"Deniz kenarında çok mutluyuz, Tıkır tıkır eden yengeçleri dinliyoruz, Ben Bıcır, bu da Gıcır, Yanımızda da yakın arkadaşımız Şaheser var." Gökyüzü masmavi, güneş pırıl pırıl parlıyor ve Şaheser yaz tatiline gidiyor. Yanında yeni arkadaşları yavru tavşanlar ve dans eden yengeç Çimdik de var. Şaheser'in karşısına bir de tuzağa düşmüş yunus çıkıyor. Acaba Şaheser ve arkadaşları yunusu kurtarabilecekler mi?

Bazen başımızın üstüne yumuşak karlar düşer Hep birlikte uyuruz Minik yataklarımızda... Hava buz gibi soğuktu, çiftlik karla kaplanmıştı ve Bambam, Şaheser'i yeni doğmuş kuzucuklarla tanıştırdı. Kuzuların en meraklısı olan Yumak ortadan kaybolunca, Şaheser ve Bambam donmuş ormana gidip onu aramak zorunda kalacaklardı...

Şaheser, ?Şey, affedersiniz," dedisessizce. ?Bana birşey mi dediniz?" ?Elbette," diyeyanıtverdiköpek. ?Birşeysöylememekkabalıkolurdu." Şaheser Şenşakrak okuluna giderken yolda gördüğü bütün hayvanlara selam vermeyi çok seviyordu. Ama bir gün hayvanlar da ona yanıt vermeye başlayınca şaşırıp kaldı...

"Neden gelip bizimle yüzmüyorsunuz?" dedi Dodo. "Herkes ıslansın, neşe çoğalsın!" Şaheser ve hayvan arkadaşları, utangaç su samurlarını bulup onların fotoğraflarını çekmek için bir keşif gezisine çıktılar. Ama ağaçların tepelerinde ötüşen kuşlar, yaklaşan fırtına hakkında şarkılar söylemeye başlamışlardı bile. Acaba Şaheser, fırtınaya yakalanmadan istediği fotoğrafları çekebilecek miydi? "Cesur okurlar için, insanın yüreğine dokunan bir macera." The Glasgow Herald

Hava çok, çok ama çok sıcaktı ve günler çiftlikteki hayvanlar için zor geçiyordu... Küçük gölet kurumuş, otlar sararmıştı. Her sabah yağmur umuduyla dışarıçıkan hayvanlar, pırıl pırıl güneşi görünce umutsuzluğa kapılıyorlardı. Herkes sinirliydi, koyunlar tavuklarla kavga ediyor, ördeklerle semenderler huysuzlanıyordu. Sincaplar ve su fareleri dışında herkes çok mutsuzdu. Şaheser arkadaşlarının moralini düzeltmek için bir şeyler yapmaya karar verdi, ama bu pek de kolay olmayacaktı.