Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 20 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Aşk, insanın mutluluk nedenlerinin aynı zamanda mutsuzluk nedenleri olması." Semih Gümüş, bu kez bir romanla okurunun karşısında. Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz, insanın içine yer eden, acı bir yalnızlık duygusunun hikâyesini anlatıyor. Sinan büyük acılar çektiği, işkenceler gördüğü kişisel tarihini geride bırakmıştır.Kendine yeni bir hayat kurmayı, tanık olduğu herkesi ve her şeyi de geride bırakmayı başarabilecek midir?Uzak bir deniz kıyısında, köyden uzak bir kır evine yerleşir ve geçmişiyle h
Tükendi
Çözümleyici Eleştiri bir eleştirel yaklaşımı anlatıyor. Semih Gümüş bu kitabında hem ülkemizde yayımlanan önemli eleştiri kitaplarını mercek altına alıyor hem de kendi çözümleyici eleştiri anlayışını bütüncül biçimde ortaya koyma fırsatı buluyor. Semih Gümüş, eleştirinin artık kitaba ya da kitabın içeriğine odaklanamayacağını, bir metinden yola çıkan eleştirmenin yeni ve yazınsal nitelikler taşıyan başka bir metin yaratması gerektiğini öne sürüyor. Bu anlamda eleştirmenin de başka metinlere bağımlı olmaya
Tükendi
Modernizm özellikle Türkiye’de, edebiyat alanında nasıl ortaya çıktı, romanda, öyküde, şiirde yansıması nasıl oldu, nasıl bir yol izledi? Postmodernizm nasıl algılandı? Edebiyatımıza postmodernizm nasıl girdi? Postmodern yapıtlar okurla bağ kurabildi mi? Değerli eleştirmen Semih Gümüş bu kitabında, özellikle bu soruları aydınlatmaya çalışan denemelerini bir araya getiriyor. Modernizm ve Postmodernizm, yalnızca edebiyatımızın değil, ülkemizin de yüz yıllık serüvenine ışık tutuyor. Çünkü edebiyatı anlamak,
Edebiyatımızın zengin türlerinden biri olan öykü alanındaki çalışmalarıyla tanınan eleştirmen Semih Gümüş, gençlerimizi edebiyatın ve yaşamın farklı yüzleriyle tanıştıracak, onlara okuma keyfi aşılayacak bir seçkiyle buluşturuyor. Ergen okurun bir çırpıda okuyacağı öykülerle başlayıp, içselleştirebileceği daha karmaşık öykülerle süren seçki; içerik, hız ve gençlerle buluşma niteliği açılarından özel bir sıralamayla peş peşe dizilmiş öykülerden oluşuyor. 20 yazarın 20 öyküsünü derleyen birinci cilt, bu aland
AY´I BOYAMAK Öykü alanındaki çalışmalarıyla tanınan eleştirmen Semih Gümüş´ün, gençlerimizi edebiyatın ve yaşamın farklı yüzleriyle tanıştıran Gençlere Çağdaş Türk Edebiyatından Öyküler seçkisinin ikinci cildi Ay´ı Boyamak çıktı. İkinci ciltte, Türk öykücülüğünün bugününü hazırlayan, Türkiye´nin farklı dönemlerine tanıklık etmiş 20 ustanın 20 öyküsü bulunuyor. Seçkinin Eylül ayında yayımlanan birinci cildi Dikkat! Kırılacak Eşya´da, öykücülüğümüzün son dönemini yansıtan 20 yazarın 20 öyküsü yer alıyor. S
Doğru bir okuma biçimi edinmiş, dolayısıyla okuduklarının anlamlarını kendi başına sökebilen ve kendi yazdıklarını bütün yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen, eleştirebilen yazar adayı, aynı zamanda okumayla yoğun ve sürekli bir ilişki içinde yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç başarır. – Semih Gümüş Yazar Olabilir miyim? ister edebiyatın çetin yollarına gidin, ister ıssız bir adaya, yanınızda bulunması gereken bir kılavuz kitap. Yaratıcı Yazının Yolları, Yordamları • Nasıl Yazmalıyım
Tükendi
