Saray, Arap çöllerinde getirdikleri «Arap İslam anlayışlı hocaları bütün Anadolu’ya dağıtmıştı. Artık, “Bir hırka, bir lokma” diyen anlayış yasaklanmıştı. Türkmen Kızılbaş dervişlerin yerine Arap töresini İslam adına pazarlayan hocalar vardı. Bu hocalar sultanlık tarafından korunuyorlardı. Arapça konuşmak, Arapça alıntılar yapmak makbul insan sayılıyor ve Kızılbaşların ise katli vaciptir diyorlardı. Bu roman, Kızılbaş Türkmenlerin var olma mücadelesini, Anadolu’daki mirasa sahip çıkması ve bunu sağlamak içi
Bu kitap uzun süreli bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkmış tarihî bir romandır. Bu kitap bir tarih kitabı olmamasına rağmen bütün konuları tarihî gerçeklerden seçilmiştir.
Bu kitapta Hâce Bektaş Veli'nin hayatı ve düşüncesi bir roman dili ile anlatılmış ve akıcılık sağlanmıştır.
Bu kitapta:
1- Hace Bektaş Veli'nin hayatı, düşüncesi ve felsefesi efsanelerden ve hurafelerden arındırılarak bilimsel ve akılcı bir anlayışla inceleme imkânı bulunmuştur.
2- Hace Bektaş Veli'nin unvanlarına nasıl vardığını ve
Elinizdeki bu Kitap, Osmanlı tarihinin karanlık bir dönemini roman dilinde anlatmaya çalışmakta. Bu kitap bir tarih kitabı olmamasına rağmen, bütün konular tarihin gerçekleri arasından seçilmiş ve doğrulukta taviz verilmemeye çalışılmıştır. Sadeceayrıntılarda kurgu yapılmıştır. Osmanlı tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Şah Kulu Ayaklanması, saraydakişehzadelerintahtkavgaları, şehzadelerinkatledilmeleriveKızılbaşTürkmenkatliamları bu kitabın ana temasınıoluşturmaktadır. Tarihinbirdöneminisentezleyere
1420 senesinde Serez pazarındaki idam sehpasında Şeyh Bedreddin, Kadı Mevlana Haydar'a dönerek şöyle dedi: "Madem ki bu kerre mağlubuz; netsek, neylesek zaid. Gayrı uzatman sözü. Madem ki fetva bize aid, verin ki basak bağrına mührümüzü." Şeyh Bedreddin'in Edirne'den başlayan, Bursa, Konya, Halep, Kudüs, Mekke, Kahire, Tebriz'e kadar uzanan uzun bir eğitim sürecinden sonra, ülkesine bir filozof olarak dönmesi ve halktan çok büyük bir itibar görmesi, bazı kesimleri rahatsız etmişti. O, artık halk arasında
Osmanlının son yılları karmaşık ve karanlık bir süreçti. Biz bu kitapta bu karanlık sürecin kapısını aralamaya çalıştık.1912-1921 Yılları arasında geçen bu karanlık süreç, bu romanda konu edilmekte.
Bu roman İttihat Terakki Fırkası ile Hürriyet Ve İtilaf Fırkası arasındaki mücadeleyi ve daha sonrada bu mücadeleye TKP' nin de katılmasını anlatmaktadır.
Bu karmaşık döneme damgasını vuran üç şahsiyet bu romanda öne çıkmakta. Birincisi Mustafa Suphi'dir ve TKP ilk kurucusu ve kurucu başkanıdır. Diğeri ise Env
Toplam 6 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.