Mektup, dünden bugüne, bugünden geleceğe olan iletinin anahtarıdır. Sennur Sezer, Perşembe Mektupları’yla bugün yitirdiğimiz o anahtarı bize, son bir kez, vermek istiyor.Perşembe Mektupları, içeriklerinin, özgün düşüncelerinin yanı sıra anlatımıyla dili açısından da şiir tadında. Sürükleyici mektuplar.Sennur Sezer’in karşısındakine yazdığı her mektup, kendisine yazdığı mektuplar olduğu gibi, aynı zamanda, hepimize yazılmış mektuplardır.Adnan Özyalçıner
“Doğumda öldü de dağ gibi kızlar,Dal gibi kızlar işkencede dayandıAğrımasa bilir miydim Yüreğimin yerini?''Usta şair Sennur Sezer’in ilk şiirini yayınladığı 1958 yılından bu yana yazdığı tüm şiirler tek bir kitapta buluştu. “Bütün Şiirleri Direnç” adını taşıyan kitap, 1964’te yayınlanan ilk kitabı “Gecekondu”nun yanı sıra “Yasak”, “Direnç”, “Sesimi Arıyorum”, “Bu Resimde Kimler Var”, “Afiş”, “Kirlenmiş Kağıtlar”, “Dilsiz Dengbej”, “Akşam Haberleri” ve “İzi Kalsın” kitaplarını içeriyor. Ayrıca, özenli bir ça
Mihrî Hatun, 15. ve 16. yüzyıl divan edebiyatımızın iki kadın şairinden birisidir. Kadın dünyasını sorgulayan, kadınların hislerini aktarabilen, döneminin tabularını zorlayan ve düşündüklerini cesurca söylemeyi başaran tek kadın divan şairidir. Sevdasının arkasında durabilmiş ve sevgililerini korkusuzca dizelerinde anabilmiştir. Bu cesurluğu onun Antik Yunan kadın filozofu ve şairi Sappho ile kıyaslanmasına ve Divan edebiyatımızı inceleyen yabancı uzmanların "o dönemde Doğulu bir kadının bu biçimde şiirler
"Bu kitap, sen doğmadan çok önce yazılmaya başlandı. Sana benzeyen çocuklar için. Onların sevinç ve üzüntülerini hep yüreğinde taşıyan biri yazdı... Bu kitap, senin çocuk olduğunu bilen bir kitap. Çocukların önemli olduğuna inanan bir kitap. Ve çocuklara verilen kitapların, çocuklar için yazılmadığını bilen biri yazdı bu satırları... Onu sevmeni dilerim. Çünkü bu satırların yazarı seni bir gün pencereden bakarken görmüş, yüreğindeki uçup başka yerlere gitme isteğini sezmişti."
2008 yılında, Çocuk ve Gençli
"Ben bu kitapta, güzel dilimizin tekerleme ve bilmecelerinden örnekler vermeye çalıştım. Çocuklar, çiğdemler açtığında, koyunlar kuzuladığında kapı kapı dolaşıp bulgur, yağ toplayıp birlikte pilav pişirilen şenlikleri anımsasın diye. İstanbul sokaklarında, çocukların kandil geceleri ellerinde mumlarla, dillerinde tekerlemelerle dolaştığı günlerin de olduğu bilinsin istedim. Okuduklarımı, bildiklerimi okurlarıma daha çok da çocuklara bırakıyorum. Korusunlar diye... Çünkü dilinin özelliklerini bilmek, en büyü
Doğumda öldü de dağ gibi kızlar,
Dal gibi kızlar işkencede dayandı
- Ağrımasa bilir miydim
Yüreğimin yerini?"
Usta şair Sennur Sezer'in ilk şiirini yayınladığı 1958 yılından bu yana yazdığı tüm şiirler tek bir kitapta buluştu. "Bütün Şiirleri Direnç" adını taşıyan kitap, 1964'te yayınlanan ilk kitabı "Gecekondu"nun yanı sıra "Yasak", "Direnç", "Sesimi Arıyorum", "Bu Resimde Kimler Var", "Afiş", "Kirlenmiş Kâğıtlar", "Dilsiz Dengbêj", "Akşam Haberleri" ve "İzi Kalsın" kitaplarını içeriyor. Ayrıca, özenli bi
Zühre'nn annesi, Tahir'n sürgünde yaşayamayacağını varsaymıstı. Zühre'yi görmek için kaçmaya kalkışacağını, böylece vurulacağını hesaplamıştı. Bu arada Zühre'yi oyalamak için onu her gün bir bey oğlu ya da şehzade ile tanıştırmıştı. Bu devletllerin oğulları arasında yarışmalar düzenleyip hem Zühre'yi isteyenlerin sayısını artırmış hem delikanlıları umuda düşürmüştü. Ama Zühre bu beyzadelere gözünün ucuyla bile bakmamıştı.
Kısık sesiyle mırıldanarak anlatmaya başladı:
Tahir sen gidel
Soru sorar mısınız siz de annenize, babanıza, öğretmeninize ya da diğer büyüklere? Merak ettiklerinizin yanıtını vermede zorlanırlar mı bazen?
Neden çalışır çocuklar? Kim öldürmüş çocukları? Komşu ülkede nasıl denir merhaba?..
Sennur Sezer'in elinizde tuttuğunuz şiirlerindeki soruları soran da sizsiniz yanıtlayan da siz. Gerçeğin Masalı'nda bulacaksınız bazı yanıtları, bazılarını ise aramaya devam edeceksiniz...
Gerçeğin Masalı´nda bulacaksınız bazı yanıtları, bazılarını ise aramaya devam edeceksiniz...
Şahmaran, başı insan, gövdesi yılan olan bir söylence yaratığıdır. Eskiden evlerin duvarına, göz alıcı Şahmaran resimleri asılırdı. Resimlerde, uzun saçları, kapkara gözleriyle Şahmaranın yuzu daha çok kadını andırır. O güzel yüzün altındaki gövdeden, el kol yerine, kıvrımlı yılanlar fırlar. Aradan yıllar geçer, kuşaklar değişse de o resimler yerinden kaldırılmazdı. Yalnız duvarlar mı, kahve tepsilerinin camı da Şahmaran resimleriyle renklendirilirdi. Sıradan çizimler değildir bu resimler, bir sanat eseridi
KİRLENMİŞ KAĞITLAR
Yunus Nadi Şiir Ödülü (2000)
Sennur Sezer
...Ben bu ödülü, kültür emperyalizmine karşı savaşan arkadaşlarımın ve en çok da kültür emperyalizminin hedef aldığı kadınlar adına alıyorum.
(Sennur Sezerin ödül konuşmasından)
Birbirini açıklar mı sözcükler
Yoksa ışıltısını mı yansıtır
anlattığının
Bir sözcük verin bana
sıcaklığını taşısın kanın
soğuyup pıhtılaşsın
silinmesin
anımsatsın.
Çocuklar masallarla büyür, masallardan öğrenir dünyayı, insanları, hayvanları.
İyilikle kötülüğün çarpışmasında iyiliğin kazanacağını bilir. Birbirleriyle yardımlaşmanın, birbirini sevmenin güzelliğini anlatır masallar.
Bir dede, bir nine, bir anne, bir de çocuğun yaşadığı
Masal Evi'nden seçtiğimiz
Türk ve dünya masallarının en güzelleri, en sevilenleri var bu masal
hazinesinde. Okuduğunuz her masalla güzellik ve mutluluk dolu masal ülkesindeki yolculuğunuzun sürmesi dileğiyle...
Çocuklar masallarla büyür, masallardan öğrenir dünyayı, insanları, hayvanları.
İyilikle kötülüğün çarpışmasında iyiliğin kazanacağını bilir. Birbirleriyle yardımlaşmanın, birbirini sevmenin güzelliğini anlatır masallar.
Bir dede, bir nine, bir anne, bir de çocuğun yaşadığı
Masal Evi'nden seçtiğimiz
Türk ve dünya masallarının en güzelleri, en sevilenleri var bu masal
hazinesinde. Okuduğunuz her masalla güzellik ve mutluluk dolu masal ülkesindeki yolculuğunuzun sürmesi dileğiyle...
Bir zamanlar İstanbul'un ortasında soluk alacak adacıklar vardı. Çalışanların, ev kadınlarının, genç kızların, delikanlıların biraz yeşil, biraz temiz hava yanında paylaşmanın, birbirine dayanışabilmenin, birlikte eğlenebilmenin keyfini çıkardıkları kırlık alanlar. "Kahtane" de bunlardan biri. Bir yanı tarih, bir yanı keyif...
Çocuklar masallarla büyür, masallardan öğrenir dünyayı, insanları, hayvanları.
İyilikle kötülüğün çarpışmasında iyiliğin kazanacağını bilir. Birbirleriyle yardımlaşmanın, birbirini sevmenin güzelliğini anlatır masallar.
Bir dede, bir nine, bir anne, bir de çocuğun yaşadığı
Masal Evi'nden seçtiğimiz
Türk ve dünya masallarının en güzelleri, en sevilenleri var bu masal
hazinesinde. Okuduğunuz her masalla güzellik ve mutluluk dolu masal ülkesindeki yolculuğunuzun sürmesi dileğiyle...
ŞİİRİN VE UMUDUN YORULMAZ İĞNESİ Sennur Sezer Rivayet edilir ki, Mevlâna, Yunus Emre için, Geçtiğim bütün yollar boyunca, önüm sıra o Türkmen kocasının ayak izlerini gördüm dermiş. Hangi işi yaparsa yapsın kişi, hangi hünerin erbabı olursa olsun, ressam, tiyatrocu, sinemacı, şair, romancı ya da kalaycı, makinist, çömlekçi, terzi, ana ya da baba, Sennurdan öğreneceği bir şey vardır. Yayınevimiz, Şiirin ve Umudun Yorulmaz İğnesi -Sennur Sezer başlıklı kitapla Anı-Biyografi (armağan) dizisine bir yenisini ekle
Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.
Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözüy
Öykü ustası Sennur Sezer´in usta kaleminden
Çocuklar için büyük düşünür Mevlâna´nın hayat görüşü ve felsefesi
Çok ama çok yaşlı bir ev sahibimiz var bu kitapta. Sekiz yüz yıl önce doğmuş. Ama dünyadaki herkes tanıyor onu. Sekiz yüz yıl önce yazdığı kitaba hâlâ
saygı duyuyorlar. Kitap hiç eskimemiş.
Bir kitabın, bir düşüncenin eskimemesi olabilir mi?
Kim bu sekiz yüz yaşındaki bilge yazar?
Mevlâna... Ne yazmış kitaplarında?
Bir düşünelim... İnsanlara saygı duymak... Bütün insanları eşit
saymak... K
Akdeniz ülkeleri zengin bir doğa ve tarihe sahiptir. Bu ülkelerin duygusal zenginlikleri yanında dünyanın çoğunlukla yoksul ülkeleri olduğu da söylenebilir Seçkiyi hazırlayanlar. Akdenizin cömert, incelikli, aşık ve özgür yapısını yansıtan şiirleri ülkelerin eşitlik, özgürlük isteklerini, insanların yüzyıllardır dinmeyen özlemlerini yansıtanlarını gözeterek seçtiler.
Kitapta 18 ülkenin 79 şairinin şiirleri yer alıyor.
Akşam Haberleri , yaşanan günlerin şiir aynasından yansıyışı. Fotoğrafların, çığlıkların, gurbetlerin sözcüklere sığdırılmaya çalışılması. Unutulmuş masalların kardeş kaynaklardan doğup birbirine benzemez anadillerle anlatımı belki de. Ağıtların yerini sevda türküleri alsın diye ..
Güneşi hiç görmemiş çiçeklerin kokusu çağırır geceyi. Orada, uzak güneyde, bu kokuyla sarsılır karanlık. Sevgiliyi öven şarkılar ışıldar ufukta: Ya leyl, ya habibi, elbi elbi.. Ne gecenin umurundadır, ne sevgilinin... Yalnı
Dilsiz Dengbêj, dünü bugüne bağlayan bir söylence. Üstünde yaşadığımız toprakların, bu topraklarda yaşayan halkların acıları, sevinçleri, türkülerin tanıdık sözleri ve şiirin yıpranmamış imgeleriyle yeniden anlatılıyor. Acılar yaşanmasın, sevinçler çoğalsın ve kan silinsin diye.
Toplam 22 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.