Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
28 Şubat süreci, askerlerin yönetime doğrudan el koymadan, basın, büyük sermaye, sivil toplum, siyaset ve yargı ile tam bir işbirliği ve inanılmaz düzeyde örgütlü bir harekât planı çerçevesinde, siyasetin yönünü belirleme teşebbüsüydü. Seçilmiş siyasi iktidarlara karşı yapılan askeri müdahalelerde, her zaman darbecilerin yanında yer alan yargı, 28 Şubat sürecinde önceki darbelere göre daha aktif bir rol üstlendi. Bu defa yönetimi devralmayan askerler, yargıyı silah gibi kullanarak, darbeyi savcı ve hakimler
Tükendi
Türkiye'de 1923-46 döneminde, muhalefete izin vermeyen otoriter tek parti yönetimi uygulandı. 1946'da çok partili yönetime geçilmesine rağmen, siyasi hayatta tek parti dönemi ideoloji ve uygulamaları etkisini 20. yüzyılın sonuna kadar sürdürdü.
Tükendi
1876'da Abdülaziz'i askeri darbeyle tahttan indirenler, ilk yazılı anayasanın yürürlüğe girmesini sağladılar. Sonraki Anayasalar da askeri darbe yönetimleri tarafından veya olağanüstü dönemlerde hazırlandı. Türkiye'de modernleşmenin öncülüğünü yapan askerler, kendilerini vatanı savunmak kadar, siyasi rejimi kollama ve korumakla da görevli saydılar. Toplumsal kargaşa ve kriz dönemlerinde, anayasal rejimi koruma gerekçesiyle darbe yaparak seçilmiş hükümetleri devirdiler. Darbeyi yapan cuntaların, sıkıyönetim
Tükendi
21. yüzyılın eşiğinde, teoride "demokrasi ile yönetilen" bir ülke olan Türkiye'de yaşanmış en önemli siyasi travmalardan biridir 28 Şubat Süreci. Devletin akıl tutulması yaşadığı, yüzbinlerce mağdur oluşturmuş bir hukukî ve siyasî skandal. Sıcaklığını halen muhafaza eden sürecin mağdur tarafındaki kahramanlarının hatıraları, yaşadıklarını kayıt altına almaları, tarihe düşülen önemli notlardır. Ara Rejimin Adaleti, dönemin en ünlü aktörlerinden Şükrü Karatepe'nin yaşadığı trajik, hatta trajikomik yargılanma
Tükendi
Doç. Dr. Şükrü Karatepe, bu kitapta, Siyaset Biliminin en tartışmalı konularından biri olan siyasi ideolojileri, düşünce temelleri, tarihi gelişimleri, çatışan yönleri ve küreselleşme sürecindeki dönüşümleriyle incelemekte. Sahasında Türkçe yazılan ilk kitap olan Karatepenin bu çalışması, okurlara ideolojileri bir arada, topluca değerlendirme imkanı vermesi bakımından büyük önem taşımakta.
Tükendi
İnsanları yönetme ve genel düzeni sağlama düşüncesi şehirlerde doğdu. Hukuk ve siyasi iktidar şehirde ortaya çıktı. Uygarlıklar şehirde gelişti ve tarihte kurulan ilk şehirler aynı zamanda ilk devletlerin habercisi oldu. Batı´da 14. yüzyıldan itibaren merkezi hükümet karşısında güçlenen şehirler, yerel parlamentolarını ve yönetim organlarını, mesleki ve sivil örgütlenmelerini tamamlayarak modern demokratik devlete geçişin şartlarını hazırladı. Kendi iç dinamikleriyle toplumsal dönüşümünü sağlayamayan Türk
Tükendi
Türkiye´de kurulan tek parti yönetiminin en önemli güvencesi ordu ve bürokrasidir. Devletin resmi kademelerine hakim olan bu iki kuvvet, tek parti düzeninde tasfiyeye yönelik girişimlerden her zaman rahatsız olmuşlardır. 1950´den bu yana yapılan değişikliklerle bürokrasi, tek parti ideolojisine bağlı mütecanis bir kitle olma niteliğini yitirmiştir. Buna karşılık orduda henüz köklü bir değişikliğin başladığı söylenemez. Yarım asrı aşan çok partili siyasi tecrübeye rağmen, vatandaş-devlet ilişkilerinde tek pa
Tükendi
"Eğer bir toplum hızla sanayileşiyor ve dünya ile bütünleşiyorsa toplumun üst düzey örgütlenmesi olan devlet, bu devlet üzerine titrediği ideolojik değerler, ideolojik amaçlara hizmet eden siyasi kurumlar ve bürokrasi değişimin dışında kalamaz. Değişimin engellenmesi için sivil topluma yönelen baskı ve zorlamalar, demokrasiyi ertelemeden öte bir işe yaramaz. Seçimle iş başına gelen hükümetin darbe dehdidiyle yıkıldığı, beş milyon seçmenin oyunu alan bir siyasi partinin kapatıldığı, muhalif ses çıkaran siya
Osmanlı Devleti´nin siyasi yapısı XIV. ve XV. yüzyıllarda hızla gelişeşerek XVI. yüzyılda en mükemmel haline erişti. Tarihçiler bu dönemi Klasik Dönem olarak adlandırmaktadırlar. Osmanlı Devleti´nin klasik dönemdeki siyasi yapısı ve organları, daha önceki Türk ve İslam devletlerinin yüzlerce yıllık deneyim ve birikimlerine dayanmaktadır. Bu kurumlar her türlü gelişme ve değişmeye açık tutulduğu başlangıç dönemlerinde toplumun ihtiyaçlarını yeterli derecede karşılayarak, müşterek hayatın düzen içerisinde sür
Tükendi
"Dindarlar siyaset ve idarede etkili oldukça yönetim tekellerinin kırılacağından korkan batıcı-laikçi çevreler, dindarları "demokrasiyi yok etmek" ve "demokratik siyasi rejimi yıkmak"la itham ediyorlar. Böylece değişen şartlara uygun yeni bir suçlama tarzı keşfedilmiş oluyor. Tek başına ya da koalisyon ortağı olarak iktidara gelmek suretiyle ülkede yerli sanayinin kurulmasına öncülük edenleri "gerici", "çağdışı" ya da "teknoloji düşmanlığı" ile suçlamanın inandırıcılığı kalmadığından, artık "diktatör", "zal
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1