20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren kapitalizm yapısal bir dönüşüme uğrar. Kapitalist üretim ilişkileri içinde kitle iletişim araçlarının önemi artar. Bir üretim aracı olan kitle iletişim araçlarının sahibi olan kapitalistler; genelde kitle iletişim araçlarını, özelde ise sinemayı menfaatleri doğrultusunda kullanırlar. Endüstrileşen kültür ve sanat ürünlerine ilk dikkat çeken-ler Adorno ve Horkheimer'dir. Bu iki yazar, 1947 yılında Aydın-lanmanın Diyalektiği'ni yayınlarlar. Bu kitap içinde yer alan ‘Kült

Bazen bir filmi anlamak beraberinde bir dönemi de anlamak anlamına gelebilir. Bu bağlamda Karafilm sinema seyircisine anlattığı döneme dair önemli ipuçlarını vermektedir. 1940'lar ile birlikte insanlık tarihinin gördüğü en acımasız ve yıkıcı etkilere sahip olan ikinci dünya savaşı toplumsal, ekonomik ve psikolojik hasarlara neden olmuştur. Şiddetin ve karanlık günlerin egemen olduğu bu dönemde yaşam güvenilmez, belirsiz ve zorlu bir hale gelmiş ve bu durum insanların birbirleri ile olan ilişkisine de yansım