Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yeni-Platoncu geleneğin, mistik teolojinin ve romantik Alman felsefesinin varisi olan Jung, psikanalizin kurucusu Freud’dan ve onun rüya teorilerinden tamamen ayrışır: Bir rüya, gizli anlamını dışa vurmak için peşin hükümlerle deşifre edilmeye ihtiyaç duymaz; aksine, bizzat kendi yorumunu içerir ve bu sayede ne kastettiğini bize söyler. Etnoloji ve antropolojinin yardımıyla rüyalardaki mitolojik ve dini motifleri ve simgesel oluşumları rüya sahibinin çağrışımlarıyla birlikte kavradığımızda o rüya zaten kend
Tükendi
1932 yılında Zürih'teki Psikoloji Kulübünde Kundalini Yoga üzerine verilen bu seminerler, Batı kültürünün Doğu kültürüne bakışı konusunda bir dönüm noktası olarak görülür. Avrupa-merkezciliğin zirve dönemini yaşadığı bir devirde Jung, çoğu entelektüel çevrede geri ve hatta ilkel görülen Doğu düşüncesini psikolojik açılardan anlamaya ve iç tecrübedeki simgesel dönüşümleri kavramaya çalışır. Kundalini Yoga, yüksek bir bilincin gelişim aşamaları için bir modeldir. Jung da buradaki simgeleri bireyleşme süreci d
Psikoloji ve Felsefe, bir tür öğrenci kulübü ya da kardeşlik cemiyeti olan Zofingia'nın Basel şubesinde, Jung'un öğrenci arkadaşlarına verdiği derslerin derlemesidir. Dönem 19. yüzyılın sonu; I. Dünya Savaşının eli kulağında ve antisemitizm rüzgarı Almanca konuşulan toplumları sarmakta... Henüz düşünsel serüveninin başındaki genç Jung'un ömrü boyunca etrafında dönüp duracağı sorularla ilk kez yüzleşmesine tanık oluyoruz burada. Sivri dili, otobiyografik göndermeleri ve dönemin genel entelektüel havasına tan
Çağımızın en ünlü düşünür ve psikiyatristlerinden Carl Gustav Jung, bu kitabın oluşmasına razı geldiğinde seksen yaşını geçmişti. Razı gelmek deyimi yadırganmamalı, çünkü Jung özel yaşamını ortaya sermekten hiç hoşlanmayan biriydi. Özgeçmişini yazması konusundaki bütün yaklaşımları geri çeviriyordu. Karar vermesi uzun sürdü, ama verince de kendini bu işe adadı. İki yılı aşkın bir süre Aniela Jaffe ile anıları üzerinde çalıştı. Yine de içi rahat değildi. "Bu malzemeyi bir ömür boyunca korudum" diyordu. "Hiçb
Tükendi
Toplu Eserlerin birincisi olan bu cilt, betimleyici psikiyatri alanındaki çalışmaları kapsamaya yeterlidir. Kitap, Jung'un yayımlanan ilk çalışması olan doktora teziyle yani sonraki çalışmalarına çerçeve oluşturan bir inceleme olan "Okült Denen Fenomenlerin Psikolojisi ve Patolojisi Üstüne" ile başlar. Diğer makaleler ise ya doğrudan histeri üzerinedir ya da kriptomnezi, manik bozukluk ve delilik taklidi gibi histeriyle bağlantılı olan rahatsızlıklarla ilgilidir. Jung'un kariyerinin ilk döneminde 1902-1905
Tükendi
"Aslında bu çalışma benim bakış açımın Freud'un ve Adler'inkinden hangi yönlerde ayrıldığını anlatma ihtiyacımdan doğdu. Bu soruya cevap vermeye çalışırken tipler problemi karşıma çıktı; zira kişinin yargısını daha baştan belirleyen ve sınırlayan onun psikolojik tipiydi. Bu nedenle, kitabım bireyin dünyayla, insanlarla ve şeylerle ilişkilerini ele alma çabasıydı. Bilincin veçhelerini, bilinçli zihnin dünyaya karşı alabildiği çeşitli tutumları tartışıyordu, dolayısıyla, klinik açı denebilen yerden bakıldığın
"Jung zaman zaman Blake'in, Nietzsche'nin ya da Kierkegaard'ın eriştiği yere ulaşabiliyor... Her gerçek peygamberin ve sanatçının yapacağı gibi, insanın hayal gücünün sınırlarını muazzam ölçülerde genişletiyor... Kişinin, Jungcu duyguları paylaşabilmesi, özgür bir zihnin neredeyse elzem becerisidir." – Philip Toynbee, Observer Jung insanın en önemli görevinin, fethedilecek dış dünyadan ziyade kendi doğasını incelemek için içine yönelmesi olduğunu söyler. Psikoloji literatürüne "kompleks," "kolektif bilinç
Tükendi
Paracelsus, Sigmund Freud, Richard Wilhelm, Pablo Picasso, ve James Joyce'un şaheseri Ulysses üzerine yazılan denemeler... Jung, bu olağanüstü kişilikleri ve sanat yaratımının kökenlerini kendi psikoloji kuramları vasıtasıyla keşfediyor.
