Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Çeviri yazılar, Türklük Bilgisinin yabancı araştırmacıları tarafından İngilizce veya Macarca yazılmış yazılardan oluşmaktadır. Türkler ve Türkçe üzerine değerli araştırma sonuçlarını sunan ve pek çok araştırmacının kaynak olarak kullandığı bu yazılar, yazıldıkları günden beri değerlerinden hiçbir şey yitirmemiş yazılardır.
Tükendi
TÜRKÇE ÜZERİNE YAZILAR Dil, gerçek dünyanın, dilin saymaca birimleri ile yeniden kurulmasıdır. Dil, insana, ait olduğu gerçek dünyadan ayrı ve onun yasalarına bağlı olmayan yapay bir dünya kurma ve tabiata tarihi katma imkanı veren bir saymacalar sistemi ve ses-anlam ilişkisi bütünüyle nedensiz olan, seslerden örülü ortak eğretilemeler toplamıdır. Gerçeklik, değiştirilemez, yinelenemez ve biriktirilemez; fakat gerçekliğe işaret eden ve tabiatın yasalarına bağlı olmayan bu yapay göstergeleri biriktirmek mü
Tükendi
Dil, insan varlığımızın başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Tarih ise, şimdi ve burada bulunmayanları, şimdiye ve buraya, başka bir değişle, içinde yaşadığımız zaman ve mekan dilimine getirebilme imkanıdır. Bu imkan yalnız insana tanınmıştır; insana bu gücü veren ise dil dediğimiz saymacalar sistemidir. İnsanın tabii varlığına tarihi katan, kişiyi, insan yapan odur. Bizim kişi (biyolojik ) kimliğimizle son sözü nasıl ki genetik ve coğrafya söylüyorsa, insan (tarih) kimliğimizde de son sözü, bu ilk öğrendiğ
Dil bilgisi ve anlam bilgisi çözümlemeleri, ancak birlikte yürütülebilen çalışmalardır. Bu çözümlemeler, dilin ses, biçim, söz dizimi, metin ve bağlam düzlemlerinden herhangi birinde yapılabilir. Çözümlemesi yapılan dil birimleri, kendilerini bir bütün yapan parçalara ayrılarak, parçalar, her parçanın üzerinde var olan toplumsal uzlaşı, yani anlam yardımıyla, kendi başlarına birer birim olarak incelenir. Şüphesiz ki bu birimler, gösterge veya anlam değerleriyle vardır ve bu nedenle bir dil birimi üzerinde ç
Her kişi ve topluluk, kendisinden farklı ortamlarda yaşayan, farklı bilgilenme yollarından geçmiş bir başka kişi ve topluluktan bir şeyler öğrenir ve dolayısıyla bu öğrendiklerinin adlarını kendi diline taşır. Bir kişi veya toplumun bir başka kişi veya toplumdan kendi diline aldığı sözler, alıntı veya alıntı söz olarak bilinir. Bir dilin söz varlığı, yani sözlük ögeleri, başlıca iki kaynağa dayanmaktadır. Birincisi, mevcut ögeleri ses ve anlamca değiştirme, ikincisi ise, başka dillerden almadır. Bu yüzden,
Anlam, beş duyu algısının ön yüzü, dilbilgisel yapının ise arka yüzüdür. Anlamın başlıca iki kaynağından birisini; varlığa bizzat kendisiyle, yani aracısız ve doğrudan doğruya gerçeklik göstergeleriyle ulaşan beş duyu; diğerini ise, bizi, varlığa saymaca veya eğretilemeli göstergeleriyle ulaştıran dil oluşturur. Çok genel ifadelerle söylemek gerekirse, gerçekliğin kendisi olan doğadan beş duyu organı yoluyla elde edilen algıların veya saymacaların oluşturduğu yapay bir dünya olan dilden alınan bilgilerin, k
Tükendi
Ülkemizde Genel Dil Bilimi üzerinde çalışanlar ile Özel Dil Bilimi üzerinde çalışanlar arasındaki kopukluk, pek çok araştırmacı gibi bizi de üzmüş, sıkıntıya sokmuştur. Ara maddeleriyle birlikte 4000 civarında terim içeren "Dil Bilimi Terimleri Sözlüğü", bu tür sıkıntıların doğurduğu bir çalışma olmuştur. Türkçe ile uğraşırken çektiğimiz sıkıntıları gidermek için giriştiğimiz araştırmalar ve öğrenmeler sürecinde derlediğimiz bilgileri herkesle paylaşmak isteği, bu sözlüğü doğurmuştur. Sözlükteki bilgiler hi
Tükendi
Dil, gerçek dünyanın, dilin saymaca birimleri ile yeniden kurulmasıdır. İnsan yapıp etmelerinin içinde bulunan dil alanı, insanoğlunun hem ürünü hem de üreticisi olduğu tek alandır ve bütün insan başarılarının temelidir. Bütün insanların dile karşı ilgili oluşlarının nedeni de budur. Bireyin insan kimliğiyle ilgili her şey, ancak dil ile mümkün olan birer gerçekliktir. Bu yüzden, dil ile ilgili söyleyecek bir şeyleri olmayan insan yok gibidir.
Tükendi
Türk yazı dilinin Doğu kolunun 15. ve 20. yüzyıllar arasındaki devresi, Cengiz Kağanın ikinci oğlunun adıyla Çağatay Türkçesi veya Cengiz kağan diye adlandırılır. Bugünkü Karluk ve Kıpçak şiveleri de bu yazı dilinden kaynaklanır. Günümüz Roman dillerinin gelişmesinde Latincenin rolü neyse, Çağdaş Türk şiveleri için Çağataycanın rolü de odur. Kitabın yazarı Macar Türkolog Janos Eckmann, Harezm, Kıpçak ve Çağatay şiveleri üzerine bir dizi çalışma yapmıştır. Bunların arasında 1966 yılında Indiana Üniversitesi
Varlık ve eylem adlarından oluşan sözlük birimleri, varlık ve eylemlerin özelliklerine inmeksizin, onları kavramlar halinde bildirirler. Bu birimler,sosyal birer genellemedir ve bu bakımdan kuşaklar arasında aktarılan sosyal bir mirastır.Söz dizimi ise, bütünüyle bireysel olan dil kullanımına özgü bir alandır. Dil kullanımı, gerçek dünyanın, dilin saymaca birimleri ile yeniden kurulmasıdır. Kişinin sosyal kimliği ya da insan kimliği, dil denilen, tamamen yapay bir saymacalar sisteminde yaşar ve bir insanın
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1