Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
ENTERESAN DÜNYA TARİHİ SETİ (5 Kitap) 1- Antik Çağ Medeniyetleri 2- Orta Çağ'da Avrupa 3- İslam Tarihi-1 (Peygamber Efendimiz (sav) ve Dört Halife Dönemi) 4- İslam Tarihi-2 (Emeviler, Abbasiler, Endülüs Emevileri, Selçuklular, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar) 5- Yeni Çağ'da ve Yakın Çağ'da Avrupa Şimdiden söyleyelim, uyarımızı yapalım. Enteresan Dünya Tarihi Serisi’ni okumanın olası yan etkileri: — Tarih derslerinde parmak kaldırmaktan parmağınız ağrıyabilir, —
Şimdiden söyleyelim, uyarımızı yapalım. Enteresan Dünya Tarihi Serisi’ni okumanın olası yan etkileri: — Tarih derslerinde parmak kaldırmaktan parmağınız ağrıyabilir, — Kendinizi fena kaptırıp yolda izde okumaya devam ederken kafanız küt diye elektrik direğine çarpabilir, — Enteresan Kitap Serisi’nde öğreneceğiniz müthiş bilgileri içinizde tutamayıp eşe dosta anlatınca çokbilmişlikle suçlanabilir, — Kitap serisini bir an önce bitirmek için uykusuz kalabilir, kedinize mama vermeyi unutabilir, sevdiğiniz diziy
Şimdiden söyleyelim, uyarımızı yapalım. Enteresan Dünya Tarihi Serisi’ni okumanın olası yan etkileri: — Tarih derslerinde parmak kaldırmaktan parmağınız ağrıyabilir, — Kendinizi fena kaptırıp yolda izde okumaya devam ederken kafanız küt diye elektrik direğine çarpabilir, — Enteresan Kitap Serisi’nde öğreneceğiniz müthiş bilgileri içinizde tutamayıp eşe dosta anlatınca çokbilmişlikle suçlanabilir, — Kitap serisini bir an önce bitirmek için uykusuz kalabilir, kedinize mama vermeyi unutabilir, sevdiğiniz diziy
Şimdiden söyleyelim, uyarımızı yapalım. Enteresan Dünya Tarihi Serisi’ni okumanın olası yan etkileri: — Tarih derslerinde parmak kaldırmaktan parmağınız ağrıyabilir, — Kendinizi fena kaptırıp yolda izde okumaya devam ederken kafanız küt diye elektrik direğine çarpabilir, — Enteresan Kitap Serisi’nde öğreneceğiniz müthiş bilgileri içinizde tutamayıp eşe dosta anlatınca çokbilmişlikle suçlanabilir, — Kitap serisini bir an önce bitirmek için uykusuz kalabilir, kedinize mama vermeyi unutabilir, sevdiğiniz d
Şimdiden söyleyelim, uyarımızı yapalım. Enteresan Dünya Tarihi Serisi’ni okumanın olası yan etkileri: — Tarih derslerinde parmak kaldırmaktan parmağınız ağrıyabilir, — Kendinizi fena kaptırıp yolda izde okumaya devam ederken kafanız küt diye elektrik direğine çarpabilir, — Enteresan Kitap Serisi’nde öğreneceğiniz müthiş bilgileri içinizde tutamayıp eşe dosta anlatınca çokbilmişlikle suçlanabilir, — Kitap serisini bir an önce bitirmek için uykusuz kalabilir, kedinize mama vermeyi unutabilir, sevdiğiniz diziy
Şimdiden söyleyelim, uyarımızı yapalım. Enteresan Dünya Tarihi Serisi’ni okumanın olası yan etkileri: — Tarih derslerinde parmak kaldırmaktan parmağınız ağrıyabilir, — Kendinizi fena kaptırıp yolda izde okumaya devam ederken kafanız küt diye elektrik direğine çarpabilir, — Enteresan Kitap Serisi’nde öğreneceğiniz müthiş bilgileri içinizde tutamayıp eşe dosta anlatınca çokbilmişlikle suçlanabilir, — Kitap serisini bir an önce bitirmek için uykusuz kalabilir, kedinize mama vermeyi unutabilir, sevdiğiniz d
Çete Ayşe / Şahin Bey / Kara Fatma / Kâzım Karabekir / Yörük Ali Efe Hepimizin içinde bir kahraman vardır. Bu kitap serisi, içimizdeki kahramana sesleniyor. Öykülerin diliyle • İnanç • Fedakârlık • Sabır • Azim • Ümit • Vefa duygularını canlandırıp içimizdeki kahramanı uyandırıyor. İyi insanlar beyaz atlara binip gittiğinden beri içimizde uyuyan kahramanın uyanıp silkinme vakti gelmedi mi? Çünkü dünyada çok fazla kötülük var. İsimsiz kahramanlara, güzel insanlara ne kadar da muhtacız!
