Herkes kendi yarattığı hapishanenin anahtarı elinde yaşar. Kalabalıkların içinde yalnız, kendi hayatına yabancı, olan biten her şeyden huzursuz bir insan
için zamanla her şeyi unutmaya başlamak, belki de bir lütuftu aslında... Gittikçe hafızasını kaybeden yaşlı bir adamla, aralarındaki derin yalnızlığı aşk sanan genç bir
kızın içine düştüğü bir yolculuk, toplumun dayattığı düşünce ve inanç biçimleri yüzünden kocaman bir yalnızlığa ve yabancılaşmaya dönüşür giderek. BİR NARSİSİN GÖLGESİNDE ON İKİ AY adlı çok
Üstün meziyetlere sahip olduğuna inanan bir adam... Her şeyin en iyisine layık buluyor kendini...
Bir güç abidesi adeta... Hayran olunası, çekici ve cazibeli... Dışarıdan bakınca belki de birçok
kadının sahip olmak isteyeceği bir erkek... Ne var ki bu güçlü narsis karakterin gölgesinde
yaşamaya mahkûm âşık bir kadının kendi gibi kalabilmesi mümkün değil. Hayatındaki insanların
kişiliklerini, değerlerini, özgünlüklerini ve varlıklarını öğütüp yok eden narsis bir adamın
cenderesinde sıkışıp kalan ve giderek g
Kalabalığın içinde giderek yalnızlaşan ve kendine yabancılaşan Ela ile ezilmişlik içinde geçen geçmişine inat para ve güç ihtirasına kapılmış işkolik, zengin iş adamı Arif'in kesişen yolları ve tutkulu bir aşkın öyküsü...
Yazar, romanında kahramanlar üzerinden aşkın gerçekliğini sorgularken bir yandan da varoluşu ve insan psikolojisini ele alıyor; kendine, diğerine ve yaşama yabancılaşma, belirsizlik, kaygı, korku, endişe, güç arayışı, yalnızlık ve boşluk duygusu...
İlk çağ filozoflarından başlayıp günümü
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.