Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 28 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bir toplumun tarihinde ortaya çıkmış olan önemli belgeler, sözleşmeler ve antlaşmalar birer göstergedir. Bu göstergeler tarihin dönemeçlerine işaret ederler ve geçmişi yansıtırlar. Bizler bu belge ve göstergelere yaslanarak kendi geçmişimizi hatırlar ve nereden nereye geldiğimizi anlarız. Peki, Mecelle bugünkü gençliğe neyi hatırlatmakta ve ne anlama gelmektedir? Sanırım pek çoğu bunu duymamıştır, duyanlar da okumamıştır, okuyanlar da anlamamıştır! Duymayanlar haklıdırlar, çünkü Mecelle tarihimizin önemli b
Klasik eserleri değerli kılan etken, insanın varoluşu ve kaderi hakkında yapılan tartışmaların tarihine ışık tutmasıdır. Bugün tartıştığımız ve görece çağdaş insana özgü gördüğümüz pek çok mesele, aslında tarihte büyük düşünürler tarafından tartışılmış ve belirli biçimlerde çözüme kavuşturulmuştur. İyilik-kötülük, insanın iradesi, tarihin yürüyüşü, insan-Tanrı ilişkisi gibi konular sadece modern insanların tartıştığı konular değildir, bu sorunlar üzerinde çok erken tarihlerde insanoğlu, belki de bugün bi
Bir toplum ya da medeniyette bilimsel gelişmeleri incelemek için sadece bu bilimlerin geliştiği ve boy verdiği ortamı incelemek yeterli değildir. Bu ortam ve zamandan daha öncesine bakıp hangi gelişme ve dinamiklerin bu ortamı hazırladığına bakmak ve araştırmak gerekir. Elinizdeki eser “Değişim Sosyolojisi” açısından Müslüman dünyada hangi tür değişmelerin bilimsel gelişmelere yol açtığını incelemekle kalmıyor, bu süreç içinde oluşan düşünce ve bilim akımlarını, bilim havzalarını ve entelektüel profilleri e
Tükendi
Göç olayı sosyolojide kendi başına bir olay değildir. Daha geniş çerçevede bakıldığında toplumsal değişme sorununun bir parçasıdır. Bir başka deyişle göç, toplumsal değişmenin hem nedeni hem de sonucudur. Bu nedenle göç olayının toplumsal değişme perspektifinden yorumlanmasının doğru bir bakış açısı olduğuna inanıyoruz. Göçü yasaklamak ya da engellemek toplumsal değişmeye karşı durmaktır. Karşı çıkmak yerine, tüm toplumsal değişmeler gibi onu da yönetmek ve yönlendirmek gerekiyor. Elinizdeki kitapta göç sos
Günümüzde Mukkadime adlı eseri ile bilinen ve üzerine onlarca eser kaleme alınan düşünür İbn Haldun'u okumak ne anlama geliyor? Hem tarih hem de toplum görüşünün farklı eğilimleri bağdaştıran bir sosyal bilim kuramına açık olduğunu dikkate alarak onun tezlerinin sosyal bilim tartışmalarına ve toplumsal krizleri aşma sürecine katkı sunabileceğini söyleyebilir miyiz? İbn Haldun yapı ve fail ilişkisini diyalektik bir süreç olarak değerlendirmemizi mümkün kılar mı? Sosyal bilimlere ve İbn Haldun'a dair araştır
Tükendi
Avrupa'daki dini yapılanma ve toplumsal oluşumlara ilişkin sosyolojik tahlilleri ile tanıdığımız yazar, din ve laiklik başlığıyla kaleme aldığı yazılarında günümüzde yoğun bir şekilde tartışılan bu iki kavramın din, toplum ve siyaset üçgeni içerisindeki yerini tespit etmeye çalışır. Mukayeselerine Türkiye'deki durumu tespit ederek başlayan yazar, buna Avrupa'daki anlayışı ve doğu geleneklerindeki görünümünün ne olduğunu da katarak meseleye geniş bir yelpazede yaklaşmayı denemektedir.
