Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Talip Apaydın, köyden gelen bir yazar olarak Türk Kurtuluş Savaşı’nı konu edinen Toz Duman İçinde,Vatan Dediler ve Köylüler roman üçlemesiyle 1920’li yıllar Türkiyesi’ni değişik bir açıdan irdeleyene savaş öncesi ve sonrası Anadolu köylüsünün dramını ve devletle ilişkilerini roman gerçeği içinde yalın bir dille anlatıyor. Talip Apaydın’ın “Köyden gelen bir yazar olarak Toz Duman İçinde / Vatan Dediler / Köylüler adlı roman üçlemesinin yazılmasını boynuma borç bildim ve yirmi yıl bu ağırlığı içimde taşıdı
Tükendi
17 Nisan 1940 tarihli yasayla kurulan ve tamamen Türkiyeye özgü eğitim kurumları olan Köy Enstitüleri, üzerinde en çok konuşulan, tartışılan kurumlardan biridir. Köylerde çalışacak öğretmenler, tarım ve sağlık görevlileri yetiştirerek, köyleri bir an önce kalkındırma ereği güden, üretime dönük bir eğitim anlayışıyla faaliyet gösteren bu kurumlar, çok partili rejime geçildikten sonra tutucu çevrelerin ve Demokrat Partinin yoğun eleştirileriyle karşılaştı. Ve eğitim programları, önce klasik ilköğretmen okulla
Tükendi
Hasanoğlan Köy Enstitüsü son sınıf öğrencisi Sefer yaz tatilinde babasının ortakçı olarak çalıştığı Hasırlı Çiftliği´ne gider. Çiftlik sahibinin karısı uzaktan akrabasıdır Sefer´in. Israrlara dayanamayarak akrabasının evinde kalan Sefer, ne bu evde rahat eder ne de babası ile diğer ortakçıların yanında. Babası beylerle yakınlaşmasını, onların gözüne girmesini, böylece "büyük adam" olma yolunda ilerlemesini isterken, beylerin köylülere yaklaşımı son derece aşağılayıcıdır. Sefer, ortakçılar ile beylerin, ağal
Özeler köyünün halkı tarımla geçinir. Yazın harman döver, sonbaharda çift sürer, pancar toplar, neredeyse yıl boyu çalışır. İşten kaçınmaz hiçbiri. Kolay da değildir yaptıkları iş. Ellerinde bir çift öküzün sürdüğü düven ve atların çektiği arabadan başka bir şey yoktur. Köye ilk traktörün girmesiyle tarım işlerinin daha hızlı ve daha az çaba harcayarak yapılabileceğini görürler. Ama traktör almak kolay değildir ki... Köyün varsıl ailelerinden biri olan İzzet Ağa´nın oğlu Arif de tıpkı köylüleri gibi hiçbir
Tükendi
Kurtuluş Savaşı hem dış düşmanlara hem de onların içerdeki işbirlikçilerine karşı kazanılmış büyük bir zaferdir. Bu roman Anadolu'da düşmanla işbirliği yapan devlete ve düşmana karşı yüreğini ve tüm gücünü ortaya koyan Anadolu insanının destanıdır. Bu romanda Kurtuluşa inanmış bir avuç insanın ihanete karşı direnişinin müthiş öyküsünü bulacaksınız... Köyden gelen bir yazar olarak Toz Duman İçinde / Vatan Dediler / Köylüler adlı roman üçlemesinin yazılmasını boynuma borç bildim ve yirmi yıl bu ağırlığı içimd
Tükendi
... herhalde aç kalmazdım, bir iş bulurdum. Ama yediremiyordum kendime. Çok sevdiğim öğretmenlik mesleğinden kovulmak... Olacak iş değildi, onurum inciniyordu. Beni cezalandıranların hiçbiri bu mesleğe benim kadar bağlı değildi. ... Genel Başkan konuşmasını yaparken dışarıdan uğultular, gürültüler geliyordu. İsmail Sefa Güner Hoca Başaran'la beni çağırdı, ?Kayseri halkına hitaben çabuk bir bildiri hazırlayın' dedi. Bir köşeye çekilip yazmaya başladık ama ne kadar geç... Daha birkaç cümle yazmadan pencereler
Tükendi
Talip Apaydın'ın sağlığında kendi öykülerinden yaptığı bir seçkiyi sunuyoruz. Köylü-kentli, varsıl-yoksul, kadın-erkek, genç-yaşlı bir insan mozaiği. Yaşanmış ve yaşanmakta olan olaylar... Arkasında Türkiye gerçeği... Arı dili ve usta anlatımı ile Apaydın'ın öykülerini beğenerek okuyacaksınız. Türk öykü sanatının ulaştığı başarıyı selamlayacaksınız. İçindekiler; İtfaiye Eri Kavga Koca Taş Koca Bıyık İbrahim Ağa Çöpçü Binali Atmaca Fayton 60 Model Magirus Leke Konumuz Maden Döne Rüstem'in Bağı Dürüye Hanımın
Tükendi
Evet, dönüyoruz işte, Dünyamıza geliyoruz! Biz varız, biz gecekondulu çocuklar. Şimdi daha bir güçlüyüz. Kendi alanlarımızda bir güzel donanmış, Değiştirmek için dünyamızı, Geliyoruz işte, sıkı durun, Bekleyin bizi!
