Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Her şey ölümden dönmemden sonra başladı. Artık ben eski ben değildim. İnsanlara baktığımda onları bir insan olarak görmüyor, yaptıkları iyilik ve kötülükleri listelenmiş canavarlar olarak görüyordum. Bu bana Tanrı tarafından verilmiş bir ceza mıydı yoksa bir ödül müydü? Hâlâ bunu sorgulasam da elbet Tanrı'nın bir bildiği vardır. İnsanlar bana "Biçici" adını koydular. Haklılar da... Yaptıklarım ne kadar bana doğru gibi gelse de yine de yapmamam gereken şeyler yaptım ve bundan pişman değilim. İnsanların dedi
Tükendi
Nil, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)'nda Dış Operasyonlar Başkanlığında ajan olarak çalışmaktadır. Özel bir görev için yolu Kore'ye uzanır ve kendini bir anda entrika dolu Joseon Krallığı'nın ortasında bulur. Burada, suikast timinin lideri Park Min Jae ile yolları kesişir. Nil, Joseon Krallığı'nda düşünce fırtınaları arasında farkında olmadan bu adama âşık olduğunu hisseder. "Ben hangi ara Park Min Jae'ye bu kadar bağlandım? Hangi ara onu bu kadar bekler oldum? Hangi ara onu böyle özler oldum?"
Herkes kendi odasındaydı. Naz ve Kuzey çoktan uykuya dalmışlardı. Sibel ve Gamze ise uyuyamayacaklarını anlayınca yatağın üzerine oturdular ve birbirlerine hayat hikâyelerini anlatmaya başladılar. İkisi konuştukça, yaşanan kötü olayı biraz olsun kafalarından uzaklaştırmayı başardılar. Enver, yatağına uzandı. Aklından o kadar çok şey geçiyordu ki... Yaşlı kadın ve köpeğin cesetleri... Polisin aldığı ifade... Sibel'in ağabeyleri... Ve Gamze... Kolundaki saatine baktı. Biraz alçak bir ses tonuyla "On dokuza bi
Tükendi
Baş Azrail melek birden silahını gökyüzüne kaldırdı. Vücudunda yayılan enerji yoğunluğu arttıkça arttı ve göğe yükseldi. Yıldızlar hızla gözden kaybolmaya başladı. Dolunay olan ay ile dünya arasına koyu renkteki bulutlar girdi. Şimşekler art ardına çakıyordu. Ankara'nın üstü fırtına bulutları ile kaplanmıştı. Rüzgârın hızı arttıkça artıyordu. İkisi, gökyüzünde çakan şimşeklerin ve gök gürültülerinin arasında çarpışmaya başladılar. Baş Azrail meleğinin orağı, Javelin'in siyah kılıcına karşı...
Alper elini arkadaşının omzuna koydu. "Hazır ol o zaman. Bugün istemediğimiz kadar iblis avlayacağız." "Ben her zaman hazırım." General Berat yanlarına geldi ve "Her şey hazır mı?" diye sordu. Sesi daha otoriter ve kararlı çıkıyordu. Alper ve Kim Yoon-gi aynı anda "Evet komutanım" dediler. General Berat daha sonra merdivenlerden aşağıya indi ve avluda bulunan askerlerin yanına geçti. Başkomutan Montinea daha fazla beklemeye gerek görmedi ve elini yumruk yapıp havaya kaldırdı. Yumruğunu açmasıyla büyük
Tükendi
Ben ikinci sıradaki koltukta oturmuş, sorunun bir an önce çözülmesini ve eve gitmeyi diliyordum. Minibüsün içinden birkaç kişi dışarı çıktı. Ceplerinden sigaralarını çıkardılar ve sanki kırk yıldır sigara içmiyorlarmış gibi dumanlarını etrafa üfleyerek içmeye başladılar. Duman, açık olan kapıdan içeri giriyor, burnuma doluyordu. İşte o zaman anladım ki henüz benim için güvenli bir liman yoktu. Fırtına henüz bitmiş değildi. Dışarıdan gelen sigara dumanları içimdeki şeytanları yine güçlendirmişti. Bir tane s
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1