Hz. Muhammed'in Hayatı, çağdaş bir siyer eseridir. Çağdaş Müslüman yazarın taşıması gereken sorumluluk bilinciyle kaleme alınan bu değerli eser, köklü bir araştırmanın ürünü olması yanı sıra, yazarının bir edib oluşuyla kazandığı farklı bir niteliğe de sahiptir.
Esere hakim olan üslup, bir taraftan rahat okunur ve anlaşılır olmayı hedeflerken, diğer taraftan konusunun gerektirdiği yoğunluğu rahatça sürdürebilmektedir. Kitabın anlatım üslubuyla kazandığı bu edebî değer, Arapça ilk kaynakları esas almasıyla
"Her insan ruhu, Mutlak ve Aşkın Olan'ın duygusuyla; yaratılmış evrenin hem başlangıcı ve hem de sonu olan ve de ondan sonsuzca aşkın olan En Yüce Kudret'in duygusuyla boyanmıştır. Bu duygu, insanın kendi dünyasının düzlemi üzerinde ve ötesinde var olan şeyi algılama aracı olan akl-ı selîm (intellect) melekesine aittir. Her ne kadar Hubût/Düşüş'le birlikte, "akl-ı selîm"in tam kudreti kaybolmuşsa da, nurundan geriye kalan yine de, yukarıdaki ayetin açıkça ortaya koyduğu gibi inkâr edilemeyecek kadar güçlüdü
Elimizdeki eser, günümüz Avrupalılarının bütün içtenlikleriyle dine inanmalarını güçleştiren neredeyse her hususun kaynağına inmekte olup bunu yaparken de modern insanın kendine has yirminci yüzyıl tarzı bağlamında en tehlikeli şekliyle hurafelerin bir tecessümü olduğunu ortaya koymaktadır. Modern dünyada "Hükümdarın Yeni Elbisesi" masalındakine benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bu noktada en elzem şey, birilerinin hakikati haykırmasıdır; elinizdeki kitabın yaptığı şey de budur.
"Böyle manevî bir rehberle karşılaşmak yirminci yüzyılın ortasında bir Ortaçağ azizi yahut Sami peygamberlerden biriyle yüz yüze gelmek gibidir. Birkaç ay önce Müstaganem'de vefat eden tasavvul: büyüklerinden Şeyh Ahmed el-Alavî ile karşılaştığımdaki intibaın da böyle oldu. Kahverengi cellâbesi ve beyaz sarığı, gümüş rengi sakalı ve sanki ondaki mübarekliğin ağırlığıyla aşağı doğru sarkmış uzun elleriyle, Efendimiz Halil ibrahim'in zamanından kalma saf ve kadim bir havayı etrafa yayıyordu."
FrithjofSch uon
TASAVVUF NEDİR?
Arka Kapak
Türkiye'de okurlar tarafından Hz. Muhammed'in Hayatı adlı kitabıyla tanınan Martin Lings'in
(Ebubekir Sirâceddin) "Tasavvuf Nedir?" adlı bu eseri; tasavvufa dair temel konu ve meseleleri,
tasavvuf disiplinini kısa ve öz bir şekilde işlemekte, tasavvufa giriş kitabından beklenen doktriner
içeriği sembolik bir üslupla ortaya koymaktadır.
Basitliğin içinde oldukça derin ve tefekküre açık yorumlara giderken okuru zaman zaman şaşırtıcı
noktalara götüren eser; tasavvufun temel in
Batı'da doğup İslâm'a gönül veren ve Gelenekselci Ekol'ün önemli temsilcilerinden olan Martin
Lings (Ebûbekir Sirâceddin), Gerçek Bilgi'yi rica üzerine kaleme alır. Hacim olarak küçük olan bu
eser, ele aldığı konular itibariyle aslında devasa bir risâledir.
Gerçek Bilgi, hakîkat arayışındaki kişiler için Kur'an'daki bazı âyet veya sûrelerin tefsirinden
oluşmaktadır. Yazar, önce ilme'l-yakîn, ayne'l-yakîn ve hakke'l-yakîn derecelerinden
bahsetmektedir. Ardından cennetleri ve barındırdıkları hazineleri t
Bu kitabı okumak, oldukça eskilere, daha doğrusu kaçınılmaz bir biçimde üç tektanrıcı dinin geçmişine dalmak demektir. Yahudi ve Hristiyanlardan küçük bir bölümü sevinçle karşılasa da bazıları şaşkınlık içinde manevî köklerinin Arap Yarımadası'na dayandığını göreceklerdir.
Yalnızca Yahudiler değil Hristiyanlar da dinî silsilelerini sevgi ve şükranla Dâvûd (a.s.)'a dayandırırlar; göreceğimiz üzere daha önce Mûsâ (a.s.)'da olduğu gibi Dâvûd (a.s.)'da da "Kutsal Belde" kavramı, bu kitabın hasredildiği kadim k
This work is widely recognized as the most readable account of the life of the Prophet to date.
Times of London
For those interested in Islam in one way or another, it is mesmerizing.
Parabola
Martin Lingss biography of Muhammad is an internationally acclaimed, comprehensive, and authoritative account of the life of the Prophet. Based on the sira, the eighth- and ninth-century Arabic biographies that recount numerous events in the Prophets life, it contains original English translations of many imp
Shakespeare´in bir sanatçı olarak büyüklüğü, her şeyden çok, sahnelenen şaheserlerinin üzerimizde oluşturduğu genel etkide yatmaktadır. Fakat bir sentez olan bu etkinin dile getirilmesi zordur; perde indikten ve biz tiyatronun dışına çıktıktan sonra yazılanların ve söylenenlerin izlediklerimizin hakkını vermekten uzak olduklarını, izah hususunda güdük kaldıklarını hissederiz.
Bu kitap, kitabın başlığıyla yakından irtibatlı olan bu genel etkinin gizemiyle başlamakta ve yine onunla sona ermektedir. Fakat,
Toplam 11 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.