Gün Ortasında Karanlık, hapishane edebiyatının dünya çapındaki en başarılı örneklerinden biri ve Arthur Koestler'in en çok okunan eseridir.
Macar asıllı İngiliz romancı Arthur Koestler Gün Ortasında Karanlık'ta Stalin diktası altındaki 1930'lar Sovyetleri'ni anlatıyor. Ülke ve kişi adı vermeden, belirli bir dönem anmadan, burada
yaşanan siyasi çalkantıyı ele alıyor. Koestler, kahramanı Rubashov aracılığıyla iktidar-yetki ilişkisini sorgularken, "öznel iyi" aynı zamanda "nesnel iyi" de olabilir mi ve kişi
Tarihin en karanlık dönemlerinden biri. Kendini bir yanda Doğu Roma İmparatorluğu, öte yanda Hz. Muhammed'in takipçileri arasında bulan ve Yahudiliği resmi dini olarak seçen güçlü, gizemli bir imparatorluk. On Üçüncü Kabile dönemin üçüncü büyük gücü olan Hazarları ve onların İslamın ve Hıristiyanlığın baskısından kurtulmak için Yahudiliği seçişini anlatıyor. İmparatorlukları yok olduktan sonra dağılan Hazarların izini sürüyor ve modern Yahudiliğin ırksal bütünlüğü ile toplumsal mirasını nasıl etkiledikleri
Arthur Koestler, bilim tarihinin düz ve sürekli gelişen bir çizgiden ziyade duraklayan, hatta zaman
zaman geriye giden ama önünde sonunda tekrar ve tekrar gelişen yolunu detaylı bir şekilde bize
anlatıyor. Bilim adamları her zaman tam bir bilinçle değil ama bazen de dinin etkisindeki, önyargılarla
dolu bilinçaltlarıyla yol almak zorunda kaldılar. Yolları aydınlık değildi ama onlar yollarını bir şekilde
bulmayı başardılar. Bu yüzden bu kitabın adı Uyurgezerler: İnsanın Değişen Evren Görüşünün Bir
Tarihi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.