Tohum topraktan, tohumdan filiz sürgün,
Filiz yapraktan, yaprak çiçekten sürgün,
Çiçek meyveden, meyve daldan sürgün,
Dal gövdeden, gövde budaktan sürgün.
Odun yanar kül olur. Kül toprak, toprak onca tohuma açılan kucak. Bu kucağa düşmüştü milyonlarca kozalak! Tüm yakılan odunlar kül için. Küller yeniden yaşamı oluşturacak toprak için. Yanmış küllerin içinde soğuyan ruh anıların hüznün çaresizliğinde debelenişiyle oluşan topraklarda birer tohum şimdi.
Dalından düşen kozalak milyonlarca çürümüş koz
Yüreğim denizler gibi dalgalanıp kabarıyor. Sanki bir şeyler çağlıyor. İçimdeki dağdan kayalar yuvarlanıyor. Dağ delindi, gürül gürül sular akıyor! Nehirlerin yolu hep denize doğrudur. Su, aka aka yolunu bulur derler. Sahi su da mı aşık?Bazen sessiz sessiz çağlayıp gider, bazen bendine sığmaz taşar.Geçtiği yerlere hayat verdiğinin farkında mıdır?Yoksa divane aşık gibi yad elleri dolaştığının farkında değil midir?
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.