İnsanlar, diğer insanlardan isimleri ile ayrılırlar. İsimler milletlerin kültür değerleri arasında en başta gelenlerden biridir. Bu sebeple bir insanın ismini öğrendiğiniz zaman, genellikle onun milliyeti hakkında da fikir sahibi olabilirsiniz. İsim güzel ve anlamlı olmalıdır. Bu kitap yardımıyla çocuklarımıza kültür, örf ve âdetlerimize yakışır isimler verebiliriz.

"San´at için san´at" anlayışına bağlı olan Tanzimat edebiyatı ikinci neslinin önde gelen simalarından olan Abdülhak Hamid, bilhassa Türk şiirinin şeklinde bir ihtilal denebilecek yenilikler yapmış ve onu klasik çemberinden kurtarmıştır. Bu niteliğiyle Hamid, edebiyatımıza tam manasıyle Batılı bir karakter kazandıran Servet-i Fünuncuların öncüsü olmuştur. Batılı Türk şiirinin mimarlarından biri olan Abdülhak Hamid, Divan şiirinin ayakta kalan dil, üslub ve nazım şekillerini yıkmakla kalmamış, ferdi ve tabiat

* Yaşar abi romanlarını, Menekşe tepelerinde, ağaçlar, çiçekler, böceklerle, kısacası doğa ile konuşa konuşa yazardı.. * Yaşar Kemal yarısı kendisi, yarısı da eşi TİLDA olan bir edebi bütündü.. * Basınköyde balkonumuz müşterekti, muhabbetimiz sabahlara kadar sürerdi. Bizim ev Yaşar abinin, eşi Tilda'dan gizli gizli sıgara içtiği mekandı.. Kitapta bu konular ele alınmakta, hiçbir kaynakta olmayan bilgiler ve bol bol resimlerle birlikte verilmektedir..

Şurası inkar edilemez bir gerçek ki, bugünlerde milletçe yaşadığımız bütün üzücü olaylar, Tayyip Bey'in Osmanlıyı ihya etme, Başkan olma hayalinin ürünleridir.Tayyip Bey Amerika'daki gibi bir Başkan olmak istiyor.. O halde, ünlü yazar Dale Cargie'nin Söz Söyleme Sanatı kitabından satırlar alarak Amerikan Başkanlarının bazı özelliklerine kendisine okuyalım.. Başkan Wilson: "Konuşmalarını önce steno eder, tekrar tekrar okur düzeltir, son şeklini verirdi.." Başkan Lincoln çalışırken, yemek yerken, çiftliğinde

Yalçın Toker'in Atatürk'e Dikdatör Diyenin kitabının devamı niteliğinde. Başbakan Tayyip Erdoğan'la Osmanlı Padişahlarını karşılatıran tarih ve mizah içerikli..

Lâiklik Türkiye´nin gündeminden hemen hiç inmeyen konuların başında geliyor ve listenin baş tarafında yer alıyor. Bu durum, ´lâiklik´ ilkesinin 1937 yılında yapılan bir değişiklikle Anayasamıza ithâl edilmesinden bugüne kadar hemen hiç değişmemiştir. Tartışmalar devam etmiştir. Bugünün Türkiye´sinde ise lâiklik başka bir zeminde ülkemizin gündemini işgal etmektedir. Kendilerini lâikliğin savunucusu olarak gören kişi ve kuruluşlar bu ilkenin tehlikeye düştüğünü ileri sürerek, onu savunmak için çeşitli hareke

'Milletin adı Türk Milleti, Devletinin adı Türkiye Cumhuriyeti olan bir ülkenin Cumhurbaşkanı çıkar. 'Ne Mutlu Türküm Diyene! Lafını her yere yaza yaza Türkiye ilkel bir hale getirildi' derse... Başbakanı kalkar. 'Kardeşim sen çıkar da illa Türk Milleti diye dayatırsan, öbürü de çıkar Kürt Milleti, Laz Milleti der...' şeklinde sözler söylerse... O ülkede elbette; 'Türküm, doğruyum...' diye başlayan Andımız kaldırılır... Devlet dairelerinden T.C. indirilir... Duvardaki 'Ne Mutlu Türküm Diyene!' Tabelaları

Ele aldığım bu konuya isabetle girişebilmem için, Milli Mücadele öncesindeki Osmanlı dönemi olaylarını kısaca satır başları halinde hatırlayıp okuyucuya da hatırlatmakta yarar görmekteyim... Bu hatırlama sırasında, öyle fazla uzaklara gitmeye, tarihimizin derinliklerine dalmaya falan da gerek bulunmamaktadır. Osmanlı Devleti'nin yıkılışıyla sonuçlanan 1. Dünya Savaşı ve öncesideki son 30-40 yılı anımdamamız yeterli olacaktır. 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı: Adına "93 Harbi" dediğimiz bu savaş, Türk milletine, e

Atatürk'ün T. B. M Meclisinin açık ve gizli celselerinde kendi ağzından yaptığı son konuşma, 1 Kasım 1937 tarihindeki Meclis açış nutku olmuştu. Meclis açış nutuklarından sonuncusunu, yani vefatından 9 gün önce 1 Kasım 1938 tarhli açış söylevini ise dönemin Başbakanı Celal Bayar okumuştur. Elinizdeki bu 4'üncü ciltle Büyük Atamızın Meclis konuşmalarının sadeleştirmesini 1120 sayfalık bir baş eser olarak tamamlamış bulunuyorum. Böylelikle çok önemli bir milli hizmeti daha yerine getirmiş inancındayım.... (Ö

Yalçın Toker'in 43. kitabıdır.. Anılarının spor yazarlığı bölümünü Ben Spor Yazarı İken isimli kitabında anlatan Toker, bu kitabında da, siyasi ve tarihi yazarlık dönemini, gazete yöneticiliği ve sahipliği yıllarını, II. Dünya Savaşı günlerindeki seferberlik sıkıntılarını, İsmet Paşa'lı yılları, Demokrat Parti'nin kuruluşunu, bu kuruluşa olan hizmetlerini, 46 ruhunu, 1960 ihtilali öncesindeki Hukuk Fakültesi yaşantısını, Üniversitede Vatan Cephesi kurmaya kalkışını, 28-29 Nisan 1960 Üniversite olaylarını, 2

Büyük Atatürk'ün, Meclisin açık ve gizli celselerinde yaptığı konuşmalar. Osmanlı Devleti'nin son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu dönemine ait tarihi gelişmelerin anlatıldığı en önemli belgelerdendir. Kitabın 1. cildinin önsözünde şöyle demiştim: "Atatürkçü nesiller yetiştirebilmemiz için, günümüz gençliğinin o dönemin olaylarını iyi öğrenmesini, Ata'sını iyi tanımasını, O'nun fikirlerini ve bütün sözlerini kolayca okuyup anlamasını sağlamak zorundayız. Çünkü zamanı geldiğinde büyük Türk Mille

Büyük Atatürk'ün Meclisin açık ve gizli celselerinde yaptığı konuşmalar, Osmanlı Devleti'nin son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu dönemine ait tarihi gelişmelerin anlattığı önemli belgelerindendir. Kitabın 1. cildinin önsözdünde şöyle demiştim: "Atatürkçü nesiller yetiştirebilmemiz için, günümüz gençliğinin o dönemin olaylarını iyi öğrenmesini, Ata'sını iyi tanımasını, O'nun fikirlerini ve bütün sözlerini kolayca okuyup anlamasını sağlamak zorundayız. Çün

Türk Milletinin büyük kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'le ilgili bir çok kitap yazdım... Okula yeni başlayan çocuklarımızın, okuma yazmayı Atatürk sevgisi kazanarak öğrenmeleri için hazırladığım "el yazılı" 12 kitabım basıldı... Bunlardan sonra, öğrencilerimizin ilerideki sınıflarda Atatürk hakkında öğrenmeleri gereken "ilkeleri ve bilgileri" kapsayan 8 kitap daha hazırladım. Kendileri küçük, ama kapsamları çok değerli olan bu 20 kitabımla önemli bir vatanseverlik hizmetini yerine get

Milli Mücadele sırasında Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın kışkırtmaları ve işgal devletlerinin yardımlarıyla, Kuvva-yı Milliyecileri engellemek için ortaya çıkan gerici ayaklanmalarının, Anzavur ihanetlerinin, Türk topraklarında bağımsız devlet kurmaya kalkışan Kürt, Pontus Rum ve Ermeni çetelerinin çıkardığı isyanları anlatan kitap. Son bölümünde Ermeni tehciri konusu, soykırım suçlamaları, 69 Amerikalı bilim adamının bu konudaki raporları verilerek, asıl soykırımı Ermenilerin Türklere yaptıkları belgelenmek

Tarih araştırmacısı Yalçın Toker, yakın tarihimizin bilinen olaylarının bilinmeyen yönlerini aydınlatan kitaplar yazmaya devam ediyor. Padişahların hayat hikayelerini resimli olarak anlatan Osmanlı Padişahları... Milli Mücadelenin buhranlı günlerinde kurtuluşumuza çare beklentisiyle kurulan Yeşil Ordu... Son Osmanlı hükümeti mensuplarından, İngilizler´in Mütareke günlerinde sürgüne gönderdiği kişileri anlatan Malatya Sürgünlerinden Portreler... Milli Mücadeleye ve Atatürk´e karşı çıktıkları için

150’LİKLERDEN PORTRELER (Arka Kapak) Tarih araştırmacısı Yalçın Toker, yakın tarihimizin karanlıkta kalmış önemli olaylarına ışık tutan kitaplar yazmaya devam ediyor. Mütarekede ve Milli Mücadele günlerine ait hadiseleri ele aldığı Yeşil Ordu, Cumhuriyet Kavgaları eserlerinden sonra şimdi de aynı konuyu tamamlayıcı nitelikte olan Malta Sürgünlerinden Portreler ve 150’liklerden Portreler kitaplarını okuyucularına sunuyor. Yalçın Toker’in öteki tarihi kitaplarından bazıları da şunlardır: GÖZCÜ gazetesind

Bu dizi, bugünün küçükleri, yarının büyükleri olan çocuklarımızı Atatürk sevgisiyle yetiştirme amacıyla hazırlandı. Onların Atatürkü sevip tanımalarına yardımcı olurken, okumayı sökmeleri ve sevmelerini de düşündük. Bunun için de bu dizide yer alan 12 kitabı el yazıları ile bastık.

Bu dizi, bugünün küçükleri, yarının büyükleri olan çocuklarımızı Atatürk sevgisiyle yetiştirme amacıyla hazırlandı. Onların Atatürkü sevip tanımalarına yardımcı olurken, okumayı sökmeleri ve sevmelerini de düşündük. Bunun için de bu dizide yer alan 12 kitabı el yazıları ile bastık.