“Tutuklanabilirim, yargılanabilirim ve hapse atılabilirim ama asla sessiz kalmayacağım; otoriteye asla razı olmayacak ve boyun eğmeyeceğim. Şu an burada bu sisteme savaş ilan ediyorum.” Emma Goldman 1869’da, bugün Litvanya sınırları içinde kalan Kovno’da doğdu. 1880’li yıllarda ABD’ye göç etti. Eylemleri nedeniyle birçok kez tutuklandı. 1919’da Rusya’ya sürüldükten uzun süre sonra tekrar ABD’ye döndü ve 1940’ta Toronto’da hayatını kaybetmesine rağmen ABD’ye gömüldü. Anarşist düşünceye yaptığı katkılarla yir
İki ciltten oluşan Hayatımı Yaşarken, yirminci yüzyılın bizce en önemli şahsiyetlerinden birinin, Emma Goldmanın otobiyografik nitelikli yapıtıdır. Emma Goldmanı bu denli önemli kılan, onun mücadeleci, gerçekten isyancı ruhunun yanı sıra, kuşkusuz yaşadığı yüzyıl başının bir devrimler ve kalkışmalar çağı olması, toplumların büyük deneylere giriştikleri bir çağ olmasıdır. Ne var ki Emma Goldmanın kişiliği, bizzat devrim için, bütün o kalkışma ve denemeler için de, bir tarihsel dönemin imkânlarını ve sınırlıl
Belo-Ostrov, 19 Ocak 1920: Ah parlak rüya! Ah yakıcı inanç! Ah Matuşka Rossiya, Devrim'in acıları içinde yeniden doğdun, Devrim'le çekişme ve nefretten arındın, kurtuluşun bütün insanlığı kucakladı. Rusyam, kendimi sana adayacağım!
17 Mart 1921: On gün boyunca aralıksız devam eden top sesleri bu sabah aniden kesildi. Petrograd'ın üstüne, bir gece önceki susmayan silah seslerinden daha ürkünç bir sessizlik çöktü. Hepimiz merak içindeydik, ama ne olup bittiğini öğrenmek imkânsızdı. Akşama doğru, bu gerginlik
Agora'da daha önce "Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir" ve "Anarşizm Neyi Savunur" adlı kitapları çıkan Emma Goldman'ın bu kitabı, kendi döneminin İskandinav, Alman, Fransız, İngiliz, İrlanda ve Rus tiyatrosuna eğilerek, devrimci nitelik taşıyan önemli oyunları ele aldığı bir kuramsal kitaptır...
Emma Goldman, Anarşizm Neyi Savunur'da anarşizmin sınırsızlığını tanımlıyor.
Günlük hayatın her alanında anarşinin faalliğini savunan Goldman, yeni bir eylem
pratiğine, yeni bir yönetim anlayışına dair fikirleriyle yeni bir tahayyülü mümkün kılıyor. Sınırsızlığın, otorite tanımazlığın toğasını tanımlıyor.
Büyük Rus Devrimi, 1917 yazında gerçekleşmiştir. Bu süre zarfında köylüler toprakları, işçiler fabrikaları ele geçirmiş; böylelikle sosyal devrimin gerçek anlamını ortaya koymuşlardır. Ekim değişikliği, altı ay önce başlayan, işi bitiren dokunuş olmuştur. Bolşeviklerin durdurulamaz yükselişi, kitlelerin sesi olarak algılanmıştır. Sosyalist Devrimcilerin tarım politikaları, Anarşistlerin sanayi taktikleri kullanılmıştır. Ancak, bu devrimci coşku, güç olarak ele geçirildiğinde, Bolşevikler yanlış kartları
Emma Goldman, ya da herkesin bildiği adıyla ´Kızıl´ Emma:
Evlilik insan doğasına aykırıdır, esas olarak kadınları baskı altında tutmaya yarar ve bir kurum olarak kadınların cinselliklerini özgürce yaşamalarını engeller...
Kadın ile erkek arasında aşkla kutsanmamış, doğal olmayan her türlü birlik fuhuştur.
Kıskançlık ise, aşkın meyvesi olmaktan ziyade, erkeklere seks tekeli kurmayı sağlayan bir bahanedir...
Teizm insan zihnine bir hakaret, ateizm ise hayatın, güzelliğin ve insan bilincinin en g
Toplam 7 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.