Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Kahraman” uysal, iyi yetişmiş ve görev aşkıyla dolup taşan vatandaş değildir. Yalnızca “kendi anlamı”nı, kaderine karşı kendi soylu, doğal dik başlılığını yaratmış birey kahramanca olabilir. Onun “dik kafalılığı” her ot sapının yalnızca kendi gelişimine yönelmiş derin, görkemli, Tanrı vergisi dik kafalılığı gibidir. “Bencillik” de diyebilirsiniz buna. Ne var ki bu bencillik adı kötüye çıkmış cimrinin ya da gözünü iktidar hırsı bürüyen kişinin bencilliğinden tümüyle farklıdır. Uyum yerine kendi kaderini tay
Olgunluk Döneminden Seçme Düzyazılar Hermann Hesse’nin olgunluk döneminden, 1944-1956 yıllarına ait, en güzel düzyazılarını içeren bu seçme belirli bir tema ekseninde kaleme alınmış öykü, düşünce, anı, günlük türünde çeşitli yazılardan oluşuyor. Dengeli, titiz, yalın bir üslubu gözeten bu düzyazılarında Hesse, okul yıllarına yaptığı zihinsel yolculuklar aracılığıyla ilkgençlik dönemine dair insan portrelerinden, uluslararası üne kavuşmuş bir yazar olarak okurlarıyla ilişkilerine, toplumsallığa ve birey olma
"Bir yolunu bulup ikiliği dile getirmek isterdim; öyle bölümler ve cümleler kaleme almak isterdim ki, melodi ve karşı melodi aynı zamanda kendisini açığa vursun içlerinde, her çeşitliliğin yanıbaşında ´bir´lik, her şakanın yanıbaşında bir ciddilik sürekli yer alsın. Çünkü beni yaşatacak budur yalnızca, iki kutup arasında dalgalanmadır, dünyanın her iki temel direği arasında gidip gelmelerdir. Dünyanın o mutlu renkliliğine durmadan hayranlıkla işaret etmek, yine durmadan bu renkliliğin temelinde bir birlik v
Hermann Hesse’nin, yapıtında izlediği yolu anlamak isteyen okurlar için gençlik dönemi eserleri arasında önem atfedip Hermann Lauscher ve Peter Camenzind kitaplarıyla birlikte andığı ve henüz yirmi bir yirmi iki yaşlarında kaleme aldığı Gece Yarısından Sonra Bir Saat masalsı atmosferiyle, Maeterlinck’in etkisi altında genç bir yazarın kendisine yarattığı düş ülkesinden ezgiler niteliğindedir.Yazarın ilk düzyazı denemelerinden, yine aynı yıllarda yazdığı, kitap sevgisine ilişkin “Novalis” öyküsü, bibliyofil
Tükendi
Tüm yaşamı yollarda geçen ve yine yollarda sona eren bir göçebenin hikayesi Knulp. Canının çektiği yere "konan", ama çok duramayıp yine "uçan" bir özgür ruhun kısacık destanı. Hermann Hesse´ye göre, Knulp gibi figürlerin "kimseye yararı dokunmasa da, yararı dokunan kimilerine oranla çok daha az zararı dokunur. Knulp gibi yetenekli ve hayat dolu insanlar, yaşadıkları çevrede kendilerine yer bulamıyorlarsa, bunda onlar kadar çevreleri de suçludur." Hesse, tıpkı Knulp gibi, uzun yürüyüşlere çıkmaktan ve doğa
Goethe'nin Genç Werther'in Acıları'ndan yansımalar taşıyan, bir müzisyenin sanat yaşamına ilişkin trajik portresini çizen Gertrud, Almancada ilk kez 1910'da yayımlanmış, Thomas Mann'a Doktor Faustus'u yazarken esin kaynağı olmuştu. Gertrud, ünlü besteci Kuhn'un iki sanatçıyla; mutsuz, kendi kendini tüketme eğiliminde bir opera şarkıcısı olan dostu Heinrich Muoth ve nazik, ruhsal açıdan güçlü, kendinden emin soprano Gertrud Imthor ile tanışma hikâyelerini ve girift ilişkilerini başkarakterinin bakış açısıyl
Tükendi
