İslam-siyaset ilişkisinin önemli bir veçhesini oluşturan "yapılı çevre" tartışmalı bir konu olagelmiştir. İlk kez 19. yüzyılın başlarında şarkiyat incelemeleriyle karşımıza çıkan "homojen" İslam kenti imgesi, Edward Said'in çığır açıcı Şarkiyatçılık'ının ardından sorgulanmaya başladı. İslam dünyasındaki kentlerin çeşitliliğini dikkate alan çalışmalarla birlikte geleneksel-modern karşıtlığına dayanan hâkim görüş büyük ölçüde terk edildi. İslam ile yapılı çevre arasındaki ilişki, ilkinin görünürlüğünün ve siy
Elinizdeki kitap kente dair toplumsal kavrayışımızın, yani kentin bütününe veya parçalarına ilişkin algı biçimlerimizin, bunlara yüklediğimiz anlamların ve içlerinde yaşadığımız deneyimlere dair oluşturduğumuz belleğin, kısacası kentsel tahayyülün, her toplumsal olgu gibi, siyasal bir nitelik taşıdığı fikrine dayanıyor. Kentsel araştırmalar alanı ile kültürel çalışmalar arasında bir bağ kurarak, uluslararası literatürde "görsel kültür" olarak tanımlanan çerçeveye tekabül eden bir izlek oluşturuyor; kültürel
Mimarlığın ABC'si, mimarlığı, bir büyük "Mimarlık" anlatısı olarak değil, tekillikler üzerinden tartışıyor. Bu kitapta amaçlanan, mimarlığı, gündelik hayatlarımızın ve gündelik kullanımlarımızın uzağında bir "yüksek" noktaya konumlandırmak yerine, onun tam da gündelik hayatlarımızın içinde, gündelik pratiklerimiz aracılığıyla var olduğunu hatırlatmak.
Yani bu kitap, mimarlık hakkında fikri olmayan okuyucu için konuya giriş niteliğinde bir kitap değil. Tersine, her okuyucunun aslında mimarlık hakkında fikri
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.