Çözümleyici Eleştiri, Semih Gümüşün ilk kez bir kitabın başlığına çıkardığı bir eleştirel yaklaşımı ifade ediyor. Gümüş, geçtiğimiz yıllarda değişik dergilerde kaleme aldığı eleştiri üzerine yazılarını bir araya getiriyor bu kitabında. Böylece hem ülkemizde yayımlanan önemli eleştiri kitaplarını mercek altına almış, hem de kendi çözümleyici eleştiri anlayışını ortaya koyma fırsatı bulmuş oluyor. Semih Gümüş, eleştirinin artık kitaba ya da kitabın içeriğine odaklanamayacağını, bir metinden yola çıkan eleştir
Bizim bir geçmişimiz olacak mı Lal. Niçin olmasın, dedi. Bu kez gülümsemedi. Bunun için bir on yıl yaşamamız gerekir ama. Bir geçmiş, uzun zaman demek. Sustu, yüzüne bakıyorum, sonra başımı karşı kıyıya çevirdim, önümdeki şarap şişesiyle oynarken aramızdan geçen deniz rüzgârının kokusunu düşünüyorum. Yalnızlık Kime Benzer, Semih Gümüş'ün ikinci romanı. Yazar bu kez, farklı, yazınsal bir eyleme girişmiş. Romanın adsız kahramanı, bir odaya kapanmış, biten bir aşkın peşinde düşünsel bir yolculuğa çıkıyor. Bir
Marguerite Duras, "Kitap yazan birinin, çevresindeki öteki insanlarla arasına her zaman bir mesafe koyması gerekir," diyor. Raymond Queneau´nun sözünü aktarıyor sonra: "Başka hiçbir şey yazmayın, yazın." İşte bunu, şimdi içinde yaşamak zorunda kaldığımız edebiyat dünyamıza anlatmaktan daha zoru yok. Çünkü bugünün yazarı, yaşadığı dönemi yaratıcılığıyla taçlandırmak yerine, o dönemin kendisi için varolduğunu düşünecek kadar narsistik yanılsamalar içinde. Semih Gümüş, değişik zamanlarda kaleme aldığı denemel
Tükendi
Eleştiri yazarının da özgün düşünceleri olabileceği, yazdıkları, yazıp ortaya çıkarmadıkları, ölçüleri, değerleri kendinden başka kaç yazarı ilgilendirir? Gücünü yaratıcı düşünceden almayan eleştirinin anlamı olmaz, ama yaratıcı yazı da eleştirinin vazgeçilmez diline dönüşmüş durumda. Eleştiri, bir elindeki feneri tuttuğu yazarlarla, romanlarla, öykülerle iç içe yaşarken, yaşadığı zamanı anlamak isteyenleri bir de başkasının gözüyle bakmaya çağırır. Özellikle edebiyatımızı takip eden eleştiri, bugünkü canl
Tükendi
Eleştiri yazınımızın önemli ismi Semih Gümüşten, romanımızın bugünkü hali üzerine yazılar... Romanın Şimdiki Zamanı, üretmeye devam eden ustaların yanında genç romancıların da yapıtlarına eğiliyor. Yaşar Kemalin İnce Memedinin bugünün okuruna heyecan veren büyüklüğü nereden gelir? Orhan Pamukun romanları arasındaki farklar nelerdir? Selim İleriden Ayfer Tunça ve Ayhan Geçkine, romanımızın son yılları edebiyatımıza hangi önemli katkıları sunmuştur? Romanlar aracılığıyla Türkiyenin yaşadığı inişli çıkışlı sos
Tükendi
Doğru okuma ve yazma biçimleri nerede nasıl oluşur. İnsanı insan yapmak için, önce okumaktan başka ne önerilebilir ona? Sait Faik'in, Yazmasam çıldıracaktım, sözünün en güçlü uyarlaması, bana kalırsa, Okumasam çıldıracaktım, olur. Ben de bir okuma manyağı olarak görülmekten daha çok sevinemem başka bir şeye. Okuyan hayvan olarak yaşamak: bu kadarı olamayacağımı biliyorum. Hiç değilse okurken aynı zamanda yazmaya da çalışsam ve bunu bütün uykuları kovup gerekirse düşlerde yaşayarak kesintisiz biçimde sürdür
Tükendi
Semih Gümüşün, Eleştirinin Saati başlığı altında topladığı yazıları, Edebiyat ve Yeni Zamanların Kültürüyle devam ediyor. Gümüş, son dönem edebiyatımızın hem önde gelen eleştirmenlerinden biri hem de kayıtçısı. Bu kitabındaki yazıları yakından okuyunca göreceksiniz ki yazar, yalnızca yeni kitapların bir değerlendirmesini yapmıyor, edebiyat dünyamızı da tüm sorunlarıyla kuşatıyor. Yazarın görünür olma çabaları, nitelikli edebiyatın okura ulaşmada yaşadığı sorunlar, genç yazarların edebiyat okuruna tanıtılmas
