Vahşi şeylere dair evcil bir dil kullanmak yok artık.
-Martin Shaw
Okan, ölü, yatakta yatıyordu. Perşembe gecesi beraber yattığımız yatakta. Sağdık ikimiz de, daha perşembe gecesi sağdık. N'oldu da pazartesi gecesi ölü ölü yattık o yatağa? Ölü olmak yetmedi, bir de salı denen o lanet günde, ölülerin bir tanesini toprağa mı koyacaktık?Artık verebilirim demiştim, o sabah. Artık verebilirim. Benim verebilmem önemli miydi? Ölüm alırken bana sormuş muydu ki, toprak, verirken soracaktı? Benim fikrim sorulmuyord
Noa birçok şeyden haz alırdı. Mesela...
Arkadaşlarıyla oynamaktan,
Salıncakta sallanırken rüzgârın yüzüne değmesinden,
Buz gibi soğuk gölün içine ayaklarını sokmaktan...
Noa bu anların hepsinde bir kar tanesi gibi hafif hissederdi. Kalbi ve bütün bedeni büyük bir keyifle dolardı. Noa bu hissi bütün bedeninde uçuşan kelebekler gibi hissederdi ve bu hissin rengi sarıydı.
Bir gün Noa'nın başına üzücü bir olay geldi.
Noa'nın bedeninde Sarı gibi iyi hissettirmeyen, içini sıkıştıran bir his oluştu.
Sanki ç
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.