Titriyor sesimiz.
Yanımızdakine bile duyuramıyoruz sesimizi.
Sislerle örülü coğrafyada yazmak hem zorlaşıyor hem
daha bir anlam kazanıyor..
Kuşluk saatlerinde alazlanan, ikindi sularını bereketlendiren,
her vakit bizi sınayan, kendimiz olmaya çağıran
yüce duyguyla yüzleşmeliyiz.
Hemen ve daha sıklıkta yüzleşmeliyiz.
Zaman ne kadar ilerlemiş olursa olsun, içimizin
sur kapılarını her an aralayıp gelecek olana kendimizi hazırlamalıyız.
Sanatın, edebiyatın, kültürün izini sürerek bu hazırlığı yürütebiliriz..
Öz
Kuşlar gecenin içinden gelir
Ay ışığından kırıntılar dökülür soframa
Seninle erdim geçmiş günlerin sırrına
Sahifelerden dökülen külleri biriktirdim
Yazılar yeniden okunaklı oldu
Tarihin akışına vardım gece sır oldu
Adımı öğrenmeye başladığım
İlk günlere geldim
Güneş yeniden doğacak
Biliyorum bu sabah yeniden
Dağların açık yarasından
Güneş gülüp gelecek
dağlara ırmaklara ve kuyulara
suya yazılmış havadan önce şiir
seninle yaşamış
güneşin doğum anında aşk
bulutların üstünden
dağlara inen
şiir yağmuru aşk
acı bir nimet kor
kalbimde kuşlar
ve sesler yürüyor
defler ve şarkılarla
doğuyor iken yeni bir gün
kuşlar bahara aç
soylu bakışıyla masmavi yağmurlara çocuk
çağırırken bizi geçtim gölgemi
ırmaklardan kopan su sesi, su şehri
ölümü ayırırken eşyalarımızdan
döndüm, bir parça kıştı dünyadan
hüzün, hırçın kokuyorsun bitirme beni
daha ayaklarını öpmeliyim insanlığın
uyanan sözcükler için
korkuları olmalıyım kış bitmeden
gözyaşlarımın, dayanılmaz isteklerimin
öcünü almalıyım.
orman kırmızı deniz yeşil gök sarı
ey sesim
ey'yitik cennet'imin sesi
ey ben
ey benim siyah yüzüm
ey kudüs yüzüm
ey benim kurşun geçirmez
inci bakışlı sessizliğim
mavi sofralarımızda canlı canlı kuşlar
bakır tenli balıklar
sedef bakışlı yerliler var
Edebiyat ve kültür dünyasının merkezi, kalbi diyebileceğimiz ilginç mekanlar vardır. Edebiyat tarihimizin geçmişine baktığımızda her dönemin kendine has mekanları, kültür merkezleri, büroları, kahvehaneleri, tekkeleri, zaviyeleri, dergileri ya da önemli şahsiyetleri olmuş ve onun etrafında toplanmış şairler, yazarlar...
Bu mekanlarda atmış edebiyatın nabzı. Şiirler yazılıp okunmuş, dergiler yayınlanmış, çeşitli etkinlikler düzenlenmiş.
Genç şairlerin, yazarların yetişmesinde önemli katkıları olan edebi ma
Ölüm gerçeği üzerinde düşünmek, bu dünyanın ötesindeki dünyanın varlığını yakından hissetmemizi sağlayacaktır. Öteye ait izleri bulabildiğimiz yerdir mezarlıklar. İçeriye adımınızı attığınız andan itibaren dışarıdaki uğultudan bir iz bulamazsınız. Buradaki ağaçlar da tıpkı dışarıdaki ağaçlar gibi ağaç, kuşlarda dışarıdaki kuşlar gibi kuştur. Ne var ki dillerindeki şarkı farklıdır. Söylemleri farklıdır.
Ağaçların dilini, kuşların dilini anlamaya çalışmalıyız. Baharı karşılama hazırlıklarımıza hız vermeliyiz
yağmurun içinden geçer tren , el sallarız
ölümün yüzüne uzanır ellerim boş döner
ıslanırım ağaçlar üstüme yapraklarını döker
ıslak ve sıcak nefesine göç ederim rüya diye
kaçıncı durakta vurdu sessizlik
hani sonraki limanda buluşacaktık
bir sonrakinde yarın, öbür gün
el sallayan çocuklar nerde
nerde yıldızların kanatları
sen nerdesin?
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.