"Harry kendi içinde bir ´insan´ bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir ´kurt´ bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbirleriyle kardeş geçindiğini görür." Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "
Türk okurunun özellikle Bozkırkurdu, Boncuk Oyunu, Siddhartha adlı kitaplarıyla tutkulu bir ilişki kurduğu Hermann Hesse, yazar meslektaşlarının saygınlığını ve birbirini izleyen pek çok kuşağın sevgisini kazanmış, çeşitli dillere çevrilen yapıtı dünyanın her kıtasında okunan bir yazar konumuna ulaşmıştır. Hugo Ball'in Romantizmin ihtişamlı ordusunun son şövalyesi olarak nitelediği Hesse için Thomas Mann yazınsal etkinliğinin erken döneminde "kendime en yakın bulduğum, yazarlar arasından seçip en çok sevgiy
"Yaşama anlam kazandıracak tek şey varsa o da sevgidir. Şöyle ki: Biz ne kadar sevebilir, ne kadar özveride bulunma gücünü gösterebilirsek, yaşamımız o ölçüde anlam kazanır" diyen Hesse'nin yapıtından oluşturulan Sevebilen Mutludur adlı seçkide yer alan öyküler, şiirler, masallar, notlar, aforizmalarda, Ben'den Sen'e doğru atılan adım ve iç dünyanın itici gücü olarak Sevgi, tıpkı insan yaşamının evrensel tarihindeki gibi leitmotiv olma özelliği taşıyor. Başka başka bulgularla deneyimlenebilen, tanımlanabile
Hesse'nin henüz yirmi yaşında kaleme aldığı Hermann Lauscher (Hermann Lauscher'den Kalan Yazılar ve Şiirler) bir tür "kendini arayış" olarak değerlendirilebilir. Hesse, sonrasında "gençlik günahı" diye nitelediği kitabının ilk baskısına (1900 sonu) yazdığı Önsöz'de Hermann Lauscher'de yer alan metinlerin gizemini şu sözlerle açıklar: "Hermann Lauscher ismi bu kitapla ilk kez kamuoyu önüne çıkıyor. Lauscher'in yabancı bir isimle basılan yazıları, fazla geniş sayılmayacak belli bir okur kitlesince çok iyi bil
Çarklar Arasında adlı romanında olduğu gibi özyaşamöyküsel öğelerin ağır bastığı Peter Camenzind, yazarı Hermann Hesse´yi bir anda üne kavuşturan ilk romanı. İsviçreli bir çiftçinin oğlu olan Peter, gençliğini ücra bir köyde geçirdikten sonra üniversite öğrenimi sırasında edebiyatla ilgilenir. Birlikte yaptıkları bir yolculuk sırasında müzisyen arkadaşı Richard´ın boğularak ölmesi ve kadınlarla olan ilişkilerindeki beceriksizliği onu mutsuzluğa sürükler. Edebiyat alanındaki başarıları ise depresyondan ve al
1877 yılında Almanyanın Calw kasabasında doğan Hermann Hesse, 20. yüzyılın ilk yarısına damgasını vuran en önemli Alman yazarlardandır. Boncuk Oyunun da ki motiflerin ilk kez ortaya çıktığı, Boncuk Oyununa uvertür niteliği taşıyan Doğu Yolculuğunda H. H. için yolculuk, kendi yaşam yolunun simgesine dönüşür, geçmişe, çocukluk döneminin suçsuzluğuna çekip götürür onu, insan olma sürecinin aşamalarını tek tek sergileyerek yanlışlara, kuşkulara ve umutsuzluklara sürükler. Üyesi olduğu ve ona yolculuğa katılma ş
"Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış, büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap'tan kat kat üstün bir ilaçtır..." 20. yüzyılın en büyük romancılarından Henry Miller'a bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman yazar Hermann Hesse'nin baş­yapıtıdır. I. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca nerde
