Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İbn Arabî, kendisini çok yönlü yetiştirmiş bir âlim ve âriftir. Kıraat ilminde genç yaşta icazet almış, çok sayıda hadis üstatlarından hadis dinlemiş ve okumuştur. Diğer İslâmî ilimlerden de aynı şekilde büyük bir nasibe erişmiş ve böylece ilmî alt yapısını sağlam bir zemine oturtmuştur. Fakat onun esas şöhreti, zahirî ilimlere vukûfiyetinden ziyâde, İslâm maneviyâtı, diğer bir ifadeyle tasavvufî alandaki engin irfânından ve bu alanda ortaya koyduğu kendine has yorum ve değerlendirmelerden neş'et etmiştir.
Elinizde bulunan Şeceretü'n-Numaniyye fi'd-Devlet-i Osmaniyye isimli eseri hem Osmanlı Devleti'nin manevi manada ne kadar büyük ve kıymetli olduğunu göstermeye ve hem Allah dostlarının nasıl ihsan sahibi kullar olduğunu ifadeye kâfidir. Zira Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi vessellem) Efendimizin buyurdular ki; "Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar." (Tirmizi, Tefsiru'l-Kur'an, 16, Suyûtî, el-Câmiu's-Sağir, 1, 24). O, Cenab-ı Hakk tarafından kendisine ilham olunan gaybi haberler
Tükendi
"Cenâb-ı Hak için güçlük yoktur, sivrisineği yaratmakla Arş'ı Âlayı yaratması arasında fark yoktur. Düşünülse, sivrisineğin yaratılışında çok büyük hikmetler ve kudretler vardır. Sivrisineğin cesedi ile filin cesedi arasında yaratma bakımından hiçbir fark yoktur. Yaratan için endişe ve engel yoktur. Düşünen bunu kolayca anlar. Düşünmeyen zâten hiçbirşey anlayamaz. "Hayvanın hepsi hayırdır." buyuruldu. Hayası olan insan kolay kolay günah işleyemez. Bilhassa ahirete imanı olan bir kimse kolay kolay günah işle
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1