Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 62 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Kuş Okulu, okuyanları ilginç serüvenler, heyecan ve yaşama sevinciyle dolu türlü türlü öyküler arasında dolaştırıyor. Kuşların okuma serüvenleri, omzunuzda size şarkılar söyleyen arkadaş kuşlar, matruşkala, buzdan merceklere, kurtlu elmaların lezzeti, hormonlu gıdalarla fareye dönüşen kediler... Günlük hayatla hayal dünyası arasında dolaşan öyküleri okudukça sizler de bu sıradışı olayların büyüsüne kendinizi kaptıracak, keşfedeceğiniz yeni dünyalarda dolaşacaksınız. Bu birbirinden ilginç öykülerin, ço
Denizler ne kadar kirletilseler de mavidirler. Hele de Akdeniz. Onun içindir ki "Akdeniz mavisi bir başkadır" der şairler. Ya ırmaklar? Onlar da uzun boyludurlar. Denizleri onlar beslerler. Geçtikleri yerlere hayat verirler. Çağıltılı sesleri doğanın en güzel müziğini oluşturur. Siz hiç denizi mavi gözlü, sarı saçlı kız; ırmağı ona sevdalı kara gözlü, uzun boylu oğlan olarak düşün- dünüz mü? Yazarımız düşünüyor. Denizkız'la Irmakoğlan'ın arasına ulu dağlar girince bu sevda daha da büyüyor. Dalgalarıyla kıyı
Tükendi
Sizce bir kedi günlük tutsa neler yazardı. Tılsım yalnızlık çektiği için bir fareyle nasıl arkadaştı. kurduğunu yazıyor günlüğüne... Peki ya kedi Topalbör ile köpek Uzunkulak aynı kaderi paylaşırken dost olabilecekler mi Gelelim kedi Mavi'ye... Adının gökyüzünden geldiğini söyleyen Mayi sahibi tarafından bırakıldığı o uzak yerlerden geri dönebilmiş olmasını gerçekten yıldızlara mı borçlu. Aynı sokakları paylaştığımız kedi komşularımız nasıl yaşıyorlar neler düşünüp neler hissediyorlar acaba Onların da tıpk
Mehmet Güler, bu öyküsüyle çocuk okurlarını yeryüzünden göklere çıkarıyor. Orada, Bulut Kız'la Şimşek Oğlan'ın serüvenlerine kahramanı Eylül'ü de katarak, ona unutulmaz bir yaz tatili yaşatıyor. Bir çocuğun sınırsız hayalleri ve bilmeceler içinde gelişen olaylar boyunca türlü doğa olayları da eğlenceli biçimde anlatılıyor. Bilmeceler kadar eğlendirici ve eğitici bir kitap.
Tükendi
Bu kitap, bir romanın içindeki konumundan sıkılıp kaçarak kendini sokaklara atan bir Virgül'ün başından geçen serüveni anlatıyor. Virgül'ün kaçmasıyla cümleler bozulmuş, ortaya doldurulması olanaksız bir düzensizlik çıkmıştır. Başta kitabın yazarı olmak üzere, basın ve güvenlik güçleri Virgül'ün peşine düşerler. Virgül ise başıboş bir hayatın tadını çıkarmaktadır. Son derece eğlenceli bu öykü, uluslar arası başarılı olan İranlı ressam Sahar Bardai tarafından benzersiz güzellikte resimlendi. Öykü metniyle
Bu kitapta, daha okulların açılışının ikinci gününde, kendi başına evden okula gitmek isteyen Can'ın başına gelenler anlatılıyor. Can, kendine güveniyle, ailesini okula yalnız başına gidebileceğine ikna eder. Ancak evdeki hesap hiç de tutmaz. Birbirine benzer çok sayıda sokak ve yapı arasında Can yolunu yitirir, okulunu bulamaz. Bundan sonra artık onu tanımadığı sokaklarda yepyeni serüvenler bekleyecektir.
