Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Tarih, seçilmiş gerçeklerden üretilmiş bir efsanedir. Milli tarih ise seçilmiş efsanelerden oluşturulmuş bir gerçeklik... Her efsanede olduğu gibi toplumlar tarihlerine, olanlar açısından değil, olmasını istedikleri üzerinden bakarlar. Buna ihtiyaçları vardır; hele içinde bulunduğu koşullar yeterince tatminkâr değilse...Tarih günün gerçeklerinden kaçıp sığınacak bir alternatif gerçeklik olarak kurgulanınca idealize edilir. Bu yargı Osmanlı tarihi için de geçerlidir. İmparatorluk, 1. Dünya Savaşı'nda 2,5 mil
Tükendi
Gülmeyi ve güldürmeyi bilmeyen veya bundan sakınan insanlardan uzak durun. Dünyanın komik ve ironik hallerini kavrayamayan insanlar, yeterince zeki ve anlayışlı değildir. Kendileriyle dalga geçemeyen insanlar, sadece kibirli ve hoşgörüsüz değil, güvensizdir de. Ama bunu kendilerine bile itiraf edemezler. Gülebilen ve güldürebilenler, ruhun derinliklerine inebilir ve orada yatan ortak insani değerleri keşfedebilirler. Bu değerler üzerinden insani olanı yeniden inşa etmeyi teklif ederler. Tekliflerinin en caz
Tükendi
İnsan deneyimi, zamanı gelen bir düşünceden daha güçlü bir şey olmadığını kanıtlamıştır. Zamanı gelmek bir doğum olayıdır. Hiç bir doğum durdurulamaz. Ancak doğanın, nasıl bir hayat yaşayacağı, nasıl evrileceği toplumsal şartlara bağlıdır. Dünyanın kendisi bir düşüncedir. Söz konusu yaradılışsa, hayat ve evren bir düşünce ürünüdür. Düşünceyle değişirler. Bu anlamda düşünme bir eylem alanıdır. Eski düşüncelere göre kurulmuş bir düzenle, yenisiyle kurulacak arasında sonsuz bir mücadele vardır. Devrim ve karş
Tükendi
?Kürt sorununu" hala niye çözemediğimize farklı pencerelerden bakalım. İşe, Türk'ten gayrısını sorun olarak algılayan bir sistem mantığından başlayalım. Türk olarak nitelenmiş millet ve devlet kurguları sadece Kürtleri değil diğer etnik unsurlara da yabancı. Onları özümsemiyor, sadece katlanıyor. Onların kendi kimlik ve kültürlerinden kaynaklanan taleplerini de tehdit olarak algılıyor. Bu da Türkiye dediğimiz siyasi coğrafya içinde yaşayan ve vatandaşlık statüsüyle eşitlenmesi gereken kümeler arasında bi
Tükendi
Kim demiş bilim hınzır, uçarı ve tahrik edici olamaz diye? Teorinin bedensiz ruhu ile maddi âlemin ruhsuz bedeni çarpıştığında ortaya çıkan mucizeye hayat diyoruz. Hayata dair her şey heyecan verici çünkü keşfin aydınlığıyla ortaya çıkan ve bilgiye dönüşen her şey anlam dünyamızı zenginleştiriyor. Kendimizi ve evreni tanıyoruz. Bilinmeyen içinde kendimize yol açıyoruz.Okulda bir şeyler öğreniyoruz ama onların çoğu geçmiş dönemin sorunlarına verilen yanıtlardan oluşuyor. Asıl okul hayatın kendisi... Hayat ye
Sosyoloji (toplumbilim) ülkemizde neden çok önemsenmemiştir? Oysa sosyoloji, tüm sosyal bilim disiplinlerinin kaynağı ve çıkış noktasıdır. Belki milli sosyoloji olamayacağını anlayan "milli eğitimciler" evrensel ölçüler ve araçlara sahip nesnel bir disiplinin gençlere öğretilmesinin sakıncalı olduğunu düşünmüşlerdir. Tabii böylesi bir bilim dalının üreteceği bilginin de "milli birlik ve beraberlik" adına sakıncalı olacağını varsaymış olabilirler. Nitekim tarihi millileştirenler, onu olduğu gibi değil, kend
Tükendi
Barışı beklemek, geleceği hakkında hiçbir tasarrufta bulunmayan edilgin insanların çaresizliğini yansıtır. Neyin geleceği belli olmaz. Barışın yolunu açmak gerekir. Barış, büyük zahmet ve özveriyle inşa edilmesi gereken ve herkesin kazanacağı bir süreçtir. Barışsızlık ortamından kısa vadede yararlananlar olabilir ama uzun vadede bu ortamda herkes kaybeder. Ama asıl kaybedilen, insani değerler ve umuttur. Umudun olmadığı yer ise ebedi cehennemdir. Ülkemizin gündemini belirleyen pek çok sorun çatışma çözümü
Tükendi
İsmi ilk kez 1970'lerde duyulmaya başlandı. Ege?deki çeşitli il ve ilçelerde vaazlar veriyordu. Türkiye?nin yüzde yüze varan enflasyonlarla, iç çatışmalarla, gerginliklerle sarsıldığı zamanlardı. Ülkedeki geniş bir kesimse hem modern dünyaya entegre olmak, evrensel ölçülerde iş yapmak hem de manevi değerlerini muhafaza etmek istiyordu. İşte bu noktada Fethullah Gülen'in yorumları yükselmekte olan kesimlere bir çıkış kapısı açtı. Fethullah Gülen bir Türk Rönesansı önermekteydi. Bunun için önce toplumun kendi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1