Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Önsöz, metin dışı mıdır yoksa metnin bir parçası mı? Divanlara, mesnevilere, tezkirelere, tarih kitaplarına, sözlüklere, romanlara, şiir kitaplarına, belagat ve eleştiri metinlerine yazılan önsözlere baktığımızda kolaylıkla metin dışı olduklarını söyleyebiliriz. Yani önsözler, şiirlerin, hikâyelerin, tarihlerin veya eleştirilerin bir parçası değil onlarla ilgili ama onları aşan bilgi- kuramsal, poetik, tarihsel ve biyografik metinlerdir. Bir bakıma yerleri, metin içi bağlamda değil metin dışı bağlamdadır. M
Bu kitapta Cumhuriyet Dönemi Türk Şiir ve Mekan ilişkisinin nitelikleri belirlenmeye, şiirdeki eğretilmeler, simgeler, imgeler kısaca bütün mekansal mecazlar çözümlenmeye çalışılmakta; şiir, şair, mekan ilişkisinin kültürel poetik ve kişisel kökenlerine dair bazı sonuçlara ulaşılmaktadır. Şiirin mekanları şairin ve şiirin bütün yaşantı ve düşlerini şehirlerin evlerin dağların ve denizlerin hafızalarında toplayan aynalarında; yansıtan nesnel simgesel ve imgesel kaynaklardırlar. Örneğin; Yahya Kemal medeniyet
Tükendi
Edebiyat eleştirisi, 1980'li yıllardan itibaren, romanın kurgu ve yapı özelliklerine yönelmiş olsa da, Tanzimat'tan bu güne kadar, roman eleştirisinin asıl konusu, romanın ne anlattığıdır. Böyle olması da doğaldır; çünkü başlangıcından bugüne, romanımızın en belirgin özelliği, siyasal, sosyal, kültürel bir arka plana ve ortama bağlı olarak gelişmesidir. Bu kitap romanımızın bu temel özelliğine bağlı kalarak birbirine bağlı üç soruya cevap aramaktadır. Cumhuriyet'ten 2000'e, seksen yıllık Türk Romanı, neyi a
Tükendi
Türk edebiyatındaki delileri ve delilik dilini işleyen bir "ilk" kitap. Delilik çerçevesinde metinleri birbirinden ayıran şey, delinin ve deliliğin nasıl ve niçin kurulduğudur: Modern bilinçlilik düzlemi üzerinde kurulan çatışmalı, mağdur, ütopik veya asi bireysel bir yapı olarak mı? İnsanın korkularını ve merakını arkasına alan gotik veya fantastik bir metin olarak mı? Kültürün bakış açılarını ve değerlerini mistik bağlamda temsil eden bir figür olarak mı? İnsanın kırılganlığının, incinmişliğinin, naifliği
Tükendi
Roman, on sekizinci yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeni bir tür olarak edebiyatımıza girmiş ve yüz elli yıla yaklaşan varlığı ile edebiyatımızda oldukça etkili bir yer edinmiştir. 40 Soruda Türk Romanı adlı bu çalışma, oluşum sürecini tamamlayan, anlattıkları ve anlatım teknikleri ile dünya romanın paralelinde bir gelişme gösteren, belirli ölçülerde kendine özgü nitelikler de kazanan romanımızı, kuruluş ve gelişim süreci, teorik tartışmaları, türleri, anlatma teknikleri, tipleri ve karakterleri, anlat
Kahire ve Paris'i ne bir gezgin, ne bir romantik ergen, ne safderun birhayran, ne bir sanatkâr, ne ekmek peşinde bir göçmen, ne kariyerpeşinde bir öğrenci, ne de bir sürgün olarak gördüm. Belki de hepsindenbir parça vardı; bu yüzden yazdıklarım tarihsel, mekânsal anlamdabütünlüklü notlara dönüşmediler. Galiba fazla yerli bir kafayla, bilme veayırma arzusundan çok "demek ki böyle" ve "şimdi burada bende nevar", beni daha çok çekti. Benimki sadece eşya, mekân ve insanla öznelbir temas. Bu temastan yansıttığım
