Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hz. Mevlânâ'nın "Sen okyanustaki bir damla değilsin, damladaki okyanus işte o sensin." sözünden aldığı ilhamla yola çıkan Damladaki Okyanus; iyiliği ve güzelliği hatırlatmaya, yaymaya, bizzat uygulamaya dönük bir iyilik hareketidir. Zira biliyoruz ki kötülüğü savacak ve bizi iyileştirecek olan tek şey iyilik ve güzellik! Hepimiz samimiyetle, hâlis niyetle, tamamen karşılıksız ve beklentisiz bir şekilde güzel şeyler yapsak ülke ve dahi dünya bambaşka bir hale bürünmez mi bir anda? Sel gibi bir iyilik hareket
Tükendi
Her şey Ayşe'nin yediği kirazlardan birinin çekirdeğini sahiplenmesiyle başladı. Ayşe, Çekirdek Lili koydu ismini. Kiraz çekirdeği Lili adını alınca çok sevindi ve özel hissetti kendini. Artık herkes ona Lili diyecek, her yerde bu isimle bilinecekti. Ayşe her gün öptü, sevdi çekirdeğini ve vakti geldiğinde de emanet etti toprağın koynuna... Çekirdek Lili, bir ağaca dönüşmek için halden hale girerken sevmek, bakmak, ilgilenmek ve sabretmek gerekliydi. Mümine Yıldız'ın ve küçük kızı Ayşe'nin bu harika hikâyes
Tükendi
Güneş Anne, her sabah koca çantasıyla erkenden evden çıkar. Kimse bilmez ne yapar... Ne zaman, nereye gittiğini sorsalar "Büyük şeyler yapmaya," der. Çiçek Kız bir türlü bilemez, o büyük şeyler ne? Ama ne zaman "Ben de gelebilir miyim?" dese, "Altı yaşına geldiğinde," der anne. Güneşli güzel bir gün. Çiçek Kız en mutlusu o gün yeryüzünün. Artık altı yaşında ve "Yaşasın!" O da büyük şeyler yapabilecek sonunda... "En büyük ve güzel şeylerin, en küçük ve değersiz görülen ayrıntılarda gizli olduğunu hatırlata
Tükendi
Mahalleli dümdüz etek giyerken, Sakız Hanım üst üste etekler giyerdi. Çiçekliler, pilerliler, puantiyeliler... Koca bir balon gibi şişikti evden çıkarken hep Sakız Hanım'ın etekleri. Döndüğünde ise eteğinin balonu sönerdi. Bir gün mahalleli Sakız Hanım'ı takip etmeye karar verdi. Bilmek istediler bu eteğin sırrı neydi.
An olur, tek bir an; geçip giderken dünya telaşıyla hızla kaldırımdan, yolda biten neşeli bir karahindiba göz kırpar. An olur; koştururken yetişmek için bir yerlere, komşu penceredeki reyhan kokusunu salar. An olur; içerimde türlü düşünceler binerken birbirinin üzerine, bir serçe öter en güzel ötüşüyle. An olur; geçmiş elemi içine çekmişken beni, altın ışıklar düşer odaya ve efsunlar düz duvarı tüm büyüleyiciliğiyle. An olur; gelecek endişesi üşüşmüşken üzerime, bir ağaç salınıp esintiyle, üfürür endişeleri
Tükendi
Bir ses, bir nefes arar Kâşif. Ayrı düştüğü uzak ve mutlu ülkenin kokusunu taşıyan kutlu bir nefes... Israrla bekler. Bir ağaca asar dileğini. Ağacı, rüzgârı, göğü ve toprağı şahit tutarak âleme ilan eder bekleyişini. Ne arayışın ne de bekleyişin peşini bırakır. Ardına düşer bulduğu her işaretin, her izin. İzlerin işaret ettiği yere düşer. Düştüğü yer bir düşün ta kendisidir. Bir gün duyulur sesi o aziz nefesin. Uzaktan gül siması görünür. Latif bir koku dolar Kâşif'in burnuna. İçinde dolaşıma girer o koku
Tükendi
"Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim." Kutsî Hadis Bu kitap, sonsuz huzurlu bir yuvadan dünyaya düşen bir seyyahın serüvenidir. Yuvaya dönüşün izini süren seyyah, bir ağacın çağrısını dinleyip yanına gider ve davetini aldığı Hazine Avı oyununa icabet eder. Her gün kâinat kitabının bir başka sayfası açılır. Kulağına tabiattan ilahi fısıltılar çalınır. Ötede beride ona özel mühürlü, nakışlı mektuplar bulur. Muhabbet dolu mektupları açtıkça sıradan dünya da giderek baş döndürücü bir güzelliğe kavuşu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1