Gezegenler Konseyi toplanmıştı. “Kayalık Gezegenler” köşesinde Merkür, Venüs, Dünya ve Mars yerlerine oturmaya hazırlanıyorken; Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün çoktan “Gaz Gezegenler” köşesine yerleşmişlerdi. Toplantıya uydular çağrılmadı. Demek ki önemli bir konu konuşulacaktı. Tüm gezegenler merakla birbirlerine baktı. “Acaba hangi gezegen hakkında bir problem vardı ki acil bir toplantı yapılmasına karar verildi” diye düşünüyorlardı. Kendi aralarında konuşmaya başladılar. Bir gezegen eksikti. Plüton yer

Gökyüzü, yıldızlarla doluydu. Ay, daha doğmamıştı. Yıldızlar, geceyi aydınlatıyordu. Dünya’mızın uydusu Yeni Ay evresinin karanlığında uyuyadursun, parlak yıldızların arasında, Güneş Sistemi’ndeki sekiz gezegen harici bir gezegen daha vardı.Sadece çocukların bildiği bu gezegenin adı Diş Gezegeni’ydi. Evet, Diş Gezegeni… Diş şeklinde, bembeyaz ve tertemiz bir gezegendi.Diş Gezegeni, ilkokula başlarken ya da başlama yaşı gelmiş çocukların çıkardıkları süt dişlerini toplayan diş perilerinin yaşadığı bir yerdi.