Ey benim iki gözüm yaptığın güzel işler
Teberrüken yürünmüş uzun bir yol gibidir
Bunu bilmezse şehir bilen bulunur elbet
Suya bakmak nasılsa öyledir dağın ardı
Yol vardır yolcu vardır yürür menzile doğru
Etrafa tebessümle isterim bakmak elbet
Bakmak güzeldir çünkü bakmasını bilene
Ne kalacak geriye sesin hızından gayri
İnsan olmak hakeza kardeşlik dünya hali
Neden sular bulanık akıyor ırmaklardan.
Diyelim haydi şöyle baştanbaşa memleket
Güneşlenmeye çıksa baksa yüzüne birden
Görebilir elbette ka
"İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludur."
- Uğur Mumcu
Bu kitap medya kuşatma altındayken yazıldı. Kuşatma devam ediyor.
"Neden?" sorusunu sorma cesareti gösterenler, bugün Türkiye'de Persona Non Grata, (İstenmeyen Kişi) ilan ediliyor.
Bugün Türkiye, cezaevinde en fazla gazetecinin olduğu ülkelerden biri. Gazetecilik mesleğinin suç gösterilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Neden? diye soran gazeteciler, ya ekmeğinden ediliyor, ya cezaevini boyluyor.
Tü
Demeseydim keşke güzel taraflarını kalbimin
Bana kalsaydı ne olurdu sanki bir merhaba
Kırılmazdı kimse bana yolumun üstündeki
Kırık dökük şeyleri de katsaydım hesaba.
Demeseydim keşke ne olur ne olmaz diyerek
Bu kadar teselliye muhtaç olacaksa da günüm
Buradan bir şey çıkmayacak ister istemez artık
Kalbim kırıldı çünkü dahası ben çok üzgünüm.
ARKA KAPAK YAZISI:
Söze şöyle başlayabiliriz Farabi'nin "Şiirin Kanunları" Risalesi 52.sayfadaki
tespitiyle: "Bazen, acemi bir şâirin, 'sanatta usta bir şâirin dahi kendisine karşı
yarışta güçlük çekebileceği kadar çok üstün dizeler üretebildiği vâki olabilir. Bu;
tamamen şansa ve tesadüfe bağlıdır, böyle bir şair "kıyas yapan" şâir olarak
adlandırılamaz."
Şiirin geçmiş görkemli zamanlarını düşündüğümüzde günümüz şiiri, içinde
yaşadığımız zamanın şiirini biraz da iyi niyetle ele almak icap edi
Şairliği ile daha ziyade tanınan Nurettin Durman, şiirlerinin ardından öyküleri ile edebiyatımıza katkıda bulunuyor. Onun öyküleri bize çok tanıdık, karakterler bize çok yakın, duyguları bizim duygularımız. Etrafımızdan, yakınımızdan akan, geçen, bazen bize takılan, bazen bizim takıldığımız, takılıp düştüğümüz hayatlar. Düştüğümüzde bizi kaldırmayı bilenlerin de hayatları. Bizim Hayatlarımız. Bize bizi anlatmakla hatırlatan hayatlarımız.
Şatilla'nın ölünce büyüyemeyen çocukları
Kaç yıl oldu kan revan bir acılıkta
İnsanların vicdanlarına baktılar
Baktılar ki değişen bir şey yok dünyada
Bu defa Gazze'nin çocukları çıktılar ortaya
Çıktılar ki bir ölüm tarlası olan dünya
Gazze Şeridinde bulsun onları
Bir İsrailli pilot iyice nişanlasın bombasını
Ve salsın gökyüzünden yeryüzüne
Gazze'deki çocuklar hiç büyümeden
Şatillada ölen çocuk kardeşlerinin yanına
Kanatlanarak varsınlar diye.
Şimdi, daha çok geçmeden birer küçük melek
Birer küçük yol arka
Arka Kapak Yazısı.
Ey nazenin sevigili,yetmez mi artık bunca işve, bunca naz. Yazık olmaz mı aşığının bağrını delercesine
bakışlarınla bir hazan mevsimine davetiye çıkarır gibi nazar edişin? Yazık olmaz mı bağrını ateşlere vermiş
aşığının yana yana diyar diyar dolaşması ? Yazık olmaz mı kam almadan dağ bayır inleyerek gezmesi? Aşkın
yarası derin olur bilmez misin ey sevigili...
Bunca ahlara vahlara, inleyip etrafında pervane gibi dönmelere de iltifat etmez misin ha! Böyle midir aşkın alın
yazısı ey se
Nurettin Durman, 60'lı yıllardan itibaren edebiyat dünyasının göbeğinde yer almış, pek çok dergi ve oluşumun ya kurucusu veya katılımcısı olarak boy göstermiş, şiiri ve hayatıyla kendine özgü bir yeri olan şairlerimizdendir. Onun şiiri de, yollarının kesiştiği insanlar da dönemlerine damga vurmuş, ses getirmiştir. Neredeyse 50 senenin birikiminden süzülen Ve Sonra, Durman'ın şiirini anlamak ve yorumlamak için güzel bir seçki...
