Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kara Hasan ölse daha iyiydi. Yerin dibine batmıştı. Kimseden ses çıkmıyordu. Hacı’nın susacağı yoktu; “Çık ulan dağa pusu kur. Varsın seni de öldürsünler. Bir gün hepimiz ölmeyecek miyiz? Sığır çobanlığı yaparken ölmek, vatan için şerefle ölmekten yeğ midir ki hâlâ durursun?” Kanına boğulmuşçasına sustu, kaldı. Alnında boncuk boncuk terler birikmişti. Alelacele kalkıp gitmekte buldu çareyi. O gece tek başına yola çıktığında kulaklarında Divlimli Hacı’nın sözleri uğulduyor, midesi bulanıyor, göğsü sıkı
..."Sınıra kadar götürürüm ama kontrol noktasından kendin geçersin." diyen kamyoncuya bin teşekkür ederek on kilometrelik yolu bitirirken üzerindeki sahte pasaporttan kurtulması gerektiğine karar verdiğinden, pasaportu yırtarak hareket hâlindeki kamyonun penceresinden yele verdi. Sahte pasaport üzerinde bulunursa Türkiye'de birilerinin başı derde girebilirdi. Üzerinde sadece Beyrut Türk Konsolosluğundan aldığı yazı vardı. Zaten cezaevine girmek için geldiğinden sahtesini atmasında bir beis görmedi. Gümrüğ
Onlar, Kanlı Eylül'ün kahpe karanlığında çektikleri zulme, işkenceye, gülerek direndiler. Bense onların hatıralarını anlatmaya layık olmayı umarak çektiklerine ve hissettiklerine tercüman olmaya çalıştım. Kimi adı bilinsin istedi, kimi saklı tutulsun. İstekleri baş üstüneydi. Adları ne olursa olsun değil mi ki onlar, Atatürk'ün de mensubu olmaktan onur duyduğunu defalarca beyan ettiği Türk Milliyetçiliğinin bir neferiydi. Onlar, gözaltına alınan 650.000 gencin içinde içten gelen asil bir hissedişle baş koyd
Tükendi
Bu yıkıcı bu dehşet verici bu tükenmez vahşi enerjinin muhatabı olmanın korkusu daha sayıma çıkarken otururdu yüreklere. Bu yüzden ?sayım" deyince solardı benizler. Uçardı renkler. Geride bir soluk sarı kalırdı." ?Umut ve hayaldir hücrenin duvarlarına karşı durabilen. Umut ve hayaldir, hücre mahkûmuna insan olduğunu ve dayanması gerektiğini geveze bir kuş gibi hiç durmadan fısıldayan. Umut ve hayaldir 12 Eylülün tutuklayamadığı, zapt edemediği, deviremeyip, baş edemediği nadir kavramlardan biri... Hücre be
Tükendi
"Eynesi Ana", Karadeniz'in Ruslar tarafından işgalinden sonraki hadiseleri, o hazin muhaceretin inanılmaz hikâyelerini ve kadınca sadakat, aşk ve direnişin; milisçe mücadelesinin taçlanan zaferini anlatan, unutanlara hatırlatan bir romandır. Ah deniz! Ufkunda, umutlar sarartıp; akşam gölgelerini kâh yâre kâh babaya benzeten şakacı... Keskin rüzgârının tuz kokusuna atinin düşlerini katan yalancı... Tan yerindeki güneşin pırıltılarına el koyup dalgalarına serpiştiren gaspçı. Kuzeyin biçip, kesen soğuğuna
Tükendi
Eylül 12'den vurdu birçok değerimizi. Kimi yeşil çınar yaprağı kimi buğday başağıydı. Devasa tırpanlarla daha gövken biçildi niceleri. Vuruldukları yere sızan kanın gölgesinde yetişecek papatyaları ve onların anlatacaklarını hesaba katamadı Eylül'ün müteahhidi ...Onlar baharı tanımayan baharlardı. Bir kaçı ulaşabildi taşların arasından sızan gün ışığına. Ne hazin övküler çürüdü tas duvarla rın tas blokların arasında. İste o gün ısısını göremeyenlerin.hazin hayatlarını paylaşan bir papatyaydık biz de... Kıs
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1