Ruhuna ben bulaştım.
Artık kurtulamazsın...
Şu an tam olarak neredesiniz?
Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da işyerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündünüz mü, ya her şey bir anda altüst olursa? Örneğin, buluşmak üzere yola çıktığınız arkadaşınızın sizinle ilgili gizli bir planı varsa! Ya da
Umutsuzluğum umuduna düğümlenmiş.
Razıyım!
Sevsen de gel sevmesen de.
Kabulüm!
Ölsem de gel ölmesem de...
Gölgeler çekildiğinde, kabuk tutmuş yaralarım
yeniden kanamaya başladı. Bir varmış değil de,
sanki hep yokmuş gibi sakladığım ve yüzleşmekten
korktuğum ne kadar sarsıcı acı varsa, işte yine
karşımdaydı.
Yüz yüzeydik ve çırılçıplak!
Annemin ve babamın kanlar içinde yattığı o oyun
parkındaydık. Gökyüzü kara, içime çektiğim nefes
kara, ruhum kara ama annemin boynundan
süzülen kan, her şeye inat, kıpkırmız
"Kokusunda can bulduğum
Sen benim uçurumum olacaksın."
İşte oradaydı...
Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu.
Sanki ona biraz daha dokunmazsam ölecektim. Bu
hastalıklı duygular beni ele geçirmişti, yavaş yavaş
yanına yaklaştım ve tam önünde durarak gözlerine
baktım.
O kadar güzeldi ki...
Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde
bile ışıl ışıl parlıyordu. Şaşkın bakışlarıyla tam
önümde durmuş bana bakıyordu. O dolgun
dudakları loş ışıkta bile âdeta bir güneş gibiydi. Ona
baktıkça bedenimd
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.