Michael Jackson pop şarkıcısı. Kısa yaşamında efsaneleşti. Tüm insanlığın sevgilisi oldu. Müzik dans dünyasına inanılmaz güzellikler getirdi. Bu büyük sanatçının çok uzaklardan çıkıp bir gün sizin evinize geleceğini konuğunuz olacağını düşünebilir misiniz Siz düşünmeseniz de yazarlar düşünür... Mehmet Güler düşüncelerinizi hayallerinizi coşturacak başka buluşmalar da hazırlıyor sizlere. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ressamlarından Pablo Picasso bunlardan bir başkası. Paris'teki Seine Nehri kenarında re
Yaşadığımız topraklar insan soyunun en eski yerleşim yerlerinden. Bu nedenle aynı zamanda insanlık kültürünün temel değerlerinin ortaya çıktığı günümüze dek varlığını sürdürdüğü yerler. Mehmet Güler binyıllar öncesinden süzülüp gelen söylenceleri sizin için yeniden kaleme aldı. Her biri bir dünya klasiği olan bu söylenceleri okurken insanlık kültürünün temel değerleriyle tanışacak dünyanızın zenginleştiğini göreceksiniz.
Tükendi
Elim Sende adlı çocuk oyununu oynamayan var mı? Kovaladığımız kişiye elimizle dokunur, ebeleriz. Elimiz onda kalmıştır artık. O bir başkasına dokunur. Onun eli de öbüründe kalmıştır. Bu dokunuşlarla kocaman bir zincir oluşur... Dokunuşlar zincirinin tüm yeryüzü çocuklarını içine alacak kadar büyüdüğünü hiç hayal ettiniz mi? Bu sevgi dokunuşları eksiksiz gerçekleşseydi, kurulan dostluk zinciri nedeniyle tüm savaşlar, kötülükler, çocuk istismarları yok olabilirdi belki de... Bu güzel oyun en çok da okul b
Tükendi
Sevgili çocuklar, Çim Adam kadar sahici oyuncakların olmadığını söylersek abartı olmaz herhalde? Tüm oyuncaklar güzeldir. Ama Çim Adam bir başka güzel. Hele de kendiniz yaparsanız. Hem oyuncak hem de adamdır o. Hem küçük hem de büyüktür. Hem ölü hem de canlıdır tepesinde yeşerttiğimiz çimlerle... Her gün su vererek yeşerttiğiniz çimlerin, yalnız tepesinde büyüdüğünü, saç olduğunu sanırsınız. Oysa o anda sevimli adamın yüreğini de suladığınızı, yeşerttiğinizi bilir misiniz? Bu öyküleri okuduğunuzda hemen
Tükendi
Bir sevda, doğa ve serüven romanı bu... Ege'yle kız arkadaşı Ümit İstanbul'da tanışırlar. İkisi de kelebek koleksiyonu yapmaktadırlar. Bu arkadaşlık kelebeklerin renkleri gibi büyüyerek, çoğalarak Fethiye'deki Kelebekler Vadisi'ne kadar uzanır... Kelebeklerin ömrü bir gündür. Ama bu sevda bir günlük değil. Kelebekler Vadisi bir doğa harikası. Dünyada 150.000'e ulaşan kelebek çeşidinin önemli ve en güzelleri bu vadide yaşamaktadır. Vadiyi su, şelale, deniz, gök, yıldız, ağaç, yeşillik, temiz hava, trek
Kirpiler banyoyu sevmezler. Doğrusunu söylemek gerekirse sevmek zorunda da değiller. Ama çocuklar kirpileri severler. Bir doğa harikası olan bu ilginç yaratıkları sevmemek olanaksız. Kış geldi mi kirpiler toprak altındaki evlerine çekilirler. Koca bir kışı orada geçirirler. Hayallerinizi çalıştırırsanız bu işin sanıldığı kadar kolay olmadığını anlarsınız. Açlık, ışık sorunlarının yanında bir de ısınma sorunları vardır onların. "Sıcaklıklarımız ziyan olmasın" diye çok yakın dururlarsa okları birbirlerine
Gökçe selam vermeyi seven bir çocuk. Selam almayı da. Büyüklerden öğrenmiştir bunu. Selam verdiklerine karşı içinde bir sevgi seli oluşmaktadır. Selam aldıklarına karşı da. Bir gün evden çıktığında içi bu heyecanla dolar. Yol boyunca kurda koşa, kuruya yaşa selam vermeye kararlıdır. Çarşıda bir oyuncakçı dükkanının önünde durur. Oyuncaklara selam verir, ama karşılığını alamasa da moralini bozmaz. Yol kenarındaki çitle ağacını, dörtyol ağzındaki taş anıtı selamlar. Onlardan da yoktur. Sonra kendilerine