Fatma Seher yüzünde çizgilenen kederle acı bir şekilde gülümsedi. Eli, göğsündeki İstiklal Madalyası'na gitti. Onun en büyük avuntusu işte bu madalyaydı. Bu madalya, onu yine dağlara götürdü. Fatma Seher olmaktan çıkıyor, milislerinin başında o hendekten diğerine atlayan gözü kara, yaman savaşçı Kara Fatma oluyordu. Ceylan'ın üstünde rüzgara doğru at biniyor, çeteler, eşkiyalar, gök gözlü gavurlar önünden kaçıp çil yavrusu gibi dağılıyorlardı.
Tükendi
Yörük Ali Efe ağır ağır konuşmasına devam etti: "Yaptığın kahramanlıklar için bu vatan sana ilelebet minnettar kalacaktır. Sen efeler tarihinin ilk kadın efesi olarak şerefle anılacak, Kuvayı Milliye'nin hanım yıldızı olarak parlayacaksın. Çünkü sen annelik duygularını bile bir kenara ittin, bütün sevdaların üstüne vatan sevdasını koydun, ardına bakmadan cepheye koştun."
Karabekir Paşa büyük bir heyecanla karşısındakini ikna etmeye çalışıyordu: - Hayır Paşa'm. Biz vazgeçemeyiz. Çanakkale'de nasıl kazandıysak, bir tek düşman gemisini bile boğazlardan geçirmediysek yine başarabiliriz. Ben kendi kendime söz verdim. Silahımı ve üniformamı asla teslim etmeyeceğim. Tek başıma kalsam bile mücadeleye devam edeceğim.
Şahin Bey, vücudundan kanlar akarken kıpır kıpır dudakları ile kelime-i şehadeti mırıldandı. Gözlerini son bir defa Antep'e çevirdi. Biliyordu can vermesi boşuna olmayacaktı. Anteplilerin hepsi bir kahraman kesilecekti. Bu şehir esir kalmayacaktı. Süngüler vücudunu delik deşik ederken sözünü tutmuş olmanın rahatlığıyla gözlerini sonsuzluğa kapadı.
Yörük Ali Efe ağır ağır konuşmasına devam etti: "Yaptığın kahramanlıklar için bu vatan sana ilelebet minnettar kalacaktır. Sen efeler tarihinin ilk kadın efesi olarak şerefle anılacak, Kuvayı Milliye'nin hanım yıldızı olarak parlayacaksın. Çünkü sen annelik duygularını bile bir kenara ittin, bütün sevdaların üstüne vatan sevdasını koydun, ardına bakmadan cepheye koştun."
1200'lü yılların başında korkunç bir bela sarmıştı İslam Memini. Moğollar denen, geçtikleri yerde taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmayan istilacıların önünden kaçan insanlar, bir sel gibi sürüklenmeye başlamışlardı. Oğuzlar göç yollarına zaten alışkındı. Önce Orta Asya'dan çıkıp Maveraünnehir'e gelmişlerdi. Daha sonra da Anadolu'ya, Ahlat'a uzanmışlardı. Süleyman Şah'ın ölümünden sonra Kayıların başına geçen Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana ve kardeşi Dündar'la birlikte İç Anadolu'ya uzanan göç yolun
Osman Bey, babası Ertuğrul Gazi'nin ölümünden sonra komutanların onayıyla Kayılarm başına geçmişti. Bu ağır sorumluluğu yerine getirebilmek için gece gündüz çalışıyor, kılı kırk yararcasına bir titizlik gösteriyordu. Her geçen gün Kayılarm hükmettiği topraklar genişliyor, yeni yeni beldeler hakimiyetleri altına giriyordu. Osman Bey, bir taraftan beldeler fethederken bir taraftan da yeni fethedilen yerlerin şenlenmesini, halkın yüzünün gülmesini istiyordu. Köylüler ümitle, kara toprağın bağrına avuç avuç
Orhan Bey, babasından devraldığı toprakları altı kat genişleterek 95 bin kilometrekareye çıkarmıştı. Kırk bin kişilik ordu kurmuş, beylikten devlete geçişin temellerini atmıştı. Pek çok alanda yeni uygulamalar başlatarak ilkler padişahı olmayı başarmıştı. Ancak artık çok yorulduğunu hissediyor, yaşlı ve yorgun ruhunu dinlendirmek istiyordu. Şehzade Murat'ı huzuruna çağırıp son öğütlerini tembihledikten sonra kuşlar gibi hafıfledi. Devleti emin ellere teslim ettiğinin huzuru yüzüne ayrı bir dinginlik vermişt
Abdülhamid Han, siyasi dehası, ilginç ve renkli kişiliği, teknolojiye olan merakıyla pek çok önemli faaliyete imza atmıştı. Örneğin: • Ülkemize ilk defa otomobilin gelmesini sağlamıştı. • Polisiye romanları dilimize çevirttirmiş; Sherlock Holmes'un yazarı Sir Arthur Conan Doyle'yi mecidiye nişanı vererek taltif etmişti. • Beyazıt Kütüphanesi'ne 30 bin kitap bağışlamıştı. • Fotoğrafçılığa olan ilgisinden dolayı 900 albüm ve 35 bin fotoğraftan oluşan muazzam bir arşivin oluşmasını sağlamıştı. • Istanbul'dan
Manavoğlu Yusuf, Cingöz Mustafa ve Fıldırdak Necmi... Üç kafadar çıt çıkarmaktan korkarak gemiye asılı halat merdiveni kullanıp güverteye çıktılar. Kaptan köşkünün kapısında muhafızlık yapan iki izbandut yapılı adam, gözleri hafif kapalı, yarı sızmış bir halde güya nöbet tutuyorlardı. Yusuf, muhafızları uyandırmamaya çalışarak kaptan köşkünün arkasından dolandı. Küçük kamara penceresinden içeriyi görmeye çalıştı. İçeride iki kişi vardı. Birini daha önce hiç görmemişti ancak yüzünün sert çizgilerinden o
Yusuf ve arkadaşları her şeyin başladığı yerde, Yerebatan Sarnıcı'nda, gizemli lahdin karşısında duruyorlardı. Ellerindeki parşömende yüzlerce kilo ağırlığındaki lahdi açmaları için gerekli yollar gösterilmişti. Lahdin kapağındaki küçük kutuya benzer mekanizmanın önünde anahtar deliği vardı. Yusuf heyecanla çırağın kendilerine verdiği anahtarı cebinden çıkartıp deliğe soktu. Anahtarı yavaşça çevirdi. Lahit kapağı mekanik bir şekilde usul usul açıldı, demir askılara tutturulmuş bir şekilde aralık kaldı.
Yusuf, gizemli mektuptan sonra yerinde rahat duramadı. Önce Hattat Efendi'yi bulup ona durumu anlattı. Hattat, sakalını sıvazlayıp hiçbir şey demeden uzun uzun düşündü. Sonra: – Belki de işin gizemi Rodos'ta çözülür Yusuf, dedi. Yusuf anlamamıştı. Hattat Efendi açıklamaya devam etti: – Ustan öldüğünde göğsünden çıkan hançer Rodos işiydi. Belli ki Rodos'tan gelen birisi tarafından ustan şehit edildi. – Bu Rodos adasında, büyük sırlar çözülecek gibi duruyor, diye mırıldandı Yusuf. Hattat başını salladı:
Yan odada arama yapan yeniçerilerden biri, elinde yabancı lisanla yazılmış mektuplarla içeri girdi. Subaşı avını yakalamış sansar gibi heyecanla mektupları yeniçerinin elinden çekip aldı. Hızlıca okumaya başladı. Okudukça heyecanı arttı, gözleri yuvalarından pörtledi. Mektupları sallayarak Hattat'ın üzerine yürüdü: – Efendi bunlar nedir? Bir de utanmadan masumluğundan dem vuruyorsun. Belli ki çoktandır hafiyeliği bırakıp ecnebi ajanlığına başlamışsın. Hattat, ne olup bittiğini anlamadan bu defa da başka b
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1