Kapıcının oğlu Hasan Karaca, başını kaldırıp merdivenlere baktı, ne kadar çok basamak vardı. Döne döne gidiyordu üst katlara. Taa yukarılara doğru gittikçe küçülüyordu basamaklar. Küçülüyor mu, yoksa öyle mi görünüyordu? İkinci kat, üçüncü kat, beşinci kat...
Kimseye sözü geçmez, kimseye gücü yetmez Remzi´nin. Kimseyle kavga etmeyeyim, kötü olmayayım ister. Oysa Yapılı köyünün en varsıllarından biri, Yarbükü´nün de ağasıdır. Bükteki en geniş çeltik tarlası onundur ama ne fayda? Biraz da kendi tarlasına su akıtabilmek için yalvar yakar olur komşularına, kimse onu ciddiye almaz, üstelik herkesin alay konusu olur. Bükün ağası değil de, maskarasıdır sanki. İşlediği cinayet nedeniyle sekiz yıl cezaevinde yatan tarla komşusu Haydar´ın köye dönüşüyle işler iyice zor
Tükendi
Ekmek parası için kendi köyünden kalkıp Anadolu bozkırlarında çobanlık yapmaya gelen Musa, gözünü budaktan sakınmayan, sözüne sadık, gayretli bir çobandır. Tek amacı, "sütüne havale" edilen davarları en iyi şekilde, eksiksiz teslim etmektir sahibine. Ancak altı aylığına geldiği köyün otlakları kıt, otu yetersizdir ve Musa, köyün iki ağası arasındaki rekabetin ortasında bulmuştur kendisini. Her ne kadar ağaların savaşından uzak durmak istese de karşı tarafın çobanları buna müsaade etmeyecek, Musa´ya ve sürüs
Tükendi
Köylerin kralı, taşı toprağı altın Görekli köyü... Tütünden artakalan zamanda bir merak gelir Görekli köyünde yaşayanlara. Gömü peşine düşer birçoğu. Ta eskilerden kalma mezarlar, mezarlarda değerli kap kacak, küp küp altınlar hepsinin hayalini süsler. Büyük bir define bulup kısa yoldan zengin olmaktan başka umudu yoktur cahil ve yoksul köylünün. Arada sırada tek tük bakır para, kırık testiler de çıkmaz değildir hani toprağın altından. Bulduklarının da değerini bilmez, üç beş kuruşa kaptırırlar alıcılara. H
Tükendi
"Ağ Osman" derler bir adam. Aceleci, eline çabuk. Sanki ardından kovalayan var. Tütün eker, tütün toplar, tütün dizer. Elleri tütün zifti içinde, ciğerlerine işlemiş tütünün kokusu. Aklında hep tütün... Bir an evvel toplanmalı, dizilmeli. Üstelik tütününe hak ettiği değeri de vermiyor alıcılar. Köylülerinin hepsi, hatta öz kardeşi bile sadece kendi çıkarını düşünüyor, alttan alttan düşmanlık ediyor ona. Hangi biriyle başa çıksın Ağ Osman? Sonunda olanlar oluyor ve Ağ Osman kendi kendine konuşmaya, herk
Tükendi
"Dağdaki Kaynak", üç çocuğun öyküsüdür.Olay, bir dağ köyünde geçer.Okul çağındaki çocuklarımızı araştırmaya, çevrelerini incelemeye çağıran, doğa sevgisini, köy sevgisini, yurt sevgisini geliştiren bir kitap.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1