Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Davut Bey'le Sâfinaz Hanım'ın kızı Süheyla; bütün hülyalarını, mutlu sayılması gereken bir aile evinin bahçesinden derlemiş olan ben, çocuklarımın büyüyünce okumaları için yazıyorum. Şimdi ak kâğıt üstüne geçmişi çağırırken, babamın özenle yetiştirdiği çiçeklerin kokuları burnuma geliyor. Gözyaşı kanalcıklarımda bir karıncalanma var. İnsanın bir özlemle burnunun direklerinin sızlaması herhalde böyle bir şey olmalı.
"...Kapitalizmin acımasızlığı, ezilmişleri bir daha, bir daha ezip geçmesi diye bir takıntısı vardı ki, ondan kurtulamıyordu. Ama şu Çıkrıkçılar Yokuşu'ndan ve şu eski hanlarda sadece esnaflık var gibiydi. Neden kendisi de dürüst esnaf olmasındı? Adına "kumaşistan" dedirten şu yokuşun ötesinde bakırcılar çarşısı başlıyor ve parıltıları ile her yanı kaplıyordu. Faruk Hoca'nın buraya da "bakıristan" diyesi geliyordu. Sonra yün yapağılarının harman yeri başlıyordu. İNsanın içini ve ruhunu ısıtan garip bir sıca
Tükendi
Şiir ve roman alanında olduğu gibi tiyatro edebiyatı için de önemli eserler veren Yahya Akengin'in, iki ciltte yer alan altı oyunu da kendi değer dünyamızın ürünlerindendir. Akengin'in yıllarca ders kitaplarında okutulan tiyatro eserleri, ülkemizin hemen her yöresinde de sahnelenmektedir. Tiyatro eseri metinlerinin temininde yaşanan zorlukları gözlemleyen Akçağ Yayınevi, bu eserleri yayınlamakla eğitim öğretim kurumlarımız ve bölgesel tiyatro faaliyetleri için de bir katkı sunduğuna inanmaktadır. Ayrıca
Tükendi
"...Şu anda bir delikanlı, berber aynası karşısında güveylik traşına oturuyor. Bir genç kız, sevdiği adamın kendisini terk etmek mecburiyetinde olduğunu bildiren mektubunu okuyup isyan çığlığı atıyor. Bir yaşlı kadın,yarım yüzyıllık hayat arkadaşının tabutu ardında, geçmiş yıllara yürüyor. Bir öğrenci, çalışma odasının penceresinden sokağa bakarken bütünlemeli olduğu derslerin beynindeki uğultusunu dinliyor. Bir çiftçi, tarlasının başında oturmuş, başağa duran ekinlerin bire kaç vereceğini düşünüyor... Kır
BEŞ HİKÂYE BİR DESTAN Şair ve yazarımız Yahya Akengin'in bu yeni eserinde yer alan beş hikâye, yazarın bu alandaki yeni kalem ürünleridir. Her bir hikâye birer minyatür roman niteliğinde karşımıza çıkmaktadır. Bu kitapta yer alan " Bir Destan " ise şairimizin tarihin penceresinden bakarak oluşturduğu güncel değinmelerin de yer aldığı farklı bir çalışmasıdır.
Hücumdadır Mezar Taşları -Alp Arslan ve Malazgirt- adlı senaryo, Kültür ve Turizm Bakanlığının açmış olduğu Alp Arslan ve Malazgirt konulu senaryo yarışmasına Türkiye genelinde katılan 120 senaryo arasından seçilen ilk dört eserden biridir.
Tükendi
Karınca Düşü, insan, toplum ve yurt gerçeklerini derininde hissedenlerin görebileceği rüyalardandır. Ütopyalar, imkansızlıkları zorlama halidir. Bir başka deyişle imkansızlıklara meydan okumadır. Bu romanın kahramanlarının ruh halleri Karınca Düşü görmeye elverişli olduğu için, okuyucu onları yadırgamadan anlayabilir. Hatta öyle ki rüyanın nerede bitip gerçeğin nerede başladığını ayırt ettirmeyen bir estetik ikliminde rüya gerçektir, gerçek de rüyadır. Yahya Akengin, hem somut âlemin hem düş dünyasının yo
Bu kitap, Yahya Akengin'in değişik zaman aralıkları ile kaleme almış olduğu fikir, sanat ve yer yer de siyasi içerikli yazılarından oluşuyor. Temelde edebiyat ve estetiğin peşinde olan Akengin'in, ülke sorunları söz konusu olunca zaman zaman köşeli uyarılarda bulunmaktan kendini alamadığını da görüyoruz. Akçağ Yayınları arasında birçok eseri yer alan Yahya Akengin'in, herkesin kendisini yetiştiren ülke ve topluma karşı sorumlulukları bulunduğu anlayışından hareketle tarihten ibretlik hikâyecikleri de yeri
"Sağcılık" ve "solculuk" edebiyatta da vardır. Mesela bizim gençliğimizde "Varlık" solcu, "Hisar" da sağcı, muhafazakar bir dergiydi. Yazarlar, şairler, hikayeciler bu dergilerin çevresinde kümelenirlerdi. Yahya Akengin, "Hisarcılar"dandır, şiirden başlayıp roman ve tiyatroya açılan akengin, anılarını "biraz da siz beni dinleyin" diye toplamış. 30'dan fazla kitabı olan, şiir, roman, tiyatro ve radyo oyunları bulunan Akengin de çeşitli ödüllerin sahibi... Bu kadar eseri olan, bu kadar görevde bulunan bir i
Türk edebiyatında "kilometre taşı sayılan isimlerin hatıralarını kaleme aldıkları bilinir. Bu çerçevedeki eserler, sahiplerinin sanat anlayışlarını, eserlerini yazarken hangi kültürel, siyasal ve ekonomik ortamlarda yol aldıklarını öğrenmek açısından oldukça önemlidir. "Bir Semaverlik Muhabbet", şair kimliği hep önde olmuş, ancak edebiyatın diğer alanlarında da değeri yadsınamaz eserler vermiş olan Yahya Akengin'in kırk yıllık hatıralarını içeriyor. Dikkatli bir okur, "Bir Semaverlik Muhabbet"in bildik
Tükendi
ÇÖPÇÜLER ATEŞ YAKMIŞ Kaldırımlar alev alev sabaha karşı, Şehre bir Türkmen obası mı gelmiş? Birden içimde sığınılmış vadi sıcaklığı, Çobanlı çileli hasretli dağlar, Meğer bu şehirden daha güzelmiş.
Bu küçük roman, bir çocuk ruhunda filizlenen öğrenme duygusunun nasıl büyüdüğünü anlatır. Okul sıralarından geçmiş herkesin sonraları "örnek insan" diye anabileceği arkadaşları olmuştur. "Özlem Yokuşları"nın kahramanı Mustafa da benim daima sevgi ve saygı ile andığım bir okul arkadaşımdır. Şimdi de dostluğuyla övündüğüm bir ilim adamıdır. Mustafa'nın hikâyesini, duygularını ve düşüncelerini, yılların akışı içerisinde anlatmaya çalıştım. Yazarken bir düşüncem de şu oldu: Bu romanı ilkokul son sınıftan liseye
Şiir ve roman alanında olduğu gibi tiyatro edebiyatı için de önemli eserler veren Yahya AKENGİN'in, iki ciltte yer alan altı oyunu da kendi değer dünyamızın ürünlerindendir. Akengin'in yıllarca ders kitaplarında okutulan tiyatro eserleri, ülkemizin hemen her yöresinde de sahnelenmektedir. Tiyatro eseri metinlerinin temininde yaşanan zorlukları gözlemleyen Akçağ Yayınevi, bu eserleri yayınlamakla eğitim öğretim kurumlarımız ve bölgesel tiyatro faaliyetleri için de bir katkı sunduğuna inanmaktadır. Ayrıca
Tükendi
"Güle naz yar güle naz Ağlayan çok gülen az Bugün seyrana çıktım Ağlayan çok gülen az" Selim, çevresine bir daha bir daha baktı, bütün yüzlere tek tek yöneltmeye başladı bakışlarını. Öyleydi, gülenler azdı. Ancak, türküyü söyleyen Hanende'nin resmi ile sesi, Selim'in hayal ufuklarında birleşerek yeni perdeler aralıyor, bu hüzünlü duygunun içine yaydığı bir tür Pozitif enerjiyle, tuhaf, ifade edilmesi zor bir yaşama sevinci kaplıyordu ortalığı.
Tükendi
Yahya Akengin, şiir roman ve tiyatro alanında eserlerini verirken Özlem Yokuşları ile çocukların dünyasına, Oğuz Dede ile her yaşın okuma zevkine yöneldi. Bu eser, yediden yetmiş herkesin zevkle okuyabileceği, okurken muhayyilesinde son yüzyılın yalın tablosunu canlandırabileceği farklı bir roman. (Arka Kapak)
Bu roman, Eylül 1980 öncesi gençliğinin dramını yakalayan bir eser. Yazar, bu romanıyla da ideolojik bakış açısından uzak durdu. Dolayısıyla, malûm ´eylül romanları´ kategorisinin dışında bir eser vermeyi başardı. Söz konusu romanların çoğunun şimdiden unutulduğu biliniyor. ´Dönüş Acıları´ insani boyutu ön plana aldığı için bütün tazeliğiyle canlılığını koruyor
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1