Kitap Tanıtım Yazısı : 1768 yılında İstanbul'un günah yeri Galata'da başlayan bir yangının ortasında kalan iki kabadayının hikâyesi. İlk çıktığı zaman büyük ses getiren ve Türk çizgi romanı için kilometre taşları arasına giren bu önemli serinin dördüncü kitabında, sebebini bulmak için yangının izini süren Hüsnü Çelebi'nin hikâyesine tanık olacaksınız. Yazar Hakkında: 2014 yılında MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun olan Selçuk Ören, 2009 yılından beri çeşitli reklam ajansları ve film şirketleri için çiz

2014 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü'nden mezun olan ve 2009 yılından beri çeşitli reklam ajansları ve dergiler için illüstrasyon çalışmaları yapan Selçuk Ören’in yazıp çizdiği “Şehzade Yangını”, 1768 yılında İstanbul’un günah yeri Galata’da başlayan yangının içinde kalan iki kabadayının hikayesi.“Galata, Adem’in ısırdığı elma kadar günahtır. Sokağına adım atmak bile cehennem denen dipsiz kuyuya düşmen için yeterlidir. Şeytan bile burada yedi kere hacca gitmiş imam gibi

"Kasap"ın kanlı ayak izleri ile ilerlediği adalet avı devam ediyor. Hapishanede yaşanan ayaklanmada görüntülenen "Kasap"ın peşine polis ve mafya düşmüş, sürek avı başlamıştır. Çin'den gelen bir uçak ve içindeki yolcu ise dengeleri değiştirecektir. Selçuk Ören, 2015 yılında başlayan "Şehzade Yangını" serisinden sonra yazıdığı "Kasap" projesinin bu üçüncü fasikülünde Selçuk Ören'e çizgileri ile Ali Çetinkaya, Ethem Onur Bilgiç ve Furkan "nuka" Birgün eşlik ediyor.

“Kasap”ın kanlı ayak izleri ile ilerlediği adalet avı devam ediyor.Selçuk Ören, 2015 yılında başlayan “Şehzade Yangını” serisinden sonra yazdığı “Kasap”serisinin ikinci fasikülü, okurlarıyla buluşuyor. İkinci fasikülün çizer kadrosu, Selçuk Ören ile birlikte yeni jenerasyonun yetenekli kalemlerinden Uğur Ünsoy ve Ethem Onur Bilgiç ile daha da güçlendi.“Kasım, gözlerini açtığında kendisini izbe bir otel odasında bulur. Nerede olduğunu ve oraya nasıl geldiğini hatırlayamamaktadır. Kafasında dönen ve cevabını

Selçuk Ören, 2015 yılında başlayan "Şehzade Yangını" serisinden sonra yazıp-çizdiği "Kasap" projesi ile tekrar karşınızda. "Kasap", içinde yaşadığı dünyanın adaletine inanmayan bir adamın, kahramanlık ile katil olmak arasında, ince bir çizgide ilerleyen hikayesini anlatmaktadır. "Sefalet içerisinde büyüyen Rauf, 13 isimli kuru yük gemisinde çalışmaya başlamıştır. Yolculuğun sonunda kavuşmayı umut ettiği hayallerin arasında, gemideki işinin incelikleri ile birlikte, işleyeceği günahları da kabullenmeyi öğr

Selçuk Ören’in yazıp çizdiği “Şehzade Yangını” serisinin üçüncü kitabı, 1768 yılında Galata’da yangının ortasında kalan Karanfil Paşa’nın isminin nereden geldiğinin hikayesi...“O vakitler bahçenin nizamından, heybetli bir adam olan Zambak Ağa mesuldü. Düzeni sağlamanın en iyi yolunun korku olduğunu düşünür, su aygırı derisinden yapılma kamçısını bunun için kullanırdı. Dört kadınlı ev, fırtınada kalmış sandala benzer derler… Harem ise alabora olmaya yüz tutmuş bir kadırgaya benzerdi. Harem ağaları da bu kadı

Selçuk Ören'in yazıp çizdiği "Şehzade Yangını" serisinin ikinci kitabı, 1768 yılında Galata'da yangının ortasında kalan Tahir, ağır yaralanan hasmı Kadırgalı Kör Emin'in kurtarmaya çalışmasının hikayesi... "Yeraltı Camii'nin avlusunda bulunan kalabalık, Adem'in cennetten kovulduğu bu mübarek günde dua ediyordu. Kimisi günahları için af dilerken, kimisi de borçlarını kapatabilmek için para diliyor, birkaç mecnun ise vuslat için Allah'tan medet umuyordu. Osman Dede ise cennete kabul edilmek için Allah'a yal

2014 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü'nden mezun olan ve 2009 yılından beri çeşitli reklam ajansları ve dergiler için illüstrasyon çalışmaları yapan Selçuk Ören'in yazıp çizdiği "Şehzade Yangını", 1768 yılında İstanbul'un günah yeri Galata'da başlayan yangının içinde kalan iki kabadayının hikayesi. "Galata, Adem'in ısırdığı elma kadar günahtır. Sokağına adım atmak bile cehennem denen dipsiz kuyuya düşmen için yeterlidir. Şeytan bile burada yedi kere hacca gitmiş imam gib