasından evleri̇ de yanmıştı. Fakat hi̇çbi̇r şeyden yılmayan bu çalışkan genç, bi̇r taraftan
Mehmet Akif Ersoy'un ölümsüz eseri Safahât kolay anlaşılabilir şiirler bir yana bırakılırsa, genel olarak Arapça, Farsça ikili, üçlü tamlamaların bolca kullanıldığı bir eserdir. Sunulan bu çalışmada eserin ilk baskıları dikkate alınmış, Arap harfli metin yeniden dizilmiş, Farsça tamlamalar metin üzerinde tamlama kesresiyle gösterilmiş, böylece metnin daha kolay okunması sağlanmıştır. Öte yandan anlaşılması güç kelimelerin yanı sıra ikili, üçlü, dörtlü Farsça tamlamalar da madde başı yapılarak beş bin madd
Tükendi
Mehmet Akif'in şiirinin özelliklerinden biri, edebiyatın birçok yöntemini kullanarak şiirine kazandırdığı zengin estetiktir. Akif'in şiiri, hür vicdanın sesidir. Mehmet Akif'in şiirinin merkezinde toplumun sorunları, felaketli hatıraları, kanlı canlı yaraları, umutları, hayal kırıklıkları, mücadeleci ya da karamsar ruhu hep bir çözüm, deva arayışı içinde yer alır. Yaşadığı döneme damgasını vuran Mehmet Akif, herhangi bir kategorik nitelemeye dahil edilemeyecek kadar etkili bir düşünce ve dava adamıdır. Sana
Tükendi
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. Here ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab... Seni ancak ebediyyetler eder istiab. 'Bu, taşındır' diyerek Ka'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle, Kanayan lahdine çeksem bütün e
Tükendi
Bir hakikattır bu, şaşmaz, bildiğin üslüba sok: Halimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok. Burnumuzdan tuttu düşman; biz boğaz kaydındayız; Bir bakın: hala mı hala ihtiras ardındayız! Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın: Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın! Davranın haykırmadan nâkûs-u izmihlâliniz...Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zira, haliniz: Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme! Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme, Bekleşirken gökte yüz binlerce ervah, intika
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1