Tükendi
İnsanın hayatı çeşitli akışlardan ve evrelerden geçerek olgunlaşır. İnsan bu evrelerle beraber insan olur. Burada benliğimizin gelişimi tamamlanır. Ancak bu salt psikolojik ya da biyolojik bir olgu değil. Toplum hayatında yaşayarak bunu kazanırız. İnsan insanlarla beraber yaşayarak kemale erer. Benliğimiz de bedenimiz de sosyal varlık dünyasında pişerek oluşur. Kadir Canatan, yıllar süren sosyal bilim seya- hatinden sonra bu kez bu konu üzerine eğiliyor. Hem sosyoloji hem de psikolojinin bileşiminden oluşan
Çağdaş din sosyolojisi, toplumsal kurumları ve sorunları anlamak için önemli bir değişken olarak din faktörüne her alanda ve her düzeyde ilgi göstermektedir. Bu nedenle de din sosyolojisinin konuları ve alanları giderek çeşitlenmiştir. Son dönemlerde dünyada yaşanan hızlı gelişmeler sosyolojiye tekrar gözlerin çevrilmesine sebep olmuştur. Bilhassa din merkezli yaşanan hadiseler din sosyolojisi bilim dalına fazladan mesaiyi gerektiren yükümlülükler getirmiştir. Diğer yandan hem sosyoloji hem de ilahiyat ala
İki yüzyıla yakın sosyoloji tarihi dikkate alınırsa, işin başında sıkı ve sert sosyal yasalar fikri hâkim bir fikir iken, bugün çoğu sosyolog esnek ve yumuşak sosyal yasalar fikrine inanmaktadır. Hatta postmodernistler yasa fikrini tümden rafa kaldırmış durumdadırlar. Onlar, yasalara dayalı sosyoloji kuramlarını "meta-anlatılar" olarak nitelemektedirler. Bir zamanlar pozitivist sosyologlar, spekülatif fikirleri "metafizik" olarak nitelerken, şimdilerde postmodernistler onların görüşlerini "meta-anlatı" olar
Acaba Müslümanların bir "Yahudi sorunu" var mıdır? Başka bir deyişle, Müslümanlar Yahudilere karşı antisemitik tutum ve eylemlerin faili midirler? Bu soruya bir cevap vermek için ilk iki bölümde hızlı bir özet yaparak antisemitizmin kavramsal ve tarihsel bir taslağını çizmeye çalıştık. Sonraki iki bölüm, Müslümanlarla antisemitizm arasında bir ilişki kurmaktadır. Önce tarihsel olarak Müslüman dünyada antisemitizm var mıydı, vardıysa bu nasıl bir görünümde ortaya çıkmıştır, bu soruyu cevaplamaya çalıştık. D
Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Bunun kültürler ve dinler açısından bazı önemli sonuçları var. Avrupa, Amerika ve Kanada gibi ülkelerde milyonlarca Müslüman yaşamasına rağmen, ne yazık ki Müslümanlar kendilerini anlatma ve ifade etme konusunda eksik kalmaktadırlar. Avrupa'da yaşadığım yıllarda İslam hakkında büyük bir bilgi boşluğu olduğunu hissettim. Muhataplarımız, İslam adına sadece kendi önyargılarını dile getiriyorlar ve yanlı medya haberleriyle bunu desteklemeye çalışıyorlar. Müslümanların kendileri
Aile, temel toplumsal kurumların başında gelmektedir. Siyaset, eğitim, hukuk ve ekonomi gibi diğer kurumlarla etkileşim içindedir. Bu toplumsal kurumları etkilediği gibi onlardan da etkilenir. Bu çalışmada aile, din perspektifinden ele alınacaktır. Din, Müslüman toplumlar açısından bir "eksen" kurumdur. Ancak çağımızda hem din hem de aile ciddi bir değişim geçirmekte ve çoğu insan için bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. İşte, elinizdeki çalışma aile kurumunun geçirdiği bu değişimin gerçekten de bir endişe
