Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Edebiyatçı dostu Şahabettin Süleyman’a göre Selahattin Enis, yeni neslin en gözlemci ve çözümleyici hikâye yazarıdır. O, hayatın çirkin fakat gerçek sahnelerini, insanlığın yaşadığı acıların ve gülünç hallerin dikkat çeken noktalarını büyük bir yetkinlikle sayfalara aktarır. İyi gözlem yapar, inceler, düşünür, hisseder ve sonra da derin, samimi ve olabildiği kadar tarafsız anlatır. Ona bazen dilencilerin teneke kaplı evleri önünde, tıp fakültesinin ceset kokan koridorlarında; bazen de cami kapılarında, alt
Edebiyatçı dostu Şahabettin Süleyman’a göre Selahattin Enis, yeni neslin en gözlemci ve çözümleyici hikâye yazarıdır. O, hayatın çirkin fakat gerçek sahnelerini, insanlığın yaşadığı acıların ve gülünç hallerin dikkat çeken noktalarını büyük bir yetkinlikle sayfalara aktarır. İyi gözlem yapar, inceler, düşünür, hisseder ve sonra da derin, samimi ve olabildiği kadar tarafsız anlatır. Ona bazen dilencilerin teneke kaplı evleri önünde, tıp fakültesinin ceset kokan koridorlarında; bazen de cami kapılarında, alt
Edebiyatımızda realist-natüralist akımın önemli kalemlerinden Selahattin Enis, başyapıtı Zaniyeler’de I. Dünya Savaşı yıllarının İstanbul’unu bir zaniyenin –hayat kadınının– günlüğünden anlatır. Zaniyeler’de iki sınıf insan vardır: Bir tarafta halktan insanlar savaş yılları boyunca sefalet ve yoksulluk içinde yaşam mücadelesi vermekte; öbür tarafta bakanlar, paşalar, sonradan görme savaş zenginleri, vurguncular, edebiyatçılar ve gazetecilerden oluşan kodamanlar Şişli’de, Moda’da ve Adalar’da kâh zaniyelerin
Edebiyatımızda realist-natüralist akımın önemli kalemlerinden Selahattin Enis, başyapıtı Zaniyeler’de I. Dünya Savaşı yıllarının İstanbul’unu bir zaniyenin –hayat kadınının– günlüğünden anlatır. Zaniyeler’de iki sınıf insan vardır: Bir tarafta halktan insanlar savaş yılları boyunca sefalet ve yoksulluk içinde yaşam mücadelesi vermekte; öbür tarafta bakanlar, paşalar, sonradan görme savaş zenginleri, vurguncular, edebiyatçılar ve gazetecilerden oluşan kodamanlar Şişli’de, Moda’da ve Adalar’da kâh zaniyelerin
“Mahalleye alışmıştı. Gözlerinin önünde sürü sürü uzayan şu evlerin hepsinin içini biliyordu. Burada her nevi insanlar vardı. Bu mahallede yüksek tabaka, orta sınıf ve halk tabakası, tıpkı birbirleriyle karıştırılmış, mahallenin muhtelif semtlerine atılmışlardı. Yüksek ve orta tabaka yan yana yaşıyordu.” Peyami Safa’nın “Ömer Seyfettin’le beraber ilk sayılı hikâyecilerimizden biriydi,” dediği Selahattin Enis, hemen hemen tüm eserlerinde Osmanlı İstanbul’unun son dönemlerini ele alan, toplumsal ve ahlaki
Her şeyimi bitirdin Semra!... Paramı bitirdin, beynimi bitirdin, zekâmı bitirdin. Bitirmediğin, ezip parçalamadığın, kırıp tahrip etmediğin bir şeyim kalmadı. Sen bir mezbele içinde yaşıyordun. Oradan seni alarak bir gülistana ıs'âd ettim [çıkardım]. Ayaklarının altına bütün gençliğimi, servetimi döktüm. Senin için hiçbir şeyimi feda etmekten çekinmedim. Mazin günah ve levsle [pislikle] doluydu. Onları affettim. Hakkımda acı sözler söyleyeceklerdi. Bunlara önem vermedim. Selahattin Enis Bataklık Çiçeği adl
Tükendi
Orta Malı yahut 1920'ler Istanbul'unun fettan kenar mahalle güzeli Fikriye nasıl kibar fahişe Şadan'a dönüştü? Şimdiye kadar Zaniyeler ve Bataklık Çiçeği eserleriyle tanınan Selahattin Enis'in 1926'da Son Saat gazetesinde tefrika edilen bu romanı, 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşları'nın ardından, hâlâ imparatorlukla cumhuriyet arasında sıkışmış bir Istanbul'da zenginlerle yoksulların eşitsiz yaşamlarını güzel bir kadına yönelen arzu üzerinden anlatıyor. Fikriye kaçınılmaz ve kaçınmadığı kaderine doğru yürürken,
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1