Yıllardır dallarından elimle koparamadığım turunç, limon, portakal önümde duruyordu. Uzattım elimi, turuncu tuttum, kendime doğru çektim, koparttım. Turunç elimde, öylece baktım, biraz evirip ovdum, burnuma doğru götürdüm, taze güçlü turunç kokusu içimi doldurdu.Yıllar sonra denizi doğrudan görmek için, dalgaların sesini dinleyerek sahilde yürümek için, martıların uçuşunu, denize dalışını, balığı alışını görmek için bastıramadığım bir özlemle, heyecanla karışık bir ürpertiyle limon ağaçlarının dallarını ayı
Her yanım titriyor engelleyemiyorum... Ama içim gülüyor... Her türlü işkenceye karşı direnecektim... Ah insanlık... Gelin görün insanlığı nasıl katlediyorlar... Yirminci yüzyıl sonunda neler yapılıyor insanlara ah insanlık... İnsanlığa, topluma sevgim sonsuz artıyor... İnsanlık için insan olabilmek için insanlık onuru için işkenceye direnmek gerek diyorum...
Ben bir insanım diyorum...
Ben bir insanım...
Ben bir insanım ey işkenceciler...
Ben bir insanım...
Bu çalışma 12 Eylül 1980 sonrası kırsal kesimde yaşanmış ilginç bir deneyimden kesitler veriyor. Az bilinen, unutulan ve unutturulmak istenen bir dönemden canlı tanıklar aktarıyor. Askeri darbeden sonra binlerce insan kentlerden kırsal alanlara çekildi. Daha sonra bu kendiliğinden gelişimlerin ötesinde, bilinçli iradi gelişimler de yaşandı. 1984 sonlarında biten bu süreçten kesitler getiren bu çalışma ilerde oluşacak sosyal tarih çabasına kaynaklık edecek belgeler arasında yerini bulacaktır.
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.