Toplumsal değişme konusunda kuramsal çalışmalar ve çağdaş dönemdeki değişmeyi farklı boyutlarıyla ortaya koyan eserler çok olmakla birlikte; "Müslüman dünya"nın geçmişten günümüze geçirdiği değişimi ele alan yapıtlar ne yazık ki yok denecek kadar azdır. Çoğu çalışmanın, modernleşme ve Batılılaşma meselesine odaklanmış olması ve toplumsal değişimin Batı karşıtlığı biçiminde ve dış etkenlere endeksli okunuşu, içinden geçmekte olduğumuz sürecin travmatik ve trajik boyutlarına işaret etmektedir. "Dış etkenler
Elinizdeki çalışma, beden sosyolojisine bir giriş kitabı değildir. Bu çalışmada amacımız beden sosyolojisinin ne olduğunu anlatmaktan daha ziyade, beden sosyolojisine yeni bir yaklaşımı denemektir. ?Beden ve Beyan", ?Beyan Sosyolojisi" adlı kuramsal çalışmamızın uygulamasını gösteren ve içeren bir denemedir. Her iki çalışmamızda da bir iddia ortaya koyuyoruz ama iddiamızda bir kendine yeterlilik söz konusu değildir. Beyan sosyolojisi ve bunun farklı alanlara taşınma sürecinin ilk adımını atmış bulunuyoruz.
Sosyal bilimlerin yeniden ve kökten tartışmaya açıldığı bir zaman diliminde "Beyan Sosyolojisi" alı çalışmamızda yapmak istediğiniz şey oldukça basittir. eğer kendi tarihimizde ürettiğimiz geleneksel/beyani bilimlerin terminoloji ve metodolojisiyle bilim yapmaya devam etseydik ve bu bilimlerin alanını sosyal bilimlere de teşmil etseydik ortaya nasıl bir tablo çıkardı ? İşte, bu çalışmada cevaplama istediğimiz soru budur. Bu çalışmayla izleme, eleştirme ve islamileştirme gibi aşamalardan geçen yerli sosyolo
İnsan ne oranda biyolojik genetik ve ne oranda sosyo-kültürel bir varlıktır? Bedenler toplumsal ve kültürel olarak olarak nasıl dizayn edilmektedir? Çağdaş toplumlarda insan bedeni neden metalaştırılmakta ve bedene ne tür müdahalelerde bulunulmaktadır? Siyasal iktidarlar kadar dinler ve ideolojiler neden insan bedenine çekidüzen vermek isterler? Modernleşme, özgürlük politikaları neden kadın ve kadın bedeni üzerinden yürütülüyor? Beden sosyolojisinin diğer disiplinlerle ilişkileri ve farklılıkları nel
Bu kitabın konusu, felsefi antropolojinin araştırma konusu olan insan ve onun doğasıdır. Felsefi antropoloji, beden ile ruh arasındaki ilişkiler başta olmak üzere şu sorulara cevap aramaktadır: İnsan ve hayvanlar arasındaki farklar nelerdir? İnsanı, hayvanlardan ayırt eden öğeler ve özellikler hangileridir? Kadın ve erkek arasındaki farklar gerçek midir? Yoksa toplumsal olarak tanımlanan şeyler midir? Ruhsal sağlık ve ruhsal hastalıklar nasıl tanımlanabilir? İnsanın insanlaşma sürecinde katılım ve eğitimin
Tükendi
Siyasetname kavramı, Arapça siyaset kavramı ile Farsça mektup anlamına gelen name kelimelerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış bir terkiptir. Dilde gerçekleşen bu terkip, kitap yazınlarından da görüleceği gibi siyasetnamenin tarihsel ve kültürel kaynaklarına da açıkça işaret etmektedir. İslam kültüründe yazılmış olan siyasetnamelerin en önemli kaynaklarından biri Fars havzasıdır. Siayset-name, kavram olarak siyasetle ve devlet yönetimiyle ilgili eser demektir. Ayrıca siyasetnameler, esas konu olarak dev
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 28 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1