Tükendi
ung ve Freud 1912'ye kadar çok yakın bir işbirliği içinde oldu, devamlı mektuplaşıyorlardı ve Jung Freud'un fikirlerini çeşitli şekillerde 1904'ten beri zaten uyguluyordu. Jung, Uluslararası Psikanaliz Derneğinin başkanlığını 1914'e kadar sürdürdü ancak ikili birbirinden uzaklaşmaya başlamıştı. Bu cildin 1. Kısmı Jung'un Freud'la yakın ve ?coşkulu" işbirliği içinde olduğu dönemi kapsar; 2. ve 3. Kısımlardaki makaleler resmen ayrılığa götüren eleştirilerin ana hatlarını içerir. 4. Kısım ise Freud ve Jung ara
Tükendi
Özellikle psikolojiyi konu edinen eserlerde kullanılan kavramlar ve tanımlar için çok temkinli davranılmadığını öğrenecek kadar yeterli deneyim edindim: Zira psikoloji alanından başka hiçbir yerde çok sık yanlış anlaşılmaya ısrarla yol açan bu kadar büyük anlam farkı yok. Araştırmacı, kavramlara en azından biraz sabitlik ve kesinlik getirmeye çalışmalıdır; bunu en iyi şekilde kullandığı kavramların anlamını tartışarak yapar, öyle ki herkes bunlarla onun ne demek istediğini anlayabilecek duruma gelsin. Bu ih
Tükendi
Çağdaş psikolojinin üç büyük devinden biri ve analitik psikolojinin kurucusu, psikiyatr ve dünyamızın ender filozof-bilim adamlarından biri olan C. G. Jung, İnsan Ruhuna Yöneliş´te psikolojinin en temel ve özgün kavramlarını sunuyor: Kompleksler... düşler ve bireysel anlamları... çağrışım deneyleri... yansıtmalar... arketipler... bilin, bilinçaltı ve bilinçdışının işlevleri... Çağdaş psikolojinin üç büyük devinin sonuncusu, çağdaş insanın günlük yaşamında ve "öte yaşamında"; düşlerinde, bilinçli ve özellikl
Tükendi
Bu kitap, belki de Jung'un çalışmalarına en iyi giriş niteliği taşımaktadır. ?Bilinçdışı Psikolojisi" ve ?Ben ve Bilinçdışı" adlı iki deneme Jung'un sisteminin ana hatlarını sunar. Tarihsel açıdan da Jung'un Freud'la olan yakın işbirliğinin nasıl son bulduğunu gösterir. Öte yandan Freudcu ve Adlerci psikoloji okullarına dair anlaşılır bir çerçeve sunar.
