Söz kırılır mı peki, kırılmış ortasından. Kimseler duymazsa kırılırmış. Yasını tutup, ağıdını yakarak, bağıra çağıra ağlamazsan, söz kırılırmış. Halbuki ne çok isterdi, boğazı patlayana kadar haykırmayı, naylon ayakkabılarını çıkarıp koşarak kına kokulu anasına sarılmayı... Ak gerdanından taşan kırmızı beliklerine yüzünü sürmeyi...
Utandım kendimden. Ne ara gaddar sorumsuz bir adam olmuştum? Oysa içimde iki Ekrem vardı, birisi kaybettiği yıllarına hayıflanan Ekrem, diğeri kendinden önce herkesi düşünmek isteyen Ekrem... İkisi de çatışıp duruyor birbiriyle. İkisi de hınçlı, ikisi de yorgun... Orta noktası yok mu bu hayatın?
Nihayet Mücella'yla Bodrumun lacivert sularındaydık. Olmuyordu, eksikti... Yarımdı hatta eğretiydi. Tükenmiş bir adam ve kaybettiği gençliğini arayan bir kadın... Yamalar birleşse bile eski hisler kaybolmuştu. Vakt
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.