Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Görünmeyen bir ummandır Ahmed Avnî Konuk. Adını, eserlerini ve kişiliğini az kişi bilir. Hâfızdır, şâirdir, büyük bir müzik adamı ve tasavvuf üstâdıdır. Mevlevîdir, en kapsamlı Mesnevi şerhinin yazarıdır. Aynı zamanda önemli bir devlet adamıdır. Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine uzanan bir ömürde PTT’nin genel müdür yardımcılığını yapmıştır. Çok yönlü, müstesna bir şahsiyet olmakla beraber bir o kadar da az bilinen Ahmed Avnî Konuk, anlamaya ve anlatılmaya lâyık büyük değerlerimizden birisidir. Görünmeyen Umm
Kalp ile akıl arasındaki dengeyi bulamayan modern insanın sıkışmışlığına medeniyet ve kendilik üzerinden çare arayan bu eser, Savaş Barkçin'in yıllar içinde yayınladığı yazılar ve mülakatlardan oluşuyor. Kalp ve akıl üzerinden bir perspektif oluşturmaya çalışan kitabın ana ekseni “medeniyet" kavramı. Barkçin, şimdilerde çokça duyulan ve giderek klişeye dönüşen bu kavramı çeşitli boyutlarıyla inceliyor. Modern uygarlığın gitgide hayatımızdan tasfiye ettiği geleneksel medeniyet dinamiklerini/inceliklerini gün
Yön ve Yol, Hak yöne yüzümüzü çevirmeden Hak yola giremeyeceğimizi anlatıyor. Günlük hayatta gözlemlediğimiz olaylardan yola çıkarak bugünkü dünyada Hakk'a lâyık kul olmak için ne yapmamız, nasıl olmamız, nasıl düşünmemiz gerektiğini ele alıyor. Nasıl kendimize gelebileceğimizi, nasıl kendimiz olabileceğimizi açıklamaya çalışıyor. Bunu yaparken yeni komplekslere girmekten ve yeni klişeler üretmekten uzak durmaya çalışıyor. Özgün ve özel bir duruş teklif ediyor. Kulluk duruşu... Anlayışıyla, bilişiyle, düşün
Müminin yolu da, yönü de Allah’ın yolu ve yönüdür. Ama iki asırdır Müslümanlar olarak yolumuzu ve yönümüzü kaybettik. O yüzden nereye gideceğimizi, nereye yöneleceğimizi şaşırıyoruz. Yola koyulmada, yolu tutturmakta zorlanıyoruz. Daha acısı, yön ve yol yamulmasının pek farkında değiliz. Bize sorarsanız çok iyi yolda gidiyoruz. Oysa kuvvetimizi de, zaafımızı da yanlış tanımlıyoruz. Yanlış reçetelere ve yanlış doktorlara müracaat ediyoruz.Peki, kendimizi nasıl buluruz? İrfânın tarifinde bunun cevabı var. “Ken
"Bu kitapta makâmların hem anlamlarını hem de duygu dünyalarını sizlere açıyoruz. Müziği ‘eğlence' değil, bir ‘kendini ve özünü bilme' aracı olarak gördüğümüz için makâmları da anlamlarıyla sizlere tanıtmak istedik. Hem zihninize hem de zevkinize hitap ederek... Bunun için bugün bilinen 119 makâmdan 40'ını seçtik. Bu kitapta 40 makâmın her birinin taşıdığı anlamı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Elbette çağrışım kişiden kişiye değişir. Biz makâmların anlamlarını hem mûsikî mirasımıza hem de kendi mûsikî biriki
Tarih ve medeniyet kavramları üzerine çok fazla konuşuyoruz. Hatta son zamanlarda tarihe dair kitapları çok fazla okur olduk. Ancak bütün bunların belli bir usul ve akıl çerçevesinde yapılması, tarihi bugüne getirebilmek için kıymetlidir, lazımdır. Savaş Ş. Barkçin, Medeniyet Aklı'ndan sonra Osmanlı Aklı'nı yazdı. Yazar eserini şöyle tanımlıyor: "Son 200 yıldır büyük bir şaşkınlık içerisindeyiz. İnsanımıza, mekanımıza, zamanımıza yabancılaşmış durumdayız. Kendimizi bilmiyoruz, pek öğrenmek de istemiyoruz.