Kuşlar iki kanatlarıyla uçarlar. Hayat dediğimiz gizemli gerçeklik de "kız" ve "oğlan" olarak iki kanatlıdır. Karşıt gibi görülen bu farklılıklar birbirini tamamlar, bütünler. Bu birliktelik "elim sende" diye oyun oynadığımız evrede başlar, yaşamın son basamağına dek sürer gider... Mehmet Güler, sözcüklerin büyülü dünyasında renkli bir yolculuğa çıkarıyor okurlarını. Hemen her şeyi zengin bir düşle harmanlayarak anlatımını masalsı bir gerçekliğe dönüştürüyor... Gözleriniz ister ela ya da kahverengi olsu
Mehmet Gülerin 50. kitabı bu. Yazarımız romanlarıyla, daha çok da öykü kitaplarıyla tanınıyor. İlköğretim okulunun basamaklarından geçip de Mehmet Güler'in öykülerini okumayan çocuk, genç yoktur. Sınıf, okul kütüphanelerinde mutlaka kitaplarına rastlamışsınızdır. Türkçe kitapları onun öyküleriyle doludur... Yazınsal ürünlerin her türü güzeldir. Ama öykü bir başka güzeldir. Kitap okumak ayrıcalıktır. Bu eylemin içinde öykü okumanın ayrı bir ayrıcalığı vardır. "Neden öyledir?" diye sorabilirsiniz. Öy
"Tembellik insani bir haktır," diyenler var. Tembelliğin özgürlüğe en yakın durduğu, onun en yalın hali olduğu kesin. "Tembel Teneke" diye takıldığımız küçük çocuklar, gün gelmiş, dünyanın en çalışkan, en üretken insanları olmuşlardır. Einstein bunlardan birisidir. Dünyanın yetiştirdiği bu büyük bilim adamı çocukluğunda geri zekalı etiketlemesinden de kurtulamamıştır. Görüyoruz ki bunlar göreceli şeyler. Sevdiği işi yapan insanların hiç de tembel olmayacakları kesin. Onun için ne yapın edin, sevdiğin
Romanda anlatılan kahramanımız Onur, sevgisini, sevdasını, aşkını futbola odaklamış bir genç... Spor yapmak, futbol oynamak elbette ki güzel bir şey. Sahi hem spor yapsak hem de futbol aşkımızı gürültüsüz, kavgasız, küfürsüz yaşasak. Kadıköy'e "ölmeye, ölmeye" değil, sporun özünde olan "sevgi, kardeşlik, dostluk, centilmenlik, estetik" değerleri duyumsamak için gitsek. Kanımız "sarı kırmızı" ya da "sarı lacivert" akmasa. Hatta hiç akmasa. Onun yerine yüreklerden yüreklere sevgi aksa. Farklı takımlardan
Tükendi
Denizkızı öyküleri popüler kültüre ait en fantastik öykülerdir. Bu evrensel konu günümüzde tüm dünyanın ilgi konusu olmuştur. Filmleri yapılmıştır. Romanları yazılmıştır. Şarkılara konu olmuştur. Denizkızı öykülerinin ilgi çekmesi biraz da denizlerin gizeminden, kızların güzelliğinden kaynaklanır. Mehmet Güler'in Denizkızı öyküsünü okuduğunuzda bir sahilden çözülüp gittiğinizi duyumsarsınız. Tepeden tırnağa mavilikler içinde kalır, iyot kokularına bulaşırsınız. Özgürleşirsiniz. Altı balık, üstü kız olan
Mehmet Gülerden, ülkemizin "Küçük Amerika" olma sevdasına tutulduktan sonra yaşadığı "ileri" görünüşlü "tersine" dönüşüme, Adana özelinde ayna tutan bir çağ romanı... Kendi deyişiyle "faytoncuların piri" İdris Usta'dan el alan, ata sevdalı, faytonuna tutkun bir faytoncunun işinin, ekmeğinin elinden alınmasına umarsızca başkaldırısının öyküsü... Ve bu öykünün arkasında Adana'nın yaşadığı dönüşümün de... Başka bir deyişle, yok olan "güzel" geçmişe bir ağıt. Her şeyin, romanın da sanallaştırıldığı günümüzde bu
Tükendi
Yaşadığı topraklarda mutlu bir yaşam sürerken, baraj suları göçe zorlar insanları. Gençliğe küçük adımlar atılırken, büyük kalp çarpıntıları da sizi yerden göğe yükseltiverir. Yaşama tanıklık yapmak isterseniz...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 62 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2