Edebiyat dünyamızda bir kitap üzerine kaleme alınmış kitaplara, meraklı okuru çağdaş roman sanatımızın derin sularında dolaştıracak kılavuz eserlere pek rastlanmaz. Semih Gümüş, çağdaş eleştirinin örnek çalışmaları arasında yer alan Yazının ve Tarihin Bilinci'nde, büyük usta Adalet Ağaoğlu'nun unutulmaz romanı Romantik-Bir Viyana Yazı'nı ele alıyor ve çetin ceviz bir roman için, okuru yine çetin ceviz bir zırhla donatıyor. Müthiş bir okuma keyfi. Romantik-Bir Viyana Yazı, düşünsel ve yazınsal derinliğiyle
Tükendi
Semih Gümüş, kitabın önsözünde roman sanatı üzerine düşüncelerini anlatıyor. Ardından, Türk edebiyatında romanın macerası üstünde duruyor. Kitabın genel çizgisi ve kapsamı bu. Yazının Sarkacı Roman, Semih Gümüşün Türk edebiyatının önde gelen ya da büyük ilgi görüp tartışmalar yaratan yazarlarının romanları üzerine kaleme aldığı metinleri bir araya getiriyor. Kitap, Kemal Tahirle başlıyor ve Kemal Tahirin romanlarındaki Osmanlı etkisi üzerinde duruluyor. Ardından toplumcu edebiyat ve Yaşar Kemal, edebiyatta
Tükendi
Eleştiri yazınımızın önde gelen isimlerinden Semih Gümüş, edebiyatın her alanına yayılan yazılarıyla güncel eleştirinin de kendi okurunu yaratabileceğini gösteriyor, çıkardığı öykü dergileriyle öyküsever bir eleştirmen olarak da öne çıkıyor. Öykünün Kedi Gözü, onun öykü üzerine yazılarından derlediği ikinci kitabı. Daha önce yayımladığımız Öykünün Bahçesi ile büyük ilgi gören Gümüşün bu kitabı da genç öykü yazarlarıyla sıkı okurlar tarafından beğeniyle okunacak. Kitap, öykücülüğümüzün kısa bir tarihçesi ile
Tükendi
Vüs´at O. Bener, üstünde yeterince durulmamış bir yazınsal dil yaşantısı kurmuştur. Bu yaşantı (demek ki dirimsel ve organik bir yapıdan söz ediyoruz) kendi anlamlarını da çok boyutlu bir uzama, çeşitli frekanslardan gönderip durur. Bir yansıtıcıyla karşılaştığında, yeni bir açı kazanarak, bir başka yansıtıcıya yönelir. Gücü bazen çoğalıp bazen azalarak, başlangıçta yazarının bile öngörmediği anlamlar üreterek yazınsal yaşamını pekiştirir. Kara Anlatı Yazarı, edebiyatımızın çağdaş klasiklerinden, yakın dön
Tükendi
Kısa öyküyü niçin öykünün ta kendisi olarak anladığımı Öykünün Bahçesi´nde anlatmaya çalışıyorum. Sait Faik, bizim edebiyatımızda öykünün ayrı bir tür olarak ne denli yeri doldurulamaz olduğunu, hem de abartısızca ortaya koydu. Köktenci bir değişikliğe yol açarken, öyküyü şiirin yanında bir yere oturttu, romanın baskısına karşı ona direnç ve kişilik kazandırdı. Türk edebiyatında öykünün her zaman özel bir yeri oldu. Semih Gümüş, ülkemizde 90´lardan başlayarak artan bir ilgiyle okunan, yazılan öykünün izi
Tükendi
Başkaldırı ve Roman hiç tamamlanmayabilir, yayımlanmayabilirdi de. Yalnızca Hayır...´a karşı kendimi sorumlu tuttuğum için ısrar ettim. Hayır...´a karşı kendimi niçin sorumlu görüyordum? İlkin ve ikincil olanı, bir kitap oylumunda tasarlayıp başladığım bir çalışmanın sonunu getirmem gerektiğini düşündüğüm için. İkincisi ve birincil olanıysa, Hayır...´ın roman sanatımızın çağdaş yönsemi içinde oldukça ayrıksı ve üstünde durmayı gerektiren niteliğidir. Semih Gümüş, yazınımızda örneğine pek az rastladığımız
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 20 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1