Tükendi
Tıp ve psikiyatri kökenli bir ruh çözümlemecisi olan Carl Gustav Jung´un, psikolojik tiplemeler, kompleksler teorisi ve sözcük çağrışım testi gibi özgün bilimsel katkıları günümüz psikolojisi ve psikiyatrisi içinde hâlâ yerini korumaktadır. Bunun ötesinde, bugün Jung´u bir ekol olarak anmamızın nedeni, bütün insan bilimlerine yansıyan türev ve etkileriyle "simge" alanındaki çalışmaları, ve kişisel ya da kolektif bilinçdışının dinamiklerini ve görüngülerini irdeleyen yapıtlarıdır. Jung düşüncesinin a
Tükendi
Jung, ana araştırma alanlarını ideal yetişkin kişiliği üzerine yoğunlaştırmıştır ancak bu eserde çocukluk psikolojisine eğilir. Ele aldığı meseleler esas olarak eğitim ve kişi olma sorunlarıdır. Bunu yaparken, çocuklukta görülmeye başlayan zeka, algı ve duygu bozukluklarında anne-babaların ve eğitimcilerin göz ardı edilemez rolüne vurgu yapar. Jung, anne-babaların ve eğitimcilerin psikolojisinin çocuğun gelişimi için hem olumlu hem de olumsuz getirilerinin olacağını söyler. Dolayısıyla bu kişilerin sadece e
Tükendi
"Sevgi, bir kader gücüdür, öyle ki bu gücün enerjisi cennetten cehenneme uzanır" der Jung, kitabın içindeki "Bir Öğrencinin Sevme Sorunu" adlı bölüm üzerine düşüncelerini dile getirirken. Ne var ki Jung bu kitapta sadece sevgi veya aşk sorunundan bahsetmez: Geniş alanlara ve kitlelere ulaşan, kişinin iç dünyasıyla ilgili teorilerini açıklamaya ve yorumlamaya devam eder. Feminen ilke ışığında, mitolojik anne figürü arketiplerinden yirminci yüzyıl Avrupa kadınının tecrübelerine kadar okuyucuya rehberlik yapar
Tükendi
Maskülen kavramı sadece Jung'un insan ruhu hakkındaki devrimci teorileri için değil kişiliğin gelişimi için de dikkate değerdir. Eğer Jung'un inandığı gibi "modern insan halihazırda, kendi aklının ışığı ötesinde hiçbir şeyin dünyasını aydınlatamayacağı fikriyle zihnini bulandırmış" ise her insana idrak kabiliyetinin sınırlarını ve bu sınırları nasıl aşacağını göstermek temel bir mesele haline gelir. İşte Jung'un Maskülen adlı eserinde yapmaya çalıştığı budur. Erilliğin dürtüsünü ve doğasını ilgilendiren ünl
Yazar, psikiyatrist, eğitimci, ressam ve bir de seyyah olan Carl Gustav Jung, rüyalar hakkındaki fikirlerini bu derlemede toplamıştır. Gizemcilik, din, kültür, semboller gibi ana temaları kendine özgü ve maharetli anlatım tekniğiyle okuyucuya sunmuştur. Rüyaları filmsel özellikleriyle teşhis etmiş, ayrıca sadece şahsi planda söz konusu olan "kişisel rüyalar" ile hepimizin tecrübe ettiği ve kolektif bilinçdışının ürünü olan "büyük rüyalar" arasında ayrım yapmıştır. Yirminci yüzyılın en etkin figürlerinden bi
Tükendi
"UFO'lar için dünyada bir temel bulmanın ve onların fiziksel özelliklerini açıklamanın olanaksızlığı, çok geçmeden 'dünya dışı' bir kökenleri olduğu tahminine yol açtı. Bu varyasyonla birlikte bu söylenti, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden önce New Jersey'de, H. G. Wells'in bir romanından uyarlanan ve Marslıların New York City'ye girmesini konu edinen bir radyo oyununun çok sayıda trafik kazasının yaşandığı bir izdihama sebep olduğu büyük New Jersey paniğinin psikolojisiyle ilişkilenmiştir." Jung'
Tükendi
Psikoterapi sanatı ve uygulaması ilk ortaya çıktığı zaman bin yıllık Şamanlık tarihiyle karşılaştırılmıştır. Analitik Psikolojinin kurucusu Jung, en derin şifacılık kavramının Şamanlıkla pek çok ortak yönü olduğunu kavramıştır. Jung görünüşteki farklılıklarına rağmen hem Şamanlığın hem de analitik psikolojinin, psişenin gelişmesi ve şifa bulması üstüne odaklandığını anlamıştı. Bazı terapistler bu çalışmadan esinlenerek hastalarını tedavi etme yollarını geliştirmek ve hatta yaniden belirlemek için şamanlığı
Tükendi
"Din, insan aklının en eski ve en yaygın uğraşlarından biridir. Bu nedenle insanın psikolojik yapısına değinen her psikoloji dalı, dinin sadece toplumsal ya da tarihsel bir olay olmayıp, çok sayıda insan için oldukça kişisel bir ilgi alanı olduğu gerçeğini gözlemlemeden edemez." İnsan ruhunun zenginliklerini en ayrıntılı biçimde incelemiş bir araştırmacıdan, bir psikanaliz ustasından din ve psikoloji üzerine yetkin bir kitap. (Arka Kapak)
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1