Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Nasıl Müslüman olduğumuzu genellikle sormadık kendimize. Çünkü İslamiyet'i "din ve hidayet aşkıyla", kendiliğinden benimsediğimiz yolunda koşullandırılmıştık. Oysa doğruyu aradığımızda, Müslümanlaştırılma tarihimizin, insanı irkilten bir vahşet süreci olduğu soğuk gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Resmi ve geleneksel söylemse, bu gerçeği ısrarla gizlemeye çalışıyor. Bugünü anlamak ve demokratik bir Türkiye yaratabilmek için, doğru tarih bilincine sahip olmamız gerektiğinden hareketle Erdoğan Aydın, Nasıl Müslüman
Tükendi
Alevilik nedir? İslamiyetle ilişkisi ne? İslamın özü veya bir mezhebi mi, yoksa özgün bir inanç örneği mi? Alevilik İslamın ilk ayrışmasında mı oluştu, yoksa zorla Müslümanlaştırılan halkların geleneksel inançlarının sentezi mi? Aleviliğin tarihsel ve teolojik kaynakları nelerdir? Aleviliğin gerçek inanç önderleri kimdir? Aleviliğin temel kavramı olan Ali gerçekte neyi ifade ediyor? Geleneksel veya modern dönemlerin bütününde egemenler Aleviliği niye sevmedi, niçin asimile ediyorlar? Alevilik tarihi boyunca
Tükendi
"Erdoğan Aydın'ın 90'lı yıllarda yayımladığı 'İslamiyet Gerçeği' ile 'Nasıl Müslüman Olduk' adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri açan eserler de oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı, dahası put kırıcı bir kalem. 'Osmanlı Gerçeği', konuyla ilgili olarak, birkaç dişe dokunur çalışmadan biri. Bu kitap okunmadan Osmanlı tarihi anlaşılamaz." -Server Tanilli- Bu bir gayrı resmi Osmanlı Tarihi; yani okullarda öğretilenlerden, ırkçı ve şeriatçıların tarih diye yazdıkları propaganda metinleri
"Aslanlar kendi tarihçilerine sahip olana kadar, avcılık öyküleri hep avcıları yüceltecektir" diyen ünlü Afrika atasözü, egemen tarih yazıcılığının temel misyonunun yanında, halkın tarihe başka bir yerden bakmak zorunda olduğunu gösterir. Öteki Tarih, tarih anlatımı üzerinden kurulan egemen ideolojik tahakküme karşı, hak ve özgürlük eksenli bir tarih bilinci inşa etmeye çalışıyor. Tarihin kimi tartışma alanlarını doğru anlamak ve doğru dersler çıkarmak için inceliyor. Kimi güncel sorunlardan hareketle, tar
Tükendi
Bu derleme, öncelikle Türkiye'nin siyasal tarihini mağdurların gözüyle okuyarak Türk devlet geleneğini çözümlüyor. 12 Eylül ve Cumhuriyet değerlendirmeleriyle, bu analizi tamamlıyor ve güncelliyor. Bu gelenek içinde Dersim kırımının niye, nasıl ve ne olduğunun kapsamlı bir analizini yapıyor. 2003-2005 arasındaki gelişmelerden hareketle, hâlâ çözümsüzlükte tutulan Kürk sorununu ve nedenlerini irdeliyor. Biri Hrant Dink'in yaptığı röportaj olmak üzere üç değerlendirmeyle bu siyasal tarihi Ermeni sorunu özgü
Milliyetçilik, işgal koşulları dışında sorun çözme yeteneğinden yoksun olup, dünyayı ve ülkeleri süreğen bir gerilime mahkûm etmektedir. Modern çağ tarihinin de gösterdiği gibi milliyetçilik, insanlığa ancak Ortaçağdaki dinsel ideolojilerle kıyaslanacak denli büyük felaketler getirmiştir. Bütün savaşların yanı sıra sosyal bütçelerinin kısılması da, hep milliyetçilikle meşrulaştırılmıştır. Kısacası sorunlarımızı çözme bilinç ve sağduyumuzu tahrip ederek bizi öteki inanç ve halklara düşman eden bir ideoloji ö
Tükendi
İslamiyet'in "âdil", "fakiri gözeten", "ekonomik kriz üretmeyen", "emeği yücelten" ve "üretimi geliştiren" bir sistem öngördüğünü, dolayısıyla yaşanagelen ağır adaletsizliğe karşı en uygun seçeneğin şeriat olduğu fikri yaygın bir şekilde iddia edilmektedir. Peki ama İslamiyet'in âdil ve günümüz koşullarında uygulanabilir bir ekonomi politika önerdiği iddiası doğru mudur gerçekten? Elinizdeki kitap, Kur'an ayetleri ve hadisler yanında yaşanan şeriat deneylerinden de hareketle, İslami ekonomi politiğin kaps
Tükendi
Dinsel ideoloji, kendisini en çok ahlâk alanında güçlü hissetmekte ve topluma en olumlu ahlâki çerçeveyi kendisinin verebileceğini düşünmektedir. Dahası, yaşanan ahlâki erozyonun dinden uzaklaşmaktan kaynaklandığını ve ahlâkın dinden ayrı korunamayacağını iddia etmektedir. Peki ama bu yargılar doğru mudur gerçekten? Konunun ayrıntılarına inildikçe ne yazık ki bu soruya olumlu cevap vermenin imkansız olduğunu görüyoruz. Ahlâkın ne olup olmadığı ve tarih içinde nasıl şekillendiğinin bilgisi eşliğinde
Tükendi
İslam Dünyası derinleşen sorunlarıyla ciddi bir medeniyet kaybı içinde yaşıyor. Hoşgörüsüzlük, uç düzeyde eşitsizlik, bilimsel gerilik ve savaşlar bu dünyanın belirleyenleri durumunda. Son yüzyılda bu sorunların aşılmasına yönelik olarak İslamcı reformcuların bir dizi ideolojik ve siyasal açılımı gerçekleşti. Ancak ne yazık ki hiç birinin mevcut sorunları hafifletmediği görülüyor. İçinde bulunulan durumun nedenini "dış güç ve ideolojilere" bağlayıp, köktenci bir dinselleştirme önerenler ise, sorunları daha
Tükendi
Bugüne kadar en çok okunmuş, ezberlenmiş, tartışılmış, uğrunda en çok kan akıtılmış, toplumsal kültürleri ve tarihin biçimlenişini en çok etkilemiş olan kitaplar, hiç kuşkusuz Tevrat, İncil ve Kur'an'dır. Buna rağmen onların koşullanmalardan ve korkulardan uzak ve içinden çıktıkları koşullar bağlamında doğru anlaşılarak okunduğunu söylemek ne kadar mümkün? Elinizdeki kitap, Kur'an'ın tarihsel oluşumu, kaynakları, biçim ve içeriğiyle kapsamlı analizini yaparak işte bu bilimsel ve toplumcu ihtiyacı karşılamak
Tükendi
"Tarihçilik çetin bir meslek; yöntemi de güçlüklerle dolu; sadece hüner istemiyor, ahlaka da ihtiyacı var. Bizler gibi, efsane düşkünü, buğulu ve sisli olandan hoşlanan, böbürlenme meraklısı, gelecek için de çağdaş ve uygar tasarılardan ürken toplumlarda, işler daha da çatallaşıyor... 90'lı yıllarda yayımladığı -dört ciltlik- İslamiyet Gerçeği ile Nasıl Müslüman Olduk? adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri açan eserler de oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı, dahası put kırıcı bir kale
Tükendi
Uzun yıllarda beri Türkiye,demokratikleşememnin dayanılmaz basıncı altında yaşıyor.Özellikle 12 Eylül sonrasında hak ve özgürlüklerini bilmeyen,bilse de savunamayan,acılarını birbirinin farklılıklarınasaldırarak dindirmeye çalışan,mıtsıuzluğunu dine sığınarak veya milli böbürlenmelerle aşmaya çalışan,yaşadığı çağa ve dışındaki dünyaya tabancılaşmış garip bir topluluğa dönüştürülmüş durumdayız.
Tükendi
Bir ülke düşünün ki, varlığını sona erdirecek bir savaşa, hükümeti, meclisi, genel karargâhı ve devlet başkanı olan padişahından gizli girmiş olsun! Bir ülke düşünün ki, bu oldu bittiden sorumlu olan Harbiye Bakanı'nın karar ortağı, kendi ülkesinin yetkili kurumları değil de Alman Büyükelçisi ve generalleri olsun! Bir ülke düşünün ki, meşru yönetim organları, savaşa girildiğini, limanları durup dururken bombalanan Rusya'nın protestosuyla öğrensin! Bütün bunlar insana inanılmaz geliyor ama Osmanlı'nın I.
Tükendi
İslam tarihinde dinin bilimle çatışma örnekleri Hıristiyan tarihi ile kıyaslandığında oldukça sınırlıdır. Bu durum, diğer dinlerden ayrımla İslamiyet'in bilimle örtüştüğü iddialarına gerekçe yapılmaktadır. Bununla da yetinilmemekte, Kur'an ayetleri ile bilimsel bulguların uyuştuğuna ilişkin yaygın iddialar üretilmektedir. Peki ama İslamiyet'in bilimle, bilimin felsefesi ve bulgularıyla örtüştüğü iddiaları doğru mudur gerçekten? Elinizdeki kitap, söz konusu bu iddiaların, hem felsefi ve tarihsel düzlemde geç
Tükendi
Erdoğan Aydın bugün Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu bir etkinliğe çağırıyor okuru Düşünmeye Rehberlik ediyor üstelik Füsun Akatlı Erdoğan Aydın özellikle milliyetçilik ve din açılarından Türkiye'nin dünya tarihi ve coğrafyası içindeki yerini okura yeni yorum kapıları açarak derinliğine inceliyor.Ülkü Tamer Erdoğan Aydın Türkiye'nin sorun haritasında bağlantıları bir bir kuran önemli bir soruşturmayı tamamlıyor kitaptan kitaba Enis Batur Erdoğan Aydın geleceğimizi geçmişimizle aydınlatan yol gösterici
Tükendi
Tarihçilik çetin bir meslek; yöntemi de güçlüklerle dolu; sadece hüner istemiyor, ahlaka da ihtiyaç var. Bizler gibi, efsane düşkünü, buğulu ve sisli olandan hoşlanan, böbürlenme meraklısı, gelecek için de çağdaş ve uygar tasarılardan ürken toplumlarda, işler daha da çatallaşıyor... 90'lı yıllarda yayımlandığı -dört ciltlik- İslamiyet Gerçeği ile Nasıl Müslüman Olduk? adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri açan eserler de oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı, dahası put kırıcı bir kalem
Tükendi
Bir ülke düşünün ki, varlığını sona erdirecek bir savaşa, hükümeti, meclisi, genel karargâhı ve devlet başkanı olan padişahından gizli girmiş olsun! Bir ülke düşünün ki, bu oldubittiden sorumlu olan Harbiye Bakanının karar ortağı, kendi ülkesinin yetkili kurumları değil de Alman Büyükelçisi ve generalleri olsun! Bir ülke düşünün ki, meşru yönetim organları, savaşa girildiğini, limanları durup dururken bombalanan Rusyanın protestosuyla öğrensin! Bütün bunlar insana inanılmaz geliyor, ama Osmanlının I. Dün
Tükendi
İslamiyetin ´adil´, ´fakiri gözeten´, ´ekonomik kriz üretmeyen´, ´emeği yücelten´ bir sistem öngördüğü, dolayısıyla halen yaşanagelen çok ağır adaletsizlik ve süreğen krize karşı en uygun seçeneğin Şeriat olduğu fikri, son on yılların en çok yinelenen iddiası oldu. Peki ama islamiyetin adil ve dahası günümüz koşullarında uygulanabilir bir ekonomi politika önerdiği iddiası doğru mudur gerçekten? Kur´an ayetleri ve hadisler yanında yaşanan Şeriat deneylerinden hareketle İslami ekonomi politiğin kapsamlı bir
Tükendi
İslam tarihinde dinin bilimle çatışma örnekleri Batı ile kıyaslanmayacak kadar sınırlıdır. Bu durum, diğer dinlerden ayrımla İslamiyet´in bilimle uyuştuğu iddiasına gerekçe yapılmaktadır. Bununla da yetinilmemekte, Kur´an ifadeleri ile bilimsel bulguların örtüştüğüne ilişkin yaygın iddialar üretilmektedir. Peki ama İslamiyet´in, bilimin felsefesi ve bulgularıyla örtüştüğü iddiasının doğruluk payı var mıdır gerçekten? İslamiyer gerçeği´nin bu ikinci cildi, söz konusu iddiaların, hem felsefi ve tarihsel düzel
Tükendi
... Milliyetçilikle dünyayı ve insanlığı sürekli savaş gerilimine sokmaktan başka bir şey yapılamayacağı bir yana; ülkenin sorunlarına da çözüm üretilemez. Modernçağ tarihinin de gösterdiği gibi milliyetçilik; insanlığa, ortaçağdaki dinsel ideolojilerle kıyaslanacak denli büyük felaketler getirmiştir. Bütün savaşlar, artan silahlanma, eğitim, sağlık ve kalkınma bütçelerinin kısılması, hep milliyetçilikle meşrulaştırılmıştır. Dahası; insanı ve haklarını, dinin yerini alan yeni bir kolektif kimlikle ezmenin v
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1