Kış geceleri uzun olurdu bu topraklarda günlük işler bittikten sonra yemek yenirdi hep birlikte. Çay demlenir, çerez çıkartılırdı masalara. Bütün ev halkı bir odada (gürül gürül yanan sobanın efrafında toplanılır) dedemin bize anlattığı hikayeleri dinlerdik. Kimi zamanda yaşanmış öyküleri anlatırdı. Gaz lambasının ışığında hüzünlü bir o kadarda acı öyküleri anlatırdı.
Ne kadar çileli bir yaşamımız varmış. Azrail bile fazla mesaide buralarda diye düşünürdüm. Gün geldi elektrik girdi hayatımıza, birer birer
Bir devrim türküsü tutturmuştuk dağda bayırda, ovada köyde, kentte şehirde söyleyip durduk insanca yaşamak için. Herkes okusun cahil kalmasın, kula kulluk etmesin. Kimsenin değildi bu eser, halkın türküsüydü. Hep bir ağızdan gırtlaklar yırtılıncaya dek söyleniyordu. Bir gün birileri çıkıp sazımıza ayar çekti. Bozuldu manası ahengi türkülerin. Araya nifak tohumları ekildi. Kardeş kardeşe kıydı. Siz biz diye ayrıldık. Yazılar duvarlardan silindi. Tanklar yürüdü. Postallar çiğnedi umut çiçeklerini. Çeşmeler ku
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.