Narziss ve Goldmund, kişilikleri ve dünya görüşleri çok farklı iki insan arasındaki sıradışı dostluk eksesinde, yaşam, ölüm, sanat, us, aşk, tutku ve cinselliğin izini sürüyor. Bir yanda bilge Narziss, öte yanda sanatçı Goldmund; ikisi de kendi yolunda, "kendini gerçekleştirme" yolunda mükemmel e ulaşmaya çabalasa da, mükemmel e karşıt yönlerden yaklaşmayı başarabiliyorlar ancak. Karşıtlıkların iki insanı birbirinden koparmadığı, tersine, birbirini bütünlemelerini sağladığı bu roman, ortaçağda geçmesine ka
Hindistan'da yaşayan genç bir Brahman olan Siddhartha, varlıklı ve ayrıcalıklı hayatını bırakır ve öz benliğini bulmak için yola çıkar. Nirvana'ya giden dönemeçli yolda güzel bir kadının kollarından, şöhretin ve zenginliğin tuzaklarından geçecek ve anlamın öğretilemeyeceğini, ancak deneyimlenebileceğini görecektir; aydınlanmaya yalnız aramayı bıraktığı zaman ulaşacağını anlayacaktır. 1922'de yayımlandığından beri milyonlarca insana kılavuzluk eden Siddhartha, Doğu ve Batı din geleneklerini psikanaliz ve ps
Tükendi
Parçalanmanın eşiğindeki bir aileyi barındıran hüzünlü bir malikane Rosshalde. Ressam baba, mutsuz evililiğinin yarattığı düş kırıklığı içinde "kale"sine çekilmiş, bahçedeki atölyesinde kalırken, piyanist karısı ve onları bir arada tutan son bağ olan küçük oğulları malikanede yaşamaktadır. Küçüğün amansız bir hastalıktan ölmesiyle, aile bir daha birleşmemek üzere dağılır: Baba kendini sanatına adayıp Hindistan´a gitmeye karar verirken, anne büyük oğluyla birlikte belirsiz bir geleceğe adım atar. Rosshalde´n
Hermann Hesse nin kendi yaşamöyküsüyle de paralellikler taşıyan Çarklar Arasında nın kahramanı Hans Giebenrath, Almanya nın küçük bir kasabasında yaşamaktadır. İçedönük ama çok yetenekli bir genç olan Hans, devletin açtığı yatılı okul sınavına kasabadan gösterilebilecek tek adaydır. Sınavda başarılı olmasının ardından Hans ı sıkı çalışma günleri bekler. Tek hedefi, başarılı olmak, küçük düşmemek, ailesini ve çevresindekileri hayal kırıklığına uğratmamaktır. Oysa okulda tanıştığı Hermann, yaşamını ders çalı
Tükendi
"Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde. Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Se
Tükendi
On yaşındaki Latince öğrencisi Emil Sinclair, güvenceli aile ortamının dışında sert ve acımasız bir dünya olduğunu erken fark eder. Kendini bulma yolundaki delikanlı, din ve ahlâk gibi artık inanamadığı kalıplarla birlikte baba evinden de kopar. Küçük yalanlar ve hırsızlıklarla beslenen yaşantılarında, sağlam çocuk dünyasının çöktüğünü görür. Onu bu acılardan kurtaracak olan kişi, okula yeni gelen bir başka öğrenci: Max Demiandır. Demian, Sinclairin yaşamını yönlendiren, etkileyen baş kişi olur. Tanıştığı v
Hermann Hesse bu olağanüstü kitapta bir gezgin, bir şair, bir düşünür olarak çıkıyor karşımıza. Uzakların çağrısına uyarak evinden ayrılıyor, tek başına doğada dolaşıyor, defterine notlar alıyor, desenler çiziyor, şiirler yazıyor. Sınırları aşıyor, ötelerin, uzakların, yabancı dillerin, dağların ve güneyin kokusuna kanıyor; her patika, her yol bir sapmaya dönüşüyor. Gezi edebiyatının, doğada yürüyüş geleneğinin nadide bir parçası olan, Hesse'nin belli başlı tüm temalarını içeren Görkemli Dünya, usta edeb
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1