Tükendi
Edebiyat araştırmaları ve kuramları konusunda çok sayıda çalışmaya sahip olan Mehmet Narlı, akademik kariyerinin yanı sıra şairliği ile de edebi kamuda kendine has yere sahip güzide isimlerden. Uzun aralıklarla şiir kitapları okurla buluşan şairin Ömürlük Yara adlı kitabı hem dördüncü şiir kitabı, hem de ilk şiir kitabı 1988 yılında yayınlanan şairin otuzuncu şiir yılı durağı. Mehmet Narlı'nın Dil Kapısı adı altında toplanan şiirlerini de içeren Ömürlük Yara, şairin incelikle örülmüş şiir evrenine bir davet
Tükendi
Roman Ne Anlatır, Edebiyat ve Delilik, Şiir ve Mekan gibi kitaplarında roman ve şiir merkezindeki inceleme ve eleştirileri ile dikkat çeken Mehmet Narlı, bu kitabıyla öyküye eğiliyor. Günümüz öyküsünün kurgusal niteliklerini, metinsel öznenin konumunu, öykünün ironik yapısını, aykırı bir dil olarak deliliği, anlatım tutumuyla kişiler ilişkisini, öykü ve şiir ilişkisini tartışıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Leyla Erbil, Rasim Özdenören, Adalet Ağaoğlu, Mustafa Kutlu, Cemal Şakar gibi öykücülerde bask
Tükendi
Mehmet Narlı, bu kitaptaki yazılarında, Cumhuriyet'in ilk yıllarından bugünlere kadarki şiirimiz üzerinde duruyor; poetik eğilimleri tartışıyor; tematik yapıları inceliyor; şiirler çözümlüyor. Poetik eğilimlerin, tematik dağılma ve yoğunlaşmaların, ideolojik ve bireysel şiirin, olgucu ve soyut şiirin, birlikte göründüğü ve her eksenin önemli şairler yetiştirdiği tek dönem Cumhuriyet dönemidir. Yahya Kemal'lerin, Hâşim'lerin, Necip Fazıl'ların, Nazım Hikmetler'in Asaf Halet'lerin yaşadığı yıllardır bu yıllar
Türk edebiyatındaki delilik dilini işleyen bir "ilk" kitap. Delilik çerçevesinde metinleri birbirinden ayıran şey, delinin ve deliliğin nasıl ve niçin kurulduğudur; Modern bilinçlilik düzlemi üzerinde kurulan çatışmalı, mağdur, ütopik veya asi bireysel bir yapı olarak mı? İnsanın korkularını ve merakını arkasına alan gotik veya fantastik bir metin olarak mı? Kültürün bakış aöılarını ve değerlerini mistik bağlamda temsil eden bir figür olarak mı? İnsanın kırılganlığının, incinmişliğinin naifliğinin nasıl da
Yeni Türk şiirinin serüveni, Tanzimattan bu yana dergiler, mecmualar, temalar, idealler, gruplar, poetik duruşlar, özgün tavırlar çevresinde öbeklenmiş yüzlerce şairin kaderiyle örülmüştür. Her türlü şiir okuruna hitap edecek zenginlikteki bu gelenek, Tanzimatla birlikte değişen zihniyet dünyamızın reformist, tutucu, kararlı, hercai, hassas, umarsız, ruhani, dünyevi tüm renklerini içinde barındırır. Yeni Türk şiirinin gelişim çizgisini kavramak bir anlamda yakın tarihimizi de anlamak demektir. Modern edebi
Edebiyat eleştirisi, 1980´li yıllardan itibaren, romanın kurgu ve yapı özelliklerine yönelmiş olsa da, Tanzimat´tan bu tarihe kadar roman eleştirisinin asıl konusu, romanın ne anlattığıdır. Böyle olması da doğaldır; çünkü başlangıcından bugüne, romanımızın en belirgin özelliği, siyasal, sosyal, kültürel bir arka plana ve ortama bağlı olarak gelişmesidir. Bu kitap, romanımızın bu temel özelliğine bağlı kalarak, birbirine bağlı üç soruya cevap aramaktadır: Cumhuriyetten 2000´e, seksen yıllık Türk romanı, n
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1