Her insanın bedeninden gayrı kapladığı yer, bedeninin yansıdığı gölgesi kadardır ve kaç yürekte yer bulduğudur. Evrende pek çok hayat bir kez daha sevgiyle, ilgiyle can bulur ya da ilgisizlik ve sevgisizlikten yok olur. İşte; olmanın ve olmamanın, anlamanın ve anlamamanın, bir hayatı ‘'nereden alıp nereye koyabildiğinin örneği'' olan Ezo umarım tüm yüreklerde farkındalık yaratır. Ezo'nun Öyküsü, istikbalini düşünen, ama töreye yenilmekle başarmanın arasında geçen bir yüreğin, bir dönemin öyküsü.

Dilsiz hayatlara, suskun yüreklere dokunmak ve tercüman olmak gereği hissederek kaleme aldığım bir hayattır; Çiçeğin Öyküsü. Toplumsal tabular ve düzen içerisinde kaybolmuş tüm kadınlarımızın; iş hayatında, annelikte, evde verdiği mücadele takdire şayandır. Kadın olmanın ve anne olmanın erdemi ile yazdığım bu öykü hayatın değerini anlamamıza inşallah katkıda bulunur. ÇİÇEĞİN ÖYKÜSÜ TÜM DÜNYA KADINLARINA ADANMIŞTIR.