Gece Yarısı Valisi'yle birlikte çalışan, Büyülüler Kulübü'nün kurucusu, acemi şaman Sharon Li'nin hayatı bu defa da Vali'nin ortadan kaybolmasıyla karışır. Şamanlığa yeni yeni alışmaya başlayan Sharon'ın artık her şeyden önce Vali'yi bulması gerekmektedir. Sharon ve Büyülüler Kulübü hemen harekete geçerler. Şehirdeki sahipsiz ayakkabılar, Vali'nin arkasında bıraktığı şüpheli şemsiye ve bir perinin üstü kapalı mesajı onları mezarlığa götürecektir. Büyülüler Kulübü serisinin ikinci kitabında Sharon Li ve ark

Londra'da ters giden bir şeyler var. Şehrin ruhunu kurtarmak gerek ancak Gece Yarısı Valisi dahil herkesin eli kolu bağlı. Bir kafede çalışıp sıradan bir hayat süren Sharon Li beklenmedik şekilde özel güçlere sahip bir şaman olduğunu keşfeder ve şehrin kaderinin kendi elinde olabileceğini öğrenir. Harekete geçmek için bir kılavuza ve yardıma ihtiyaç duyan Sharon doğaüstü güçlere sahip bireylerin dayanışması amacıyla kurduğu Büyülüler Kulübü'ndeki dostlarıyla birlikte işe koyulur. Şehrin ruhunu ararken pek

Büyücüler savaştığında herkes kaybeder. Londra savaşa sürükleniyor. Neon Mahkemesi'nin önemli bir üyesi öldürülünce tüm gözler, Mahkeme'nin ezeli düşmanı Kabile'ye dönüyor. Fakat Matthew Swift'in çok daha büyük sorunları var. Kanı ve bedeniyle çağrıldığında arkadaşı Oda'nın karanlık bir güç tarafından ele geçirildiğini öğreniyor. Gece Yarısı Valisi Matthew Swift hayatının en karanlık ve en uzun gecesini yaşamak üzere. Neon Mahkemesi ve Kabile seçilmiş kişinin peşine düşerken, Swift şehri kurtarıp güneşi tek

Kuzgunlar Londra Kulesi'ni terk ettiğinde, kadim bir kehanet kulaktan kulağa fısıldanmaya başladı. Önce Kule, sonra krallık yerle bir olacaktı. Ve görünen o ki bu söylentiler gerçek olmaktan o kadar da uzak değildi.Önce şehri koruyan büyüler birer birer etkisini yitirdi. Ardından Londra Duvarı şifreli bir grafitiyle kirletildi, derken Kule'deki kuzgunlar ölü bulundu ve Londra Taşı parçalandı. Bunların hepsi büyük bir felaketin habercisi. Günümüzde her biri turist mıknatısı olan eserler ve mekânlar, aslında

Güç ve ölümsüzlük uğruna soluk kesen bir savaş. Londra'da yaşamdan çok daha fazlası var. Çünkü bu şehir gücün merkezi. Ve bu güç, tren ve otobüslerin uğultusunu kadim sokaklardan, tarihe tanıklık etmiş tepelerden taşır ve şehrin ritmiyle buluşturup ait olduğu sokaklara geri verir. Bir iş gününün sonunda da bu güç, şehrin dokusuna karışır. Bu, yeni bir sihir türüdür: Şehir büyüsü. Hikayeye bırakın kendinizi ve sihirbazların Son Tren'e bindiği bir Londra'yla tanışın. Dilenci Kral'ın iyiliğini dillendirin, Çı