Şiirlerde aradığımız nedir? Acının, sevincin, yalnızlığın, hasretin, aydınlığın, hakikatin mısra mısra dile gelişi. Ruhun seyahati engin denizlerde. Dokunulan, duyulan bir iç yangını. Çekilen sızının siyah beyaz fotoğrafı. Şu dünya yolculuğunda sesimize ses veren var mı? Başkasının şiirlerini okurken kendimizi de okuruz. Şiirlerde tanımak insanı, şiirlerde derinliğine...
kuyuya çakıllar atıp ses beklerdik
bir oyunu sürdürmenin tatlı telaşı
çayır çimen içinde mor sümbüller
bildim, toprağın derin çağr
Geçen zaman taşları yorsa da ruh diri. Değişmeyen bir öz var. Şehrin dili olsa da anlatsa yaşadıklarını. Fetih günlerini, sevinçleri, bayram günlerini; sonra yıkımları, yangınları, acıları Hâsılı iyi günleri, kötü günleri bir bir anlatsa şehir. Kimler geldi kimler geçti?
Şu şadırvan, şu kubbeler, şu minareler mazide olup bitenlere tanık.
Gün gelir de toprak için için kaynar. Kayalar, taşlar yol verir. Şırıl şırıl bir akış Suda ay ışığı şavkır. Şehirde kurumuş çeşmeler şenlenir. Bahçede ağaçlar yeniden dala
Edebiyatımızda hikâyenin köklü bir geçmişi vardır. Kadim söz geleneğimizde yer bulan ve günümüze dek sürüp gelen bu edebî tür tarihi süreç içinde farklı tarz ve yönelimler ile gelişmiştir. Yenileşme devri edebiyatımızda hikâye/öykü alanında verdikleri eserlerle çok değerli katkılarda bulunan Ömer Seyfettin, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali, Memduh Şevket Esendal isimlerini özellikle anmalıyız. Sonraki dönemde öyküye olan ilgi artmış; bu alanda kıymetli eserler yazılmıştır. Günümüze dek süren çok katmanl
Şiirde okunan insan gerçeği. Yeraltı sularının ince çağıltısı. Sonsuz akışa uyumlu sesler. Bir dağın iç ağrısı. Rüzgârın savuramadığı kökler. Acıyı bal eyleyen emek.
İnsanı, insanda tanımak Şiirin imkânları ile bu mümkün. Şiir okuyup şiir yazanlar daha çok sahih oluşu vurgular. Şiirdeki sahih dil; bütün ayak oyunlarına, göz boyamalara verilmiş esaslı bir cevap niteliğindedir.
Gücünü şiirden alır edebiyat. Hayatın içindeki saklı şiir bir kıvılcıma bakar.
İnsanoğlunun en doğal, en içten sesidir şiir. Hakikate
Yazmak, ruhun malzemelerine değinmek; ötelerden ses getirmek ve acıyı bal eylemek. Okuyunca ışık düşmeli içimize. Yazmak bir ihtiyaç olarak kendini gösteriyor. Bu anlamda yazmak, yangın yerine su taşımak gibi ve toprağa fidan dikmek gibi. Hakikati anlama, anlatabilme çabası. Yazmak eylemi aydınlığa taşımalı bizleri.
Aldatıcı gündemden sıyrılıp kendi gerçeğimizi dile getirmeliyiz. Dikkatimizi kalıcı olandan yana çevirmeliyiz. Yazılar gündem bataklığında solmasın, pörsümesin. Duygu ve düşünce dünyamı
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.