İnsanlarımız çağının insanı olarak doğruları bilmeli tarihi yeniden yazmalı zalimin zulmüne dur demeli, sömürü çarkını kırmalı Ebu Süfyan Müslümanlığının katı şeriata dayalı düzeni yerine Muhammed Mustafa Ali'yel Mürteza'nın Anadolu Alevi-Bektaşiliğindeki yansıması olan Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin tasavvuf yolu izlenilerek sömürünün, baskının, dayatmaların, hoşgörüsüzlüğün yerine Anadolu insanına yakışır hak ve adaleti gözeten bir yönetimin oluşmasını sağlamalıdır.
Çetin ve yok edilmez bir sevda
Unutulmuş anıların hikayesi
Ölü doğan
Rüzgarlarla geldi bahar
Her şiir bir andır
Zamanın kanına düşen
Kara tohumdur
Zerdali ağacı
Özgür
Aşılanmamış
Ben senin en büyük aşkınım
Bunu sen hiç bilmeyeceksin
Alevi-Bektaşilerin büyük saydıkları yedi büyük ulu ozan vardır. Söz edilen yedi ulu
ozanlar şunlardır; Seyyid İmadeddin Nesimi, Şah Hatayi (Şah İsmail), Fuzuli, Yemini, Virani, Pir
Sultan Abdal ve Kul Himmet'tir. Bu ozanlar Alevilik inancının ve felsefesinin özünü
yansıtmışlardır. Alevi-Bektaşi toplumu içerisinde ‘'Yedi Ulu Ozan'' olarak ün yapıp, verdikleri
eserlerle Alevilik yolu ve erkânına ışık tutmuşlar ve bizlerin gönlünde gereken kutsal mekâna
oturmuşlardır.
Bu Yedi Ulu Ozan, cem erkânı üzerine etkil
Pir Hacı Bayram-ı Veli, (Ankara, 1352 - Ankara, 1429), Türk mutasavvıf ve şair. İstanbul'u, Fatih Sultan Mehmed Han'ın fethedeceğini müjdeleyen büyük veli. Safevî Tarikatı büyüklerinden Hoca Ala ad-Din Ali Erdebili'nin talebelerinden olan Şeyh Hamid Hamid'ûd-Din-i Veli'nin müridi ve Bayramiyye Tarikatı'nın kurucusudur.
Türbesi, Ankara'da Pir Hacı Bayram Câmii'nin bitişiğinde bulunmaktadır. Hacı Bayram-ı Veli 15. yüzyılda Anadolu Türk Birliğinin yeniden sağlanmasında en az politik ve askeri güçler kadar etk
13. yüzyılda Anadolu'da Hünkar Hacı Bektaş Veli önderliğinde örgütlenen bir inanç-düşünce söylemi gelişmiştir. "Horasan Erenleri" olarak tanınan Türkmen dervişleri Anadolu'da büyük çaplı bir kültürel, sosyal, iktisadî ve inançsal değişimin taşıyıcısı olmuşlardır.
Hünkar Hacı Bektaş Veli Velayetnamesi'nde, Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin birçok halifesinin yurt kurma sebebiyle Anadolu'nun ve Balkanların farklı yörelerine gönderildiği anlatılmaktadır. Hünkar Hacı Bektaş Veli dönemiyle beraber Alevi-Bektaşi düşün
Niyazi-i Mısri, hem etkileyici karizmatik kişiliğiyle hem de telif ettiği eserleriyle 17. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında önemli yeri olan sıradışı bir sûfi, mütefekkir ve şâirdir. Hayatından anlaşıldığı kadarıyla Mısri, mala-mülke, makam mevkiye tamah etmeyen, son derece sade bir hayat yaşayan mütevazî bir derviş; doğru bildiği şeyleri padişah dâhil kimseden korkmadan söyleyebilen, hatta gerektiğinde padişah ve vezirlerin isimlerini vererek onlara çok ağır eleştiriler yöneltebilen cesur bir entelektüeldir.
Pir Sultan, deyişlerinde halkın özlemlerini ve dertlerini dile getirmiştir. Pir Sultan bir başkaldırı ozanıdır. Pir Sultan bir sevgi insanıdır. Yöneticilerin halka uyguladığı zulüm ve adaletsizlikler onun şiirinin temel konusudur. Pir Sultan halkın bağrından çıkmış bir ozandır. Pir Sultan, içinde yaşadığı siyasal ve ekonomik sisteme karşı çıkmış, yeni bir dünya hayali kurmuştur. Adaletsiz düzenin devamını sağlayanlara, Hızır Paşalara, kadılara, müftülere ve hatta padişaha da çok açık bir şekilde karşı gelmi
O günleri bilirim
Dün rüyamda gördüm
Bizim bahçede / kiraz ağacının
Dibinde oturmuşuz
Herkes sağ
?Henüz hayata
Döndürülmemiş'
Kimse
Hiç geçmesin
Öylece
Kalayım/ istedim
Mehmet Özgür, üçüncü kitabında genç yaşta yılkıya çekilen atları yazdı. Gezi şehitleri ve öncekiler için tarihe şiirle düşülen bir not...
Şeyh Bedrettin'den, Babai İsyanlarına; Ahi meclislerinden William Blake'e; Hallac-ı Mansur'dan Kathar Şövalyelerine; Hassan Sabbah'tan Hacı Bektaş'a Anadolu'daki devrimci isyanların izleri sürülüyor
Coğrafyamızın en derinliklerinden günümüze devir daim eden isyan ve tevekkül karakterini gün yüzüne çıkaran bu değerli çalışmandan dolayı kutlarım.
-Mustafa Kemal Gültekin-
Görünüşte eşkıya, manada evliya olan halk yiğitlerinin isyanlarını yazan Sevgili Mehmet Özgür'ün zihnine, eline sağlık.
-Sarp Kuray-
Yıl
İstanbul serçelerinden, tuzdan sarhoş balıklara uzanan metafor zenginliğinin çok renkli sesidir Mehmet Özgür Ersan'ın dizeleri. Aşk adına söylemek istedikleri öyle çoktur ki güneş şavkında ışıldayan denize çağırır sizi bir balık gibi söyleşmek için yüreğinizle. Her imgede deniz tuzuna bulanmış, biraz bilge biraz şebnem sarhoşu bir şairle buluşursunuz.
Okuyun derim Mehmet Özgür'ü derya içre bir gezintiye çıkmak isterseniz şiir dilinde.
-Yelda Karataş-
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.