Kalp ile akıl arasındaki dengeyi bulamayan modern insanın sıkışmışlığına medeniyet ve kendilik üzerinden çare arayan bu eser, Savaş Barkçin'in yıllar içinde yayınladığı yazılar ve mülakatlardan oluşuyor. Kalp ve akıl üzerinden bir perspektif oluşturmaya çalışan kitabın ana ekseni "medeniyet" kavramı. Barkçin, şimdilerde çokça duyulan ve giderek bir klişeye dönüşen bu kavramı çeşitli boyutlarıyla inceliyor. Modern uygarlığın gitgide hayatımızdan tasfiye ettiği geleneksel medeniyet dinamiklerini/incelikleri
Tasavvuf kimine göre "çözmek ve baglamak" demek... Kulu dünyadan çözmek, sonsuza baglamak... Nefsinden çözmek, kalbine baglamak... Islâm dünyasının her kösesinde bir tekke, bir zaviye var. Kimi Kâdirî, kimi Naksî, kimi Halvetî, kimi Sâzelî... Her toplumun içinde kandil gibi parlarlar. Edebin adresi, muhabbetin kalesidir onlar... Dergâhlar büyük bir medeniyetin alamet-i farîkasıdır. Bu kitapta tasavvufun gönüllere, hayata, medeniyete vurdugu mührü anlatıyoruz. Bir'e giden bir kutlu seferi...
Bu kitap "Biz kimiz?” sorusuna cevap vermek için yazıldı. "Biz kimiz?”, "Yerimiz neresi?”, "Nereden geliyoruz?” sorularına farklı bir bakış ile cevap vermeyi amaçlıyoruz. Tarihi, geçmişi anlamaya, günümüzü anlamlandırmaya ve geleceği inşa etmeye yarayan bir imkân olarak kullanıyoruz.Medeniyet Aklı kitabını her medeniyetin bir kurucu aklı olduğunu, sanattan devlet idaresine, dinden orduya kadar her yerde görülen uygulama, politika ve geleneklerin aslında tek bir dünya görüşüne, bir kurucu akla, bir "medeniye
Gönül Makamı, mûsikîmizden hareketle anlam arayışımıza vesile olacak, sahih tasavvuf geleneğinden beslenen önemli bir "muhabbet kaynağı" Savaş Ş. Barkçin, bu kitabında "Aşkın sanatı" nasıl bir sanattır meselesini anlamak üzere, büyük mûsikî üstâdlarından hareketle bir yol çizerek, muhabbet ve meşk kültürüne her alanında birincil önem veren bir medeniyetin, günümüzde sağlıklı bir okuma ve yorumunu yapma çalışıyor.
"Neşet herhangi bir müzisyen, besteci, sanatçı değildir. Yeri sadece bende değil, milletin gönlünde bir çınar kadar kök salmıştır. Nitekim eski dostu Orhan Gencebay onun için 'Koca çınar' der... Neşet Ertaş Tanrı'nın eşsiz bir yetenek ve zengin bir gönül verdiği, yeri doldurulamayacak büyük bir âşık, abdal, ozan... Önce Kırşehir yöresinde ismi yürümüş, genç yaşta radyoda sesini duyurarak bütün ülkenin sevgilisi olmuş. Sadece yaptığı müzikle değil; hayata, evrene, insana bakışıyla olgun bir ruhtur. Onun t
Tükendi
Şair Dağın Doruğunda, anlamı kaybolmuş dünyaya anlamı geri getirebilecek imkânları, bir dağın doruğunda yalnız, ama bir mescidin içinde kıyam ve secdedeki kadar birlikte olma şuuruyla aramayı amaçlayan şairin çığlığı... Anlamı kaybolmuş, ya birer güç unsuru ya da etkinlik pornografisi hâline dönüşmüş sanatın ve şiirin, "anlama" dönüşünün imkânlarını aramanın duası.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1