Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 57 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yaşar Kemal in "doğa-insan ilişkilerini en iyi anlamda verdiğim yapıtlarımdan biri" dediği Hüyükteki Nar Ağacı, traktörün tarıma girmesiyle birlikte işsiz kalan yarıcılar ve mevsimlik işçilerin dramını konu alıyor. Kapitalizmin Çukurova ya düşen büyük gölgesi, her satırla görünür kılıyor. "İşte bu romanı ve Yaşar Kemal in pek çok yapıtını güçlü kılan şey şu doğa-insan ilişkisi sözlerinde saklanıyor. Çünkü Yaşar Kemal bu ilişkiye insanın en temel, en eski, dil yaratma yetisiyle özdeş bir niteliğiyle yakl
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca'da bir halk masalından yola çıkılarak güç ve haklılık arasındaki ilişki ele alınır. Filler Sultanı gücüne güvenerek karıncalara savaş açar. Haklı ya da haksız olmak onun için önemli değildir. Gücünü kendinden milyonlarca kez küçük karıncalar üzerinde denemektir niyeti. Ancak karıncalar birleşir ve haksızlığa boyun eğmeden filler sultanlığını devirirler. "Eğer insan soyunun bu en zaliminin simgesini, benzerini hayvanlar arasında arayacak olsaydım, belki tim
Demirciler Çarşısı Cinayeti birbirini yok etmek için tüm hünerlerini, olanaklarını, güçlerini, bundan da öte akıllarını, nefretlerini ve kinlerini kullanan iki derebeyinin ayakları altında ezilen toprağın, toprağın insanlarının ve yeşerttiği doğanın büyük efsanesidir. Lanet, çıktığı bağrı vuracaktır."Yaşar Kemal sadece Mitterrand´ın kalbindeki sevgili halk ozanı değil. Yaşar Kemal edebiyatın bir devi."- Andre Clavel, Nouvelles Litteraires, (Fransa)
Başı dara düşenler, yarattıkları düş dünyasında bulurlar yollarını. Ayakta kalabilmek için sığındıkları bu dünya bir yandan onları yaşatırken, bir yandan da hikâyelerini örer. "Dağın Öte Yüzü" üçlüsü darda kalanların yarattıkları düş dünyasının büyük ve görkemli hikâyesidir. Üçlünün ilk kitabı Ortadirek'te uzun ve zorlu yolda yürüyenler anlatılır. Bir çile yürüyüşüdür bu; varacakları yerde onları sadece ayakta kalmak mücadelesi bekliyor olsa da, her yürüyüş bir umuttur. Pamuklar toplanmadan Çukurova'ya u
Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil, gazetelerimizde modern röportaj yazarlığının da kurucusudur. Onun, her biri yayımlandığı dönemde olay yaratan röportajlarında gerçek, hayat buldu ve okuyucuyu sarstı. Bu Diyar Baştanbaşa dörtlüsünün üçüncü kitabı Peri Bacaları bir İstanbul çocuğunun gözünden Anadolu köylerine uzanır, süngercilere varır, Van G
Kuşlar da Gitti, İstanbul un çürüyen, kirlenen yüzünün ve insanlığın da şehirle birlikte yok oluşunun romanıdır. Kuşların bir zamanlar mekan tuttuğu İstanbul da çocuklar onları yakalayarak cami, kilise ve sinagogların kapılarında "azat buzat beni cennet kapısında gözet" diyerek satarlar. Ancak çocuklar satamadıkları kuşları yemek zorunda kalırlar. "Sağlam bir kitap, yoğun bir insan sevgisi ve şiir, tam bir başyapıt." - La Croix, (Fransa) "Saklanacak, tekrar tekrar okunacak, üstünde günlerce düşünülere
Büyümek dediğin... Yaşar Kemal bize bütün eserlerinde yoksulları, ezilenleri, zulme uğrayanları, emekçileri, memleket insanını, çocukları anlattı... Bunca yoksulluğa, yoksunluğa, acıya rağmen, hayatın bu cehennem kıyısını anlatırken bile kelimelerini hep umuda kilitledi. Beyaz Pantolon hikâyesinde, ayakkabı tamircisi Mustafa'nın bir beyaz pantolon alabilmek uğruna tuğla ocağında ölümüne verdiği mücadele, yazarın Sarı Sıcak kitabında yer alıyordu. Şimdi ise, Sedat Girgin'in resimleriyle bağımsız bir kitap
Başı dara düşenler, yarattıkları düş dünyasında bulurlar yollarını. Ayakta kalabilmek için sığındıkları bu dünya bir yandan onları yaşatırken, bir yandan da hikâyelerini örer. Dağın Öte Yüzü üçlüsü darda kalanların yarattıkları düş dünyasının büyük ve görkemli hikâyesidir. Üçlünün üçüncü kitabı Ölmez Otu Toros Dağlarından Çukurova'ya uzanan bir toprakta yeşerir. Pamuk toplamaya inen Yalak köylülerine kendi yarattıkları efsane eşlik eder. Ancak mitin yıkılışını anlatan satırlar, vahşi olduğu kadar olağanüst
Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil, gazetelerimizde modern röportaj yazarlığının da kurucusudur. Onun, her biri yayımlandığı dönemde olay yaratan röportajlarında gerçek, hayat buldu ve okuyucuyu sarstı. Bu Diyar Baştanbaşa dörtlüsünün ikinci kitabı Yanan Ormanlarda Elli Gün "Doğuda İnanılmaz Şeyler Gördüm" başlıklı bir röportajla başlar. İnanılma
Tükendi
Eşkıyalığı bırakarak evlendiği Seyran ile bir Akdeniz kasabasına yerleşen Memed, burada milli mücadele kahramanlarından muallim Zeki Nejad la dostluk kurar. Memed, köylüye zulmeden çeltikçilerle mücadele eden Zeki Nejad ı öldürten Şakir Bey i öldürerek yeniden dağa çıkar. Kendini yakalamak için köyleri boşaltarak köylüleri Çukurova ya süren milletvekili Arif Saim Bey i de öldürür. Bu olaydan sonra İnce Memed in imi timi belirsiz olur. "Türk halkının 1950 yılında, çeyrek yüzyıllık bir siyasal iktidarı niçi
Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle "içinde başkaldırma kurduyla doğmuş" bir insanın, "mecbur adam"ın romanı. Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Durdu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Durdu'
Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil, gazetelerimizde modern röportaj yazarlığının da kurucusudur. Onun, her biri yayımlandığı dönemde olay yaratan röportajlarında gerçek, hayat buldu ve okuyucuyu sarstı. Bu Diyar Baştanbaşa dörtlüsünün dördüncü kitabı Bir Bulut Kaynıyor diğer üç kitap gibi doğa ile insan arasındaki kimi zaman içli tatlı, kimi zama
Çakırcalı Memed Efe, on beş yıldan fazla bir zaman boyunca eşkiya olarak Osmanlıya baş kaldırmış, binden fazla insanı öldürmüş öte yandan fakir fukaranın koruyucusu olmuştur. Yaşar Kemal, Çakırcalı´yı öldüren müfrezenin kumandanı Albay Rüştü Kobaş´ın veridği bilgiler ışığında eşkiyanın hayat hikayesini, tanıklarının yorumlarına da yer vererek anlatır. "Yaşar Kemal insanoğlunun çektikleri hırs dolu bir beceriyle anlatan yürekli bir yazardır. O isyan ve öfkesini, insanlara karış Batı yazarlarında az görülen b
Akçasazın Ağaları tarihle, zamanla, düzenle hesaplaşmanın hikayesidir. Ağalar çökerken yanı başlarında yeni bir tarih yazılır, değişme kaçınılmazdır. Güçlüler dövüşürken doğa da ses verir. Yusufçuk Yusuf Çukurova ya kuşaklar boyunca egemen olmuş iki derebeyinin hikayesidir. Köylüleri yıllarca baskı altında tutan bu güç kırılırken, yeni zamanların gereklerine uyum sağlamış yeni zenginler başka bir güç oluştururlar. Barbarlığı çağrıştıran bu güç, "bataklıktan kurtulmayan yüz tutmuş bir bataklık toprağını ya
Bir aşk destanı olan Ağrı Dağı Efsanesi geleneklerini Mahmut Han´a karşı savunan Ahmet ile Gülbahar arasındaki aşkı konu alır. Efsanelere ve halk söylencelerine yürekten bağlı Yaşar Kemal´in bu romanı, insan psikolojisinin derinliklerini de içerir. "Yaşar Kemal Anadolu´nun halk edebiyatıyla alışveriş içindeyken başladı yazmaya. Gerçek bir yazar olduğu için de dilin duyarlığından, şiirsel destanın tek kahramanıolan Türk halkının kültüründen esinlenmesini bildi." - Jeliha Hafsia, La Presse, (Tunus) "Yaşar
Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsü. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle "içinde başkaldırma kurduyla doğmuş" bir insanın, "mecbur adam"ın romanı. Öldürülen Abdi Ağa'nın yerini kardeşi Hamza alır. Memed, topraklarını ele geçirmek için Vayvay köylülerine zulmeden Ali Safa Bey'i ve Hamza'yı öldürür. Ancak köylüler için tam bir efsaneye dönüşmesine rağmen zulmedenlerin öldürmekle bitmeyeceği konusun
Karıncanın Su İçtiği, beklemenin ve sabrın romanıdır. Savaştan dönmeyen yakınlarını bekleyen kadınların, yurduna dönmeyi bekleyen sürgünlerin, denizi bekleyen balıkçıların, aşkı bekleyen yüreklerin sonsuz bir sabırla hayata duydukları inanç, adanın doğasına, insanlarına duyulan sevgiyle aydınlanır. "Yaşar Kemal in romanı vahşi ve muhteşem bir türküye benziyor. Güçlü, yalın ve insanı deli eden..." - Die Weltwoche, (İsviçre) "Yaşar Kemal büyük bir yazardır. Onun eserlerini okumak, zengin kazanımlar sağlay
Bir Ada Hikayesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır. Umut romanın baş kahramanıdır. Tanyeri Horozları, yeni bir yaşam kurma çabası, korku, özlem, umut, sabır ve geçmişin acıları arasında, aşktan ve insan olmaktan duyulan sevincin romanıdır. Denize, adaya, insanlara duydukları aşkın geçmişin acılarıyla gölgelenmesine izin vermeyen, sevdalarını yüreklerinde sır gibi taşıyan ada
Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil, gazetelerimizde modern röportaj yazarlığının da kurucusudur. Onun, her biri yayımlandığı dönemde olay yaratan röportajlarında gerçek, hayat buldu ve okuyucuyu sarstı. Bu Diyar Baştanbaşa dörtlüsünün ilk kitabı Nuhun Gemisi acıtıcı gerçeği şiirsel bir güzellikle okura sunarken, gerçeğin acısıyla edebiyatın hazzı
Tükendi
Romanlarında, Karadeniz'den Toroslar'a, Ağrı Dağı'ndan Ege'ye uzanan çok geniş bir Anadolu coğrafyasını anlatan Yaşar Kemal, Deniz Küstü'de, ana tema olarak İstanbul'un çürüyen doğasını seçer. Bir kentin tüm coğrafyasıyla her anlamda yozlaşmasının ve çürümesinin anlatıldığı romanda, tüm karakterler İstanbul'a göç yoluyla gelmişler ve beraberlerinde hayallerini de sürüklemişlerdir. Deniz Küstü ütopyaların ve anti-ütopyaların çarpışma alanıdır. "Kemal, açgözlülük, nefret ve çürümenin, aynı zamanda aşk
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 57 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1