Uzun yıllar çocuklarla beraber olmuş, pek çok anı biriktirmiş biri ne yaparsa harika olur? Tabii ki bu anıları yazarsa... İşte bu kitap da birbirinden güzel anılarla dolu, küçük yaşam hikayeleri barındıran bir öykü kitabı. Ece'nin okuldaki ilk gününü, Temiz Teyze'nin temiz sokağını, Fırat'ın pişmanlığını, Deli Eşek'in komik öyküsünü, Çıtır kuşun yuva arayışını, eğlence kaynağı çam ağacının başına gelenleri ve bir bülbülün simgelediği doğa sevgisini Fehime Öğretmenin güzel kaleminden okuyoruz....  

İklim değişikliği dinozorların yiyecek bulmasını zorlaştırmış, tüm dinozorlar buna bir çare aramaya başlamış. T-reks de yiyecek bulmak için şehre inmeye karar vermiş. T-reks şehre inince tabii ki hiçbir şey kolay olmamış onun için. Binaların arasında gezinmek ve insanlarla karşılaşmak biraz panik yarattıysa da T-reks insanların sempatisini kazanmış.

Minik, nihayet okula başlıyor. Okulun nasıl bir yer olduğunu pek bilmediğinden biraz heyecanlı. O sabah kısacık bir uçuşla "Kuşlar Okulu"na hemen gelmişti. Okulun bahçesi cıvıl cıvıl kuş sesleriyle çınlıyordu. Kuşların bazıları sevinçli, bazıları üzgün, bazıları da Minik kadar heyecanlı görünüyordu.

Maviş ve Sütiş iki sevimli kardeşmiş. Maviş artık anne sütü yerine annesinin hazırladığı sağlıklı yemekleri yemeye başlamış. Ama Sütiş buna bir türlü alışamamış. Oyun oynarlarken Sütiş'in, kardeşi Maviş'e göre daha çok yorulmasının nedeni yemeklerle mi ilgili acaba? Sütiş sadece süt içerek sağlıklı olabilir mi?

Meraklı palamut balığı yeni şeyler keşfetmeyi çok severmiş. Bu merak duygusu onu yeni bir arkadaşla tanıştırmış. Palamut yeni arkadaşı kalkan balığıyla gezintiye çıkmış. İki arkadaş gezerlerken uzaklarda bir karartı görmüşler. Bu bir balina mı yoksa? Ama neden böyle sessizce yatıyor, yoksa hasta mı?

Çekirge kahvaltıdan sonra biraz dolaşmak için ormana gitmiş ve sincapla tanışmış. İki arkadaş ormanın girişine kadar zıplama oyunu oynamaya başlamış. Neşeyle zıplarlarken bir de bakmışlar ki sincap ağacın dallarına sıkışıp kalmış. Sincabın yardımına kim gelmiş dersiniz?

Evin tatlı kedisi Badem, en çok evin kızıyla oynamayı seviyormuş. Ama o okula gidince bütün gün evde sıkılıyormuş. Yine evde beklemekten sıkıldığı bir gün dışarıya çıkmaya karar vermiş. Badem parkta gezinirken biraz dinlenmek için bir kenara uzanmış. Tam o sırada bir ses duymuş. yoksa bu bir köpek miydi? Badem korkusundan ağaca tırmanmış.

Bir sabah erkenden uyanan karga henüz uyanmayan arkadaşlarını uyandırmak için başlamış bir güzel ötmeye. Söylediği şarkılarla arkadaşlarını uyandıracağı için mutlu olmuş. Ama arkadaşları bundan pek memnun kalmamış. Ormanlar kralı aslan da kargaya kızmış. Bunun üzerine Karga ormandan ayrılmaya karar vermiş.

Uzun kış günlerinin ardından bahar gelmiş, kurbağa yaşam sevinciyle dolmuş. Güneşin altında uzanırken yanına bir güvercin konuvermiş. Güvercin başlamış su içmeye. Kurbağa güvercinin diğer kuşlardan farklı bir şekilde su içtiğini görmüş ve onun hakkında daha çok şey öğrenmek istemiş.

Bahçe kapısına yaklaştıkça Erdem'in heyecanı artıyordu. Kafasında birçok soru vardı. Acaba yavru kedi bıraktığı yerde duruyor muydu? Gitmiş olabilir miydi? Çağla abla "Annesi onu alıp götürebilir." demişti. Eğer götürmüşse üzülür müydü? Yoksa üzülmez miydi? Bir kedisinin olmasını istiyor muydu? Şu anda hiçbir şey bilmiyordu.