Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Ben beni bıraktığım zaman, sen beni bırakma Yâ Râb!” Ölümlünün ölümlüye aşkı, rüzgârda kuma yazı yazmak gibidir… “Bütün dünyadan vazgeçtim, ahiret gözümde kalmadı. Ölmeden evvel ölüp, kanımı nefsime helal ettirdim. Aşk ile yandım, aşka battım da aşktan doğan bir nur oldum. Aşk sarayının mumuna, Hakk’ın pervanesiyim. Belâlardan çiçekler toplayıp, zehri bal eyledim. Doğduğum andan itibaren hep ağladım, hiç gülmedim. Nihayet ulûhiyetin kutsal makamına erdim. Kendi vehmî varlığımı yok ettim. Hz. Peygamber’in
Ben, Ali oğlu Muhammed Şemseddin! Yani dinin güneşi. Tarih beni “Emir Sultan” diye bildi. Oysa ben kendimi ne güneş bildim ne de Emir. Çünkü kalbime söz geçirecek takati de yönümü ışıtacak güneşi de yitirdim. Kimse bilmedi güneşim nerede battı, takatim ne vakit tükendi. Göğsümde saklı el değmemiş ızdıraplarla, acımasız bir poyrazın elindeki kanatlarımın ne vakit kırıldığını kimse bilmedi! Attığım her adımda içime saplanan hıçkırıklar bedenimi mesken bildi. Oysa benim varıp sığınacağım bir gölgem bile olm
Şeyh Hamid, Bursa sokaklarında merkebiyle dola­şarak "Somunlar müminler!" "Somunlar müminler!" diyerek ekmeklerini satıyordu. Yaptığı lezzetli ekmekleri kimilerine de karşılıksız veriyordu. Bu nedenle halk Şeyh Hamid'i çok sevmiş ve ona "Somuncu Baba" adını vermişti. Şeyh Hamid artık Somuncu Baba adıyla bilinir olmuştu. Somuncu Baba ne zaman Bursa sokaklarına çıksa halk hemen etrafında toplanıyor, onun güzel sohbetini dinliyordu. Kimse onun bir şeyh veya büyük bir bilgin olduğunu bilmiyordu. Zaten Somuncu
Tükendi
Asıl adı Hamidüddin olan Somuncu Baba, Kayseri'nin Akçakaya köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının adı Şeyh Şemseddin Musa El- Kayseri olup tasavvuf büyüklerindendir. Soyu 24. kuşaktan peygamberimize dayanmaktadır. Şeyh Hamid-i Veli, ilk tahsilini ve tasavvuf neş'esini babasından almıştır. Devrinin önde gelen âlimlerinden dersler alarak medrese öğrenimini tamamlamıştır. Somuncu Baba, Kayseri'de ilmi hayatını tamamladıktan sonra bir müddet Aksaray'da bulunmuş, bu sırada bir müderris olan Mahmud Mazdekâni hazre
Tükendi
Eserleri çok satanlar listesinde yer alan , ‘Somuncu Baba: Aşkın Sırrı' sinema filminin senaristi Mahmut Ulu' nun biyografik roman niteliğinde olan eseri Hacı Bayram-ı Velî Aşkın Nefesi... "Yitik derviş, yokluk yolcusu, demişti davet mektubunda Şeyh Hamid. Şimdi ben, yokluk yoluna düşecektim. Yolun sonunda aşkın sırlı hikâyesini kayda geçirecek ve kıyamete dek yaşatacaktım." Gecenin orta yerine döküldü cümle. Kimden geldiği bulunamadı sözlerin. Söyleyeni belirsiz, manası dipsiz yanık sözler kaldı geriye:
Tükendi
"Ey sevdalıları aşkına basıp da giden! Harfleri kelimelerden koparan hıçkırıkları, sayfa sayfa yakıp da nereye gidiyorsun? Sensizliğin, ah ki sabahı olamaz gecelerinde, kıyama duran rüyaları öksüz bırakıp kime gidiyorsun? Ardına bakmaktan mora çalan gözlerin, hiç durmadan akıp giden gözyaşlarını dindirecek kimi bırakıp da kime gidiyorsun?" "Yüce dosta! Yüce dosta gidiyorum..." Gitme ey aşk mabedinin imamı! Sen gittikçe Bedir gözlerimiz ağlayacak. Gitme ey çöl gönlümüzün pınarı! Sen gittikçe Uhud dudaklarımı
Tükendi
Gecenin hüküm sürdüğü bir an... Uykunun koynunda sıcağa teslim olmuş bir beden ve rüyalar içinde ben. Babamın hediyesi altı köşeli yıldız elimde uyuduğum gecenin sabaha en yakın yerinde rüyalar içinde idim. Benim içim, benim için bir rüya idi. Yusuf yorumlu, Yakup sevdalı, Nişabur vedalı Rüyamda bir piri fani: Gel! Gözyaşlarının duasında elini ıslak yüzüne sürmeden, nefesinle gel. Ateşi harla. Seni bekliyor mazlum, mahzun; suskun, sabırla. dedi. Yürüdük. Rüzgârın en sert estiği yere saçtık küllenmiş ateşin
Tükendi
Kalem aşkı yazdı. Aşk ateşe yazdı. Ey yolsuz menzillerin aşka talip yolcusu! Aşk, ayrılık mevsiminde gökyüzünden katre katre hüzün düşerken sevda tüten şehri sessizce terk edip sır olmaktır. Aşk, ne yaz ne kış... Aşk, mevsimsiz sevip zamansız ve mekânsız gitmektir. Aşk, sendeki seni ararken sensizlikte kaybolmaktır... Aşk yolcusu zamansız ve mekânsız gidedursun aşksızlığın alıp başını gittiği bir zamanda zaman durmuştu. Aşkın kefaretini ödeyip dünya sürgününü bitirenler, sevda tüten iklimlerden sırrın geldi
Tükendi
Ölümlünün ölümlüye aşkı, rüzgarda kuma yazı yazmak gibidir Bütün dünyadan vazgeçtim, ahiret gözümde kalmadı. Ölmeden evvel ölüp, kanımı nefesime helal ettirdim. Aşk ile yandım, aşka battımda aşktan doğan bir nur oldum. Aşk sarayının mumuna, Hakkın pervanesiyim. Belalardan çiçekler toplayıp, zehri bal eyledim. Doğduğum andan itibaren hep ağladım, hiç gülmedim. Nihayet uluhiyetin kutsal makamına erdim. Kendi vehmi varlığımı yok ettim. Hz. Peygamberin, li maallah makamına ulaşıp, aşk kainatının kitabını
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1