Ey sultan! İnsanın kalbinde marifet ve itikattan olan her şey imanın köküdür. İnsanın yedi uzvunda adalet ve itaatten doğan her şey
imanın dalıdır. Dalın zayıf olması kökün zayıflığına işarettir. Böyle bir dal ölüm anında payidar olmaz ve düşer. Amel, imanın belirtisidir.
İmanın dalı olan ameller haramlardan uzak durmak ve farzları yerine getirmektir. Bu da iki kısımdır. Biri seninle Cenab-ı Hak arasındadır;
namaz, oruç, hac ve zekât gibi… İçkiden sakınmak, haramdan uzak durmak da böyledir. Diğeri seninl
Mişkâtü'l-Envâr, İslâmî ilimler ve İslâm düşüncesi tarihinde bir dönüm noktası teşkil eden
Gazzâlî'nin, Nûr Sûresi'nin 35 âyetine yazdığı bir nevi tefsirdir. Bu eser, tasavvufî ve felsefî bir
bakış açısını bir ayetin tefsirinde birleştirmesi ve tüm varoluşu nûr-zulmet ayrımına dayanan bir
metafizikle temellendirmesi açısından yazıldığı tarihten itibaren çok etkili olmuş, İşrâkîliğin
kurucusu Sühreverdî başta olmak üzere İslâm düşüncesinin üç büyük ekolü olan tasavvuf, kela
Bil ki, her kimin, aziz ve yüce olan Allah'ın isimlerinin anlamlarından nasibi, sadece lafızlarını işitmek, dil açısından tefsirini ve vaz'ını bilmek olur, onun manasının Allah Teâlâ hakkında sabit olduğuna kalbi ile inanmaktan ibaret kalırsa, kuşkusuz o kimsenin nasibi az olur ve derecesi düşer. Onun, sahip olduğu şeyle sevinmesi hoş değildir. Çünkü lafızları işitmek, sesleri anlamaya yarayan kulak duyu organının selâmetine bağlıdır ki, bu, hayvanların da sahip olduğu bir derecedir.
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.