Bu kitapta yazarlarımızın çocukluğu, okul dönemlerini, okumaya ve yazmaya yöneliş nedenlerini, yazma eğilimlerini, heveslerini ve imkânlarını, ilk ürünlerinin yayınlanış sevincini, yazar oluşlarını ve hayata dair algılarını henüz yaşarken yazıya dökerek, kaydederek bu çalışma için bir araya getirmiş oluyoruz. Yöntem olarak söyleşi çalışmasına dayanan bu tasarımın iddiası ve sınırı söyleşi yaptığımız kişilerin anımsadıkları ve anlattıklarıdır. Bu çalışma bir ?Türkiye Çocukluk Tarihi' kitabı olarak da okunabi
Suyu iyice yordum ateşle yordum
İncir yaprağından kaldıysa miras
Söylemesi benden aşk ile nisyan
Birer kardeş olsa değişmezse yas
Kanında kötülük var mıdır dersin?
Bu kitap yazarlarımızın çocukluğu, okul dönemlerini, okumaya ve yazmaya yöneliş nedenlerini, yazma eğilimlerini, heveslerini ve imkânlarını, ilk ürünlerinin yayınlanış sevincini, yazar oluşlarını ve hayata dair algılarını henüz yaşarken yazıya dökerek, kaydederek bu çalışma için bir araya getirmiş oluyoruz. Yöntem olarak söyleşi çalışmasına dayanan bu tasarımın iddiası ve sınırı söyleşi yaptığımız kişilerin anımsadıkları ve anlattıklarıdır. Bu çalışma bir 'Türkiye Çocukluk Tarihi' kitabı olarak da okunabile
Edebiyat dünyamızın 40 önemli ismi Peygamber Efendimizin 40 Hadisini yorumladı.
Nurettin Durmanın yayına hazırladığı bu kıymetli eserde hadis yorumlayan 40 yazar:
Cumali ÜnaldıHasannebioğlu * Ali Haydar Haksal * Arif Ay * Mustafa Özçelik * Ferman Karaçam * Hasan Aycın * Ümit Aktaş * Ahmet Mercan * Recep Garip * Bestami Yazgan * İbrahim Eryiğit * Şakir Kurtulmuş * Yıldız Ramazanoğlu * Şeref Akbaba * Adem Turan * Cihan Aktaş * Mehmet Nuri Yardım * Nurullah Genç * Cemal Şakar * Müştehir Karakaya * Sadık Yalsız
Ma çita vaji cılweye dunya ra
Şon ra siba pe henzar nazon gerena
Ez zona nebenu ez vaji
Ez nevaji mi kişenu
Otır yo halo ke pışya mi ra min'a mend
Zey yo ışaretı verra-verra çareye mi d'
Mi va qedere min'u muşteye çareye min'u In reng
Homa'y ra omeyo dusawu çareye ye çınyo
Baden şilıye zeg kuçey newe ra bıy gıyone
Mıle mi d'alaqnayı yo mırçik mi perrnena.
Kaleme sarılıyorum.. Yazacağım, diyorum, kendi kendime, bu dergiler hayatım boyunca yayımlamasalar bile gene göndereceğim onlara yazılarımı..Dergilerdeki şiirlere, hikayelere dönüyorum. Bir şeyler arıyorum onlarda, gizlenmiş bir şeyler. Örneğin büyük bir derginin bir şiirimi yayımlaması gibi. Sonra yazılar, yarım kalmış yazılar, bitmek üzere olan yazılar..
Eski defterlerin arasında kalmış şiirlerimi, hikayelerimi bir daha okuyorum. Temize çekiyorum, düzeltiyorum. Hepsi boşuna..Gözlerinin önüne küçük çöp se
Gördüğünüz gibi değişen bir şey yok hayatımda
Caddeye uzanmışım da tutunmaya çalışıyorum
Biraz kekre bir alışkanlıkla en azından bana dair
Yanımda taşıdığım bir yüz olmalı diye düşünürken
Hayır diyorlar bana olmaz;
Olmaz öyle şey diyorlar.
Katiyyen olmaz.
Merhaba arkadaşlar,Şiir bahçesine izinsiz girmiş bir rüzgârla salıncakta umudu her sabah yeniden çiçeklendirmeye var mısınız?Öyleyse sizindir bu kitap ve onun kucağınıza usulcacık bıraktığı şiirler. ...
gitti, tezgahın başında durdu
bir ayne için çerçeve yapacaktı
pusu dağıtsın diye alemin üzerinden
gitti, hicranı oldu, maviyi gördü
geçti içinden dalgaların, koruganların
kara günlerin kırılgan ritimlerinden
havada bir uğultudur, kurşun gibidir ağır
martıların haykırışları deniz savaşları
geçiyorken günün kanayan yüreğinden
akşam hiç yetmedi zaten yıldız çıkmadı
bereketi bitti gündüzün bırakıp gitti
güneşlerin ve güllerin ardından
devrime bıraktı